Eskişehir halkı, aşağı yukarı beş yıldır yoğun bir mücadele içerisinde.

Alpu’ya kurulması planlanan kömürlü termik santrale karşı gerçekleştirilen mücadeleden bahsediyorum.

*

Beş yıldır neler olmadı ki?

Protesto gösterileri, dikkat çeken eylemler, sert açıklamalar ve yoğun tartışmalar, mahkemeler, kamuoyuna ifşa edilengizli toplantılar, vesaire…

Her birinde ortak dert şuydu: Alpu Ovası’na kömürlü termik santral kurulmasın, verimli tarım arazileri ortadan kaldırılmasın, meralar ve yer altı suları yok olmasın, canlı sağlığı tehlikeye atılmasın.

*

Bu santral işinin ne denli tehlikeli olduğu aslında şuradan görülüyordu.

Cılız da olsa birtakım kimseler bu işi ‘siyasallaştırmaya’ çalışsalar da, Eskişehirliler bu çabayı yemedi!

Her ne kadar Burhan Sakallı dışında başka hiçbir AK Partiliden termik santral çıkışı gelmemiş olsa da, ‘sessiz kalmaları’ dahi değerliydi. Zira eminim ki hiçbir tanesi zehir santralini istemedi.

İşte, meselenin siyasallaşmamasında, AK Partililerin bu tavrının da etkili olduğunu düşünüyorum.

*

Bugüne kadar belediyelerin, çevre kuruluşlarının ve Baro’nun açmış olduğu pek çok dava vardı. Davalar tek tek sonuçlanıyor ve çevre lehine, santralaleyhinekararlar çıkıyordu.

En son, kömürlü termik santrale enerji kaynağı oluşturmak amacıyla Sevinç Mahallesi’nde yapılmak istenen kömür ocağı projesi durduruldu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin itirazı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından doğru kabul edildi, bununla beraber kömür ocağı projesinin ÇED süreci sonlandırıldı, proje ise iptal edildi.

*

Bu karar üzerine hepimiz sevindik ancak bazılarımız sanki tehlike tamamen geçmiş gibi yelkenleri suya indirdi, gardını esnetti; deyim yerindeyse zafer sarhoşu oldu.

Fakat bu rahatlığın doğru olmadığını düşünüyorum.

Termik santrale karşı çıkan Danıştay kararından sonra da aynı ifadeyi kullanmış, rehavete kapılmanın yanlış olduğunu ifade etmiştim.

Çünkü bu gelişmeler olumlu ve umut veren gelişmeler ancak her ne olursa olsun Alpu’ya kurulması planlanan kömürlü termik santral projesi konusunda büyük bir sorun orta yerde duruyor.

Nedir o sorun?

Alpu kömürlü termik santral projesi, Cumhurbaşkanlığı yatırım programının en nadide yerinde hala bulunuyor!

Bu da gösteriyor ki, söz konusu zehir santralinin kurulmasından hala vazgeçilmemiş; aksine devletin en üst kademesinin yatırım programında yer alıyor.

*

Bakın; ne mahkeme kararları ne bakanlığın ÇED iptal gibi kararları ne de santral yapım işinin uzun süre uykuya bırakılması, projenin yapılmayacağı anlamına gelmiyor.

Hele ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde maalesef çoğu zaman bu kurumların sözü dinlenmiyor, kararları dikkate alınmıyor veyahut görmezden geliniyor.

O nedenle diyorum ki: Evet, Sevinç mahallesindeki kömür ocağı projesinin iptal edilmesi önemlidir ve zehir santraline karşı bir kazanım daha elde edilmiştir. Hepsi bu kadar, daha fazlası yok, yani kömürlü termik santral projesi iptal edilmemiştir. O nedenle Eskişehir’de yaşayanlar olarak rehavete kapılma lüksümüz kesinlikle yoktur.

*

Yazımı sonlandırırken şunları ısrarla vurgulamak istiyorum.

Alpu kömürlü termik santral projesi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programında bulunmaktadır.

Dolayısıyla tehlike ilk günkü gibi devam etmektedir.

Bu nedenle her birimizin gözü, dün olduğundan daha açık olmalıdır.