Yakın geçmişte sosyal sorumluluk projesi dediğimizde aklımıza neler gelirdi?

Ağaçlandırma çalışmaları, toplumun sanata yönlendirilmesi, başarılı öğrencilere burs imkanı, kız çocuklarının okutulması, engellilerin sosyal yaşama ve çalışma hayatına katılımlarının sağlanması, aile içi şiddetin önlenmesi konusunda duyarlılık yaratmak, trafik kazaları konusunda farkındalık oluşturmak ve buna benzer şeyler… 

Ancak artık yukarıda saydığım sosyal sorumluluk projeleri toplum nezdinde dikkat çekmiyor.

*

Bunun bir nedeni var elbette.

Ekonomi!

*

Her zaman ifade ettiğim bir şey var.

Bir insan açsa, yalnız ve yalnız karnını nasıl doyurabileceğiyle ilgilenir.

Onun dışındaki her şey gereksiz ve önemsizdir.

Şimdi siz yoksullukla cebelleşen birine “yarın Kütahya yolunun üzerinde bir araziye ağaçlandırma çalışması yapacağız sen de sevabına gelir misin” diye sorun bakalım. 

En iyi ihtimalle sövecektir!

Ya da deyin ki: Türkiye demokrasisi içler acısı halde!

Bakın size gün yüzü görmemiş ne cevaplar veriyor…

Niye?

Çünkü vatandaşın karnı aç, ailesininkarnı aç!

Dolayısıyla demokrasiymiş, hukukmuş, adaletmiş, insan haklarıymış, sosyal sorumlulukmuş, hiçbiri o aç vatandaşı ilgilendirmez. Onun tek derdi karnını doyurmaktır.

Yalnız ve yalnız karnı doyan, insan onuruna yakışır bir biçimde yaşayan ve elindeki ekmeğe karşı herhangi bir tehdit unsuru bulunmayan insan yukarıda aktardığım değerleri düşünebilir veo değerlerin gelişmesi için dertlenebilir.

*

Her neyse…

*

Buradan nereye geleceğim?

Hani yazımın başında sosyal sorumluluk projelerinden bazı örnekler vermiştim ya…

Ve artık hiçbirinin ilgi çekmediğini söylemiştim.

Ekonomimizin vatandaşı perişan ettiği şu günlerde, yeni sosyal sorumluluk projeleri türemeye başladı.

Ve oldukça ilgi de görüyorlar.

Çünkü sosyal sorumluluk projeleri ihtiyaçtan doğar ve vatandaşın ekonomisinin berbat olduğu günümüzde en güzel sosyal sorumluluk projesi, vatandaşın cebine dokunmaktır öyle değil mi?

*

Bu noktada Eskişehir Ticaret Odası (ETO), ‘ETO Avantaj’ isimli bir uygulamaya imza attı!

Bu uygulama, ETO üyesi binlerce insanın direkt olarak cebine dokunuyor.

Nasıl mı?

Şöyle anlatayım…

ETO, ‘ETO Avantaj’ isimli bir mobil uygulama geliştirmiş.

ETO üyeleri cep telefonlarına uygulamayı indirip kaydolacaklar.

Bununla beraber üyeler, ETO Avantaj uygulamasıyla anlaşmalı olan işyerlerinin hizmetlerinden indirimli faydalanacaklar.

Şöyle detaylandırayım…

Uygulamayı indirip kaydolan ETO üyeleri, mobil uygulama üzerinden QR kodunu okutarak anlaşmalı özel hastanelerde yüzde 15, anlaşmalı araç kiralama şirketlerinde yüzde 35, anlaşmalı restoranlarda yüzde 10, anlaşmalı eğitim kurumlarında yüzde 25, anlaşmalı otellerde yüzde 10, anlaşmalı petrol istasyonlarında ise yüzde 3 indirime hak kazanacaklar.

*
a1c9009ff1b911c368e95c53405f79d4

ETO Başkanı Metin Güler tarafından açıklanan bu projeye siz nasıl bakarsınız bilemem, ancak benyukarıda da belirttiğim üzere ‘tam manasıyla bir sosyal sorumluluk projesi’ olarak bakıyorum.

Çünkü ekonomik buhran döneminde zor zahmet ticaret yapan binlerce insanın cebine dokunan bir proje bu.

*

Haa, şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Bu ve benzeri projeler aslında birer utanç projeleridir. Örneğin Halk Büfeler, Halk Marketler, Aşevleri, vesaire…

Peki, neden utanç projeleri?

Keşke ülkemizin ekonomik refah düzeyi yüksek olsa da insanlarımız bolluk içerisinde yaşasa.Bu utanç projelerine de ihtiyaç kalmasa!

Ancak Türkiye’yi yöneten gelmiş geçmiş tüm iktidarlar belli siyasi ve ekonomik saiklerle zengin devletimizi bir batırdılar bir çıkardılar, hala aynını yapmaya devam ediyorlar,vatandaşa bir gün olsun gün yüzü göstermiyorlar.

O nedenle sorumluluk hisseden insanlar, ETO Avantaj uygulaması gibi ‘utanç projelerini’ hayata geçirmek zorunda kalıyorlar.

*

Böyle projelere ihtiyacımızın kalmadığı günlere erişmek ümidiyle…