Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Bilecik Tabip Odası Genel Sekreteri Neşe Yılmaz, Şehir Hastanesi ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde, randevu sürelerinin 5 dakikaya indirilmesine tepki gösteren bir açıklama yaptı. Yılmaz, Randevu sürelerinin aynı anda 2 hastaya birden randevu vermek veya hekimlerin yatan hastalarına vizit yapmak zorunda oldukları saatlere de poliklinik randevusu verilmek suretiyle 5 dakikaya indirildiğini belirtti. Ayrıca halihazırdaki 10 dakikalık randevu sürelerinin çok kısa olduğunu dünya genelinde bir hasta için kabul edilebilir muayene süresinin 20 dakika olduğunu söyledi. Peki bu durum ilk kez mi yaşanıyor? 2017 yılının Şubat ayında bir haber yapmıştım. Dönemin Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, yine aynı duruma tepki göstermiş. Telefonla randevu sisteminde hastaya ayrılan sürenin 10 dakikayı bile bulmadığını, randevusuz hastalar da eklenince sürenin 5 dakikaya kadar indiğini belirtmiş. Aradan 4 buçuk yıla yakın bir zaman geçmiş, yine aynı sorun ortaya çıkıyor. Demek ki sağlıkta bir yerlerde bir hata yapılıyor. Doktorlar günde 100 civarında hastaya bakıyor. Bir doktorun işini düzgün yapabilmesi için günde maksimum 20-25 arasında hastaya bakması lazım. 5 dakikada konan tanı nasıl sağlıklı olabilir ki? Bu sistemin değişmesi, doktorların çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor. Her gün sosyal medyada mesleği bırakan ya da ülkeden giden doktorların paylaşımları yer alıyor. Ülkenin yetişmiş değerlerini birer birer kaybediyoruz. Bir an önce bu gidişat değişmeli, devlet doktorlarımıza sahip çıkmalı.

PCR TESTİ ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

Geçtiğimiz gün İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile üniversitelere girişte aşısız kişilerden istenen PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. Aşısız öğrenciler kararı yerinde bulurken, aşılı öğrenciler ise durumu hoş karşılamadı. Şimdi ne yalan söyleyelim, üniversite öğrencisi olsam bu karar benim de hoşuma gitmezdi. Kapalı ortamda bütün gün derse girip çıkacaksın, yanında aşısız biri oturacak. Sürekli tedirgin olacaksın. Malum Eskişehir kışın soğuk oluyor. Aşısız arkadaşlar grip olunca, hapşırsa ya da burnu aksa iyice tedirginleşeceksin. Bu olay üniversitelerde gruplaşmaya da yol açabilir. Aşılı öğrenciler aşısız öğrencilerden uzak durmak isteyebilir. Hadi üniversite içinde bir şekilde uzak durdular diyelim. Yurtlara girişlerde de PCR testi kalktı. Aynı odada kapalı ortamda aşısız öğrenci ile aşılı öğrenci kalmak durumunda kalacak. İlim, irfan öğrenene bir insan aşıdan neden uzak durur, neden aşı olmak istemez anlam veremiyorum. Bakalım bu karar önümüzdeki günlerde ne gibi etkiler gösterecek. Eğitim-öğretimi olumsuz etkilememesi dileğiyle.