Ey dost! Akıl gözünü açta etrafa iyi bak! Gökte ve yerde olanların her biri Allah’ın birer ayeti… Gördüklerin Allah’ın güç, kudret, azamet, adalet, rahmet, haşmet, gazap ve şefkatine birer delildir. Yerler, yeller, seller, şimşekler, zelzeleler Allah’ın kudretinin birer eseri değil de nedir? İlahi kudret hükmünü vermedikçe toprakta tohum can bulur mu? Tohum, toprakta gizlenmedikçe neşvünema bulur mu? Günlük hayatta doğru bilinen pek çok yanlış taltif görüyor.  Pisliğe bulaşmayana ve pisliğe alkış tutmayana ne mutlu!

Ey dost! Sanma ki toprağın gözü, kulağı, duygusu, dili yok! Vicdan sahibiyim diyen onur ve sevginle yaşa. Seveceksen sevdiğini yaratanın şanına yakışır sev. Yereceksen insanlık onuruna yakışan biçimde yer. Yalan ve iftiraya dilin kilitli olsun ki, gönlün huzur bulsun! Elin ayağın haramdan uzak dursun ki, başkaları sana güven duysun! Sözünde ve özünde dürüst ol da insan böyle olur, dedirt! Ne mutlu! İşte insan böyle olur, dedirtene… İnsanın değeri kisve değil kişiliktir. Onurlu insanın üzerinde kisve ile kişilik uyuşmaz. Kişiliğini yitirmiş neyi bulacak ki? 

Ey dost! Akıl kulağın ver de, üzerine bastığın şu toprağın şikâyetini dinle! Toprak üzerinde atılan iftiradan, söylenen yalandan, haram lokmadan, çiğnenen haklardan, kirli kazançtan, uçkur pisliğinden, fitneden, hasetten, fesattan, riya ve intikam duygularındanyakınıyor. Toprak: “Mayası benden olan insan böyle pisliklere mi bulaşacaktı.” demesin!Toprağın serzenişini duymayan akıl kulağı neyi duyar ki? 

Dostum dikkat et! Vara, veresiyeden yokluk gelir. Haramın hayrı yoktur. Cahil doğru ile yanlışın farkını bilmez. Gafilin vefası olmaz. Şer edepsizden sadır olur. Kişiye ihtirası, hasedi, hilesi ve riyası düşman olarak yeter. Çakal, çakallığının kendisine düşman olduğunuunuttuğu an felaketini yaşar. Servet, şehvet ve şöhretin ölçüsünü kaçıran başına dert açar.

Bakara suresinde Allah: “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde insanlara yarar sağlayacak şeylerde, denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları, gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde düşünen topluluk için deliller vardır.” buyuruyor. Bu olup bitenlerin her biri Allah’ın adaletinin akıllıya dersidir. Herkes kendinden sadır olan haller ile toprağa gark olur. 

Hiç kimse bir başkasına verdiği zararın bedelini ödemedikçe nihai sorgudan kurtulamaz. Herkes bir gün müstahakkını bulur. Yusuf suresinde Allah, Yusuf Peygamber’in “…Rabbim, dilediği şeyde incelikler sergileyendir. Şüphesiz o hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibidir…” dediğini açıklıyor. Fırsatı gani bilenler, gün bu gündür deyip günü gün etmeye çalışanlar akıllarını başlarına alıp ahvallerini doğru düşünmeli. Hali ve mali yapılarını şaşmaz teraziye çıkmadan yeniden değerlemeli.

İnsanın kirli ahvalinden toprak karamsar… Zaman buruk… Gökyüzü hüzünlü… İnsaf ve vicdanlar kuşkulu… Ümitler ve korkular hedefsiz… Niyetler belirsiz... İnsan haram ve helal karşısında duyarsız olur mu? Nahl suresinde Allah: ”Allah’ın size temiz ve helal olarak verdiği rızıklardan yiyin. Yalnız Allah’a ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetine şükredin.”buyuruyor. İnsan aç kalmaktan mı korkuyor, sorusu akla gelmiyor değil.

İnsan, rızkının nasıl tekâmül ettiğinin farkında olmalı. Rızık denilenler yiyecek, içecek ve insanın faydasına olan kazanımlardır. İnsanın rızık temininde sorumluluğu haramlardan uzak helallerle behemehâl olmaktır. Talak suresinde Allah: “…Kim Allah’a tevekkül ederse o kendisine yeter. Allah emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.” ve Zümersuresinde: “Allah dilediğine rızkı bol verir ve dilediğine kısar. İnananlar için bunda ibretler vardır.” buyuruyor. 

Mazluma musallat olan müstahakkını bulacaktır. Müslüman’ın özü, gözü, sözü kirli olmaz. Hele kursağına kir hiç bulaşmaz! Müslüman nelerin kir ya da temiz olduğunu bilmekle mükellef... Müslüman, kişiliğiyle Müslümandır. Sevgisiyle, saygısıyla, hakkaniyetiyle Müslümandır. Sebe suresinde Allah: “De ki: “Rabbimiz hepimizi kıyamet günü bir araya toplayacak sonra da aramızda hak ile hüküm verecektir…” uyarısını yapıyor. Kendisine güvenen istediğini yapar.

Ömrünüz uzun! Kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!

Yunus Emre GÜLLÜ / 03 Eylül 2022 / Milli irade