Ülkemizin güzel insanları, kazanan daim ülkemiz olsun. Vatan, devlet, millet, insan sevgisi gibi değerlerimiz zedelenmesin. Barış ve uzlaşı kültürümüz yaralanmasın.  Milli ve manevi değerlerimizin saygınlığı eksilmesin. Milletimiz arasına tefrika sokmak isteyenlere fırsat doğmasın. Yöremiz şairlerinden Caner Şahin’in yaşam öyküsüne birlikte göz atalım. Eğilip bükülmeyen, kula kul olmayan onurlu duruşunu birlikte izleyelim.

Şair Caner 1978’de Seyitgazi’nin Karaören köyünde doğmuş. İlkokulu köyünde okumuş. Ortaokul ve liseyi Kırka’da bitirmiş. Küçükbaş hayvancılıkla uğraşan çiftçi dört erkek çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu…  Kendisini hayata iyi hazırlamış. Sosyal bir insan... Babası ilkokul mezunu, annesi okur-yazar olmayan Caner şiir yazmaya ilkokul yıllarında başlamış. Dört şiir kitabı yazmış. TV’lerde, canlı yayınlara katılmış.

Üniversite sınavını kazanmış fakat sosyal nedenle yüksek tahsilini ikmal edememiş. Çalışma hayatına el emeğiyle atılmış. Lise yıllarında Eskişehir’de düzenlenen bir şiir yarışmasında il birinciliği ödülü almış. Kazandığı “ödül para” banka hesabına yatırılmış. Yaşı küçük olduğu için banka kendisine ödemediğinden bankada kalmış. O şiirlerini vatan, aşk, kahramanlık, milli, coğrafi, tarihi ve sosyal çevreden esin kaynaklı yazmış.

Otuz yıl evvel bir gece on kıtalık “Ağlama Anam” adlı şiirini yazarken elektrikler kesilmiş. “Sig… rasının kor ışığında” yazmış. Kalemde mürekkebin bittiğini fark edememiş. Sabah, beyaz kâğıtta yazılı kayıtın olmadığını görmüş. Kalemin baskı izleri üzerinden geçerek şiire hayat vermiş. “Ağlama Anam” adlı bu şiirini her okuyuşunda duyguları zenginleşmiş. Uzun yıllar doğa ile iç içe yaşamış. Kır yaşamının güzellik ve acımasızlığından önemli dersler almış. Dürüstlüğü, cömertliği, hakkaniyeti doğada görmüş.

Hayalperestliğe kapılmadan hayallerini ilke ve ideallere dönüştürmüş.  Doğayı ve hayatı hakkaniyet ölçüsünde paylaşmayı önemsemiş. Tabiatta kendisi kadar başkalarının da haklarının olduğunu düşünmüş. Kıskançlık ve bencilliğe tevessül etmemiş. Öğrencilik yıllarında çobanlık yapmış. Hayvanların kendi haklarınca doğadan yararlandıklarını, başkalarının yaşam haklarını gasp etmek gibi kötü niyetli olmadıklarını şahit olmuş. Vakarından ödün vermediği gibi kimseyi de aldatmamış. Kendisi ve sosyal çevresiyle barışık, geçimli bir insan.

1500’ü aşkın şiir ve şarkı sözü yazmış. Tarlada çalışmış. Orak biçip harman hasadı yapmış. “Ağılımız vardı. Koyun, kuzu güttüm. Koyun ile kuzunun sürü halinde emişmelerini seyrederdim. Yüzlerce koyun, kuzunun kavgasız- nizasız kendi yaşam hakkından faydalanıp kendi hakkınca, başkasının yaşam hakkına zarar vermeden emin vaziyette hayatı idameye çalıştıklarına tanık oldum. Kitaba koymadığı şu dörtlükte: Bu yol doğruluk yolu / Seven Allah’ın kulu / Kalbim seninle dolu / Memleketim Anadolu, Anadolu.” demiş.

İlk şiirimden itibaren şiirlerimi defterde topladım. Çevremden ilgi ve takdir gördüm. Annem, ilk şiir defterimi eski defter zannedip odun sobasında yakıvermiş. Kime ne diyeceksin, anneye laf söylenir mi. O anne… Cennet bile ayaklarının altında olan değer biçilemeyen varlık. Ama annem de, ben de şiirlerimin yandığına çok üzüldük. Anneyi kıran hayatın tadını alamaz! Anneye-babaya itibar oranında ömrün, kazancın, huzurun bereketi artar. Anne, baba duasına dikkat lazım!

Şahıs ve kurumsal işletmelerde çalışmış. Sekiz yıldır da bir kamu kurumu olan “Sevgi Evlerinden” birinde görev yapmakta.  Geçimini el emeği ile karşılamış. Şu an ek olarak Eskişehir’den doğan lezzet kum kahvesiyle ünlü Emekli Pilot Oral Büyüksarı’ patentli tarihi kum kahvesinde eşi ile birlikte işletmenlik yapmaktalar. O, lezzet ve hijyen bağlamında iddialı olduğunu dile getiriyor. Eş, dost, yakın ve sevenlerini Odunpazarında işlettiği kum kahvesinde ağırlamaktan onur duyduğunu belirtiyor.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!






Yunus Emre GÜLLÜ - 13 MAYIS 2023 / Milli irade