Deprem felaketinden sonra pek çok şehirde yapı stoku ve afet riskli alanların dönüşümü gündeme geldi. Bu şehirlerden bir tanesi de Eskişehir.

*

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası arasında yapılan bir protokolle, Eskişehir’deki yapı stokuna ilişkin envanterin çıkarılmasına karar verilerek beklenen ilk girişim gerçekleştirilmiş oldu.

Bundan sonraki süreçte riskli görülen binalar incelenecek, yıkılması gereken binalarda oturanların evlerini boşaltmaları tavsiye edilecek. Bu noktada finansman sıkıntısı baş gösterecek. Hükümet bu sorunu nasıl çözecek? Şu an için çözüm konusunda bir görüş bulunmuyor.

*

Bir başka konumuz ise Eskişehir’deki afet riskli alanlara ilişkin. Bildiğiniz üzere bu konuda adım atan kurum Eskişehir Büyükşehir Belediyesi. Fakat 2012’den beri 8 mahalleyi kapsayan afet riskli alanların dönüşümünde herhangi gelişme yaşanmadı. Başkan Yılmaz Büyükerşen türlü girişimlerine rağmen bakanlığın her seferinde engel çıkardığını kaydederek, işin siyasal boyutunun olabileceğine dikkat çekti.

*

Yılmaz Büyükerşen’in açıklamasından sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Hikmet Çelik’in kamuoyuna servis ettiği beyanatlar, aslında Büyükerşen’i doğrular nitelikte. Çelik’in açıklaması ciddi şekilde incelendiğinde, devletin objektif bir bürokratı gibi değil de iktidar partisinin il başkanı gibi bir açıklama yaptığı ortaya çıkıyor. Konuya ilişkin bilgi vermekten ziyade, belediye ve Büyükerşen’e karşı ciddi suçlamalar yönlendirildiği açıkça görülüyor. Burada amaçlananın, vatandaşın gerçek bilgiyi edinmesini engellemek ve işi siyasallaştırarak taraftarları konsolide etmek olduğu düşünülüyor. Yani ortada tam manasıyla bir algı yönetimi amaçlanıyor!

*

ES TV ekranlarına konuk olarak aldığımız İnşaat Mühendisleri Odası Kurucu Başkanı Erman Gölet’in ifadeleri, söz konusu kanıyı güçlendirir nitelikte.

Diyor ki Erman Gölet:

PHOTO-2023-02-22-15-39-14 (1)

YARGI SÜRECİNİ HATIRLATTI

“8 mahallenin dönüşmesi sürecin uzamasından dolayı ciddi biçimde sekteye uğradı. Çünkü bir yargı süreci başladı. Bu süreç içerisinde ve sonrasında oradaki yapı stoku kendisini yeniledi. Mevcut yapı stokunun yenilenmesi de kentsel dönüşümün önündeki en büyük engellerden birisidir.

HİKMET ÇELİK, YILMAZ BÜYÜKERŞEN’İN MUHATABI DEĞİL!

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu süreçte muhalefet belediyelerinin birçok projesini engelledi. Böyle bir anlayış olamaz. Öte yandan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’in de kalkıp Eskişehir Büyükşehir Belediyesini suçlamasının da doğru olmadığını düşünüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in muhatabı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü değildir. Bakanlığın ta kendisidir.

ÇALIŞMALAR BAKANLIKTAN GERİ DÖNDÜ

Kaldı ki Büyükşehir Belediyesi İTÜ’lü akademisyenlerle çalıştı, ama yaptığı çalışmalar Bakanlıktan geri döndü. Ama artık ivedilikle bakanlığında merkezi hükümetinde yerel yönetimlerinde bu sorunu çözmesi gerekir. Ortada çok büyük bir sorun var. İnşallah bu süre içerisinde Eskişehir ve çevresinde bir depremle karşı karşıya gelmeyiz. Riskli gördüğümüz yapıları ivedilikle çözmemiz gerekiyor.

MİLLETVEKİLLERİ ÜÇ MAYMUNU OYNAMA LÜKSÜNE SAHİP DEĞİLLER

Bakın bu sorunun tarafları sadece bakanlık ve belediyelerimiz değil. Milletvekillerimizin de bu anlamda sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Eskişehir’in bir sorunu varsa bu sorun iktidarından muhalefetine Eskişehir milletvekillerimizin de temel sorunudur. Onlar da ‘ben duymadım ben bilmiyorum ben görmedim’ diyerek üç maymunu oynama lüksüne sahip değiller. Şimdi yapı stoku envanteri çıkarılacak, 22 bin konut incelenecek. Bunun yüzde yirmisi deseniz 4 bin konut eder. Bu anlamda Eskişehir milletvekilleri de bu oyunun içinde olmak zorundalar. Bu yurttaşlarımız bir sene içerisinde evlerinden belki de çıkmak zorunda kalacaklar. Bu vatandaşlarımıza geçici konut bulmak zorundasınız. Veya o dönüşümün finansmanını sağlamak zorundasınız. Bu mevcut hükümetin temel sorunlarından bir tanesi. Bu nedenle iktidar milletvekillerinin de bu işte sorumlulukları var. Onlar da bu taşın altına ellerini sokmak zorundalar.”

*

Erman Gölet’in yapı stoku ve afet riskli alanlara ilişkin çıkışını aktardım. Umuyorum mesaj, gerekli yerlere ulaşmıştır!

*

Erman Gölet, aynı zamanda Eskişehir’de ciddi bir siyasi figür. Bilindiği üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nde politika yapıyor. Peki, seçim sürecine girilmişken, Erman Gölet’in siyasi hedefleri var mı? Partinin durumuna ilişkin güncel bakışı nedir?

Şimdi bu soruların cevaplarını öğrenmek için Gölet’in ifadelerini okuyalım:

PARTİDE DEMOKRASİ İSTEDİ

“1977 yılından bu yana Eskişehir’de siyaset yapıyorum. Siyaset yapan insanların da doğal olarak hedefi oluyor. Ama biz hep demokrasi anlayışını ön plana çıkarttık. Parti içerisinde de demokrasi olması bizim önceliğimizdir. Benim siyaset yaptığım parti bilindiği üzere CHP. Ben hayatım boyunca hep solda bir duruş sergilemiş insanım. Tabii ülkede demokrasi isterken, partide de demokrasi istemek gayet doğaldır diye düşünüyorum. Umut ederim ki böyle bir süreç yaşanır.

BELEDİYE BAŞKANLIĞI HEDEFİ DEVAM EDİYOR

Herkes biliyor ki benim yerel yönetimlere dönük hedef ve iddialarım var. Kentte yaşama geçen birçok projede emeğim var. Solcuysanız ve demokratsanız, solcuyum diyorsanız örgütünüze ve halka güveneceksiniz. Ve kendinize güveneceksiniz. Hayat boyu hep bu şiarla yaşadım. Ben solcuyum, devrimci bir gelenekten geliyorum, demokrat bir yapım var ve bunu Eskişehir’de herkes biliyor. Benim MHP’li arkadaşlarla da aram iyidir, AK Partili arkadaşlarla da aram iyidir, onlar benim siyasi geçmişimi ve duruşumu bilirler. Önemli olan bu kentte yaşayan herkesi kucaklayabilmek.

CHP’DE SÖZ ÖRGÜTÜN OLSUN!

Solcuların da demokratların da kente ve halka karşı sorumlulukları var. Biz o bilinçle siyaset yapmaya çalıştık. Eskişehir halkı herkesi biliyor. Gün neyi getirir bilemem ama demokrasinin olduğu yerde biz yarışmayı hep sevmişizdir. Demokrasi neredeyse biz orada oluruz. Hani iktidar hep diyor ya ‘yeter söz milletin’ diye. Biraz da yeter artık CHP’de söz örgütün olsun. Böyle bir anlayışım var. İnşallah partide demokrasi egemen olur. Partiden önce ülke öyle bir noktada ki artık hukuk, adalet ve demokrasinin egemen olması gerekiyor. Geldiğimiz noktada çağdaş ve aydınlık bir Türkiye yaratmak bizim temel görevimiz.”

*

Erman Gölet’in ifadeleri oldukça net. CHP içerisinde demokrasi istiyor. Demokrasinin olduğu yerde yarışmayı tercih ediyor. Buradan da, partide demokrasi işlediği anda belediye başkanı olma hedefi için harekete geçeceği anlaşılıyor.