Eskişehir’de önde gelen odaların seçimlerinde mevcut başkanlara karşı aday çıkmadı.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan güven tazeledi denebilir. Bu isimlerin içine Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz’ü de dahil edebiliriz.
*
Bazı kesimler söz konusu isimlerin karşısına aday çıkmamasına ‘ekonomik koşullardaki sorun ve herkes işinde gücünde’ şeklinde bir gerekçe sunsa da, bana göre asıl neden rüşt ispatı!
Yukarıda saydığım beş isim de görev sürelerinde doğru işlere imza atmışlar ki, karşılarına herhangi rakip çıkamamış.
*
Bu noktada en çok konuşulan isimler Nadir Küpeli ile Celalettin Kesikbaş oldu.
Her iki isim yönettikleri kurumların seçimleri öncesinde el sıkıştı ve birbirlerini destekleyeceklerini kamuoyuna açıkladı.
Bu yaklaşım, örneğine pek rastlanabilecek bir yaklaşım değil.
*
Bu noktada Nadir Küpeli, ES TV’de ekranlarında, işin perde arkasını açıkladı.
*
“Birlikten kuvvet doğar diye bir atasözü var. Şahsi olarak kişilerin kurumlarda en az 2 dönem yönetici olmasını istiyorum” diyen Küpeli, Kesikbaş ile ‘hırgür’ çıkarma girişiminde bulunanlar olduğunu ifade etti.
Şöyle ki:
‘ENERJİMİZİ KAVGAYLA TÜKETEMEYİZ’
“Bizim OSB seçiminden sonra, uyumun bozulması için ciddi çomaklar sokuldu, bunların hepsini bertaraf ettik bir şekilde, göğüs gerdik. Kimisi iyi niyetli, kimisi kötü niyetli. Bizim ekipten, başkalarından filan… Bizim şu kadar gücümüz var, bu kadar şey yaparız gibi çok detaya girmek istemem ama birçok işler oldu. Beni de eleştirenler oldu niye böyle bir şey yapıyorsun diye. Kurumların doğru yönetilmesi için bir sürece ihtiyaç var. Bir de biz mutlaka enerjimizi üretime, kalkınmaya ayırmak durumundayız. Enerjimizi kavgayla tüketemeyiz. Çok uzun zaman harcayamayız bunlara. Zamanı verimli kullanmak zorundayız. Bu seçimlerde de böyle. Bizimle başlayan süreç Ticaret Borsası’nda daTicaret Odası’nda da çok uyumlu bir şekilde sarsıntısız, sıkıntısız tamamlandı. Kimse kimseye düşman olmadan, kırgınlık yaşamadan seçimler tamamlandı.”
Evet, Nadir Küpeli diyor ki: Bir kurumda sağlıklı iş yapılabilmesi için en az 2 dönem göreve devam edilmesi gerekiyor.
Küpeli’nin ikinci dönemi başladı, Kesikbaş’ın da…
Önlerinde uzun denemeyecek ancak çok önemli bir yönetim dönemi daha var. Bu süre zarfında Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve belediye başkanlığı seçimleri olacak. İkili, oda seçimleri sürecinde ilişkilerine çomak sokmak isteyenleri bertaraf edebilmişler. Şimdi önlerine yönetilmesi daha zor, daha gergin, daha kutuplaşan bir ortam gelecek. Tahminim odur ki ikili arasındaki ilişkiye çomak sokmak isteyen sayısı artacak ve dahi, çomak sokmak isteyen isimler öncekine göre çok daha güçlü veyahut kudretli isimlerden oluşacak.
*
İşte iki yöneticinin yeni sınavı bu!
Bir taraftan iş üretmeye gayret gösterecekler, diğer taraftan ‘sanayinin selameti’ için çomakları idare etmeye çalışacaklar.
Bu hiç kolay olmasa da biz kolay gelsin diyelim en iyisi…
Sanayi ile şehir birlikte güzel
Eskiden ne derdik?
Sanayi ile şehir arasında gözle görülür bir kopukluk var.
Şimdi ne diyoruz?
Şehir ile sanayi ‘istediğimiz oranda olmasa da’ birliktelik sağladı.
Elbette bu birlikteliğin tam manasıyla sağlanması kolay olmayacak.
Zira onlarca yılın getirmiş olduğu büyük bir kopukluk söz konusuydu.
Bu kopukluk hızla bertaraf ediliyor, bunu görüyoruz ve inanıyoruz ki sanayi ile şehir birlikteliği kısa zamanda daha da pekişecek.
*
Bu noktada Eskişehir Sanayi Odası (ESO) önemli bir organizasyona imza attı.
Cumhuriyet’in 99’uncu yıl dönümüne özel bir konser gerçekleştirdi.
Etkinliğin paydaşı dikkat çekiyor: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi!
*
ESO, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Senfoni Orkestrasıyla beraber, yine belediyeye ait olan Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdi Cumhuriyet konserini.
Görüldüğü üzere Organize Sanayi Bölgesi dışına çıkılarak, kent içinde kenti yöneten belediyeyle birlikte halka açık bir biçimde gerçekleştirilen bir etkinlik bu.
*
Öyle anlamlı bir etkinlik ki; Cumhuriyetin ilan edilişine kadar geçen süreç ve Anadolu topraklarında yaşananlar, senfoni orkestrası marifetiyle müzikal olarak yorumlandı.
Bu noktada ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın konser dolayısıyla yaptığı konuşmanın şu bölümü oldukça anlamlı: “Atamızın gösterdiği yolda, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak için gece gündüz çalışıyoruz. Bizlere emanet edilen Cumhuriyet, yakılan özgürlük ateşi bayrağımızın altında sonsuza dek yaşayacak.”
Evet, bayrağımız varsa biz varız; bağımsızız, özgürüz ve bu çatı altında Cumhuriyet’imizi ve değerlerini geliştirerek sonsuzluğa taşıyacağız!
*
Kesikbaş’ın, konserin düzenlenmesinde önemli katkıları olan Başkan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile Yener Büyükerşen’e özel olarak ilettiği teşekkürü de ayrıca belirtmeliyim.
Beri yandan, konsere Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli’nin de katıldığını aktarayım ki, sanayinin başkanlarının birlikteliğini tekraren vurgulamış olayım.
*
İşte, demek istediğim bu!
Sanayi ile şehir birlikteliği böyle böyle gelişecek.
Devamını diliyorum…
