14 Mayıs’ta yapılan 13. Cumhurbaşkanı seçimi ile 28. Dönem Milletvekili Seçimini geride bıraktık. Milletvekillerinin oluşturduğu parlamento şekillendi, ancak yüzde 50 bandını geçen aday olmadığı için cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı. 28 Mayıs’ta yurttaşlarımız tekrar sandığa giderek cumhurbaşkanını seçecek.

*

Bu noktada Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile ES TV’de buluştuk ve seçim değerlendirmesi yaptık. Kurt’un geçmiş seçim süreci ve önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasına ilişkin ilgi çeken ifadeleri oldu.

*

O ifadelerin özellikle bir bölümünü siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Başkan Kurt, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile il seçim kurullarına uyarılarda bulundu, isteklerini sıraladı.

*

Şimdi, Kurt’un o ifadelerini paylaşıyor ve bugünlük MIH sütunlarını kapatıyorum:

OY KULLANMAYA GELMEYEN SEÇMEN KONUSUNDA UYARI

“YSK ve il seçim kurulları sakın ola oy kullanmaya gelmeyenlerin listesini Adalet ve Kalkınma Partisi’ne özel olarak vermesinler. Vereceklerse bize de versinler. Eşit yaklaşsınlar. Seçimlerin adil yürümesini sağlamak seçim kurullarının görevidir. Adalet burada esastır. Eğer Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bir ayrıcalık sağlanacaksa bu seçimin adaleti bozulur. Oy kullanmaya gelmeyen seçmen listesini bize vermiyorlarsa onlara da vermesinler, biz el yordamıyla bulalım, onlar da bulsun.

PARTİLİLERİN BİRBİRLERİNİ TANIMALARI İÇİN İŞARET PROBLEMİ

14 Mayıs’ta gördüklerimizden sonra seçim kurulunu buradan uyarıyorum. Mesela yakasında Türk Bayrağı rozeti olan parti temsilcilerine ses çıkarmadılar. Ama Eskişehirspor rozeti olan ve bizim Ulus Anıtı’nın rozeti olanlara taktırmadılar. O zaman sandık kurullarının başkanları uyarılmalı. Sandık kurulları herkese eşit davranmalı. Türk Bayrağı rozetinden hiç kimse şikayetçi olmaz. Rozet takma işi birazda oradaki görevlilerin birbirlerini tanıması için yapılan bir işaret. Gayet de doğal. Şimdi bunu engelleyerek ele ne geçer? Nitekim Eskişehir’de hiçbir şey ele geçmedi ve biz yüzde 50 oy aldık. Bunu da seçim kurulunun dikkate almasını diliyorum.

‘MİLİTAN KAFALARI SANDIK KURULU BAŞKANI YAPMASINLAR’

Sandık başkanları kanunun aksine, yönetmeliğin aksine, YSK’nın kararlarının ve genelgelerinin aksine ıslak imzalı tutanağı vermemekte direniyor. Vermemekte gerekçe de göstermiyor. Böyle bir şey olmaz. Temsilcilerimiz ıslak imzalı tutanakları zor alıyorlar. O nedenle gecikme de yaşanıyor. Bakın bu militan kafaları sandık kurulu başkanı yapmasınlar. Ya da sıkı tembih etsinler çünkü kanun ve genelge çok açık. Islak imzalı tutanak parti temsilcilerine verilir, bir tane de kapıya asılır. Şimdi bunu niye saklıyorsunuz, kimden saklıyorsunuz? Şimdi ıslak imzalı tutanakları bize vermeyince değiştirmeyi mi düşünüyorsunuz? Bakın hakim nasıl bağımsız bir biçimde her tarafa eşit yaklaşıyorsa ki bizim Eskişehir’deki seçim kurulundan şimdiye kadar bir şikayetimiz olmadı, ama sandık kurullarındaki başkanlardan çok büyük şikayetimiz var. Başkanlar, kendilerini sandık kurulunun patronu zannediyor. Ama bakın adı üzerinde kurul, parti üyesi de o kurulun bir temsilcisi. Şimdi siz parti temsilcisine ıslak imzalı tutanağı vermezseniz olay çıkar, kavga çıkar. Dolayısıyla bunun çözülmesi gerekir, bu konuyu seçim kurulunun dikkatine sunuyorum.”