Gazeteci Şenay Yıldırım'ın sorularını yanıtlayan, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'nin danışmanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen; kendisine yöneltilen, "Belediye Başkanlarına vereceğiniz üç tavsiye nedir" sorusu üzerine, "Merkezi Hükümet'ten gelen bütçenin yetersizliğinden şikayet etmeyin, kaynak yaratmayı düşünün. Hayal gücünüze zaman ayırın. Projeler için farklı düşünmeye cesaret edin" yanıtını vermiş...

Her biri birbirinden değerli, önemli tavsiyeler...

Her ne kadar kendisinin başkanlığı döneminin büyük bir bölümünde, Hükümetten, belediyeye gelen bütçenin azlığından şikayet eden bir belediye başkanı olsa da başkanlığı döneminin yüzde 90'lık bölümünde "engelleniyoruz" teraneleriyle, yapmadığı hizmetlere kılıf arasa da belediye başkanlığını bıraktıktan sonra bu sözleri söylemesi ziyadesiyle anlamlı görünüyor...

Yılmaz Büyükerşen, diğer belediye başkanlarına tavsiyede bulunacak konumda, ancak sadece Ayşe Ünlüce söz konusu olduğunda bu işe soyunamaz. Zira şu anda Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nden maaş alıyor ve bu maaşın karşılığında sadece tavsiyelerde bulunmak değil, bunların nasıl yapılacağını söylemesi gereken bir konumu var. Bu konuya döneceğiz...

Bundan bir buçuk yıl önce ASKON Başkanı Ali Semih Ünlü yaptığı bir basın açıklamasında, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi, 8 milyar 860 milyon, yani yaklaşık 300 milyon dolar. 920 binden fazla kişinin yaşadığı bir şehrin icracı kurumu olan Büyükşehir Belediyesi'nin bir yıllık bütçesi bu kadar! Belediyelerin gelirlerinin ağırlıklı olarak, nüfusa göre, vergilerden gönderilen paylardan oluştuğunu biliyoruz tabii ki, ancak bütün bunlara karşın, Eskişehir'in iş adamları olarak, Eskişehir'imizin, Büyükşehir Belediye bütçesinin içimize sinmediğini, yetersiz gördüğümüzü belirtmek istedik" diye görüş belirtmişti.

***

Ünlü açıklamasında ayrıca, "Türkiye’de belediyecilik anlayışında sadece temel hizmetleri karşılamak olan ve bundan öteye geçemeyen belediye başkanları olduğu gibi seçildiği şehrin büyümesi, gelişmesi ve zenginleşmesi için her türlü hizmet ve projenin hayata geçirilmesi noktasında çaba gösteren, risk alan belediye başkanları da gördük... Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olan kişi, isterse uygulayacağı projelerle şehrin üretim ve hizmet kapasitesini artırabilecektir. Ülkemiz, bunun birçok örneğini yaşamış ve yaşamaktadır. Eskişehir'in iş adamları olarak bizler, şehrimizin, kalıplarını kırarak, daha fazla çalışmasını, daha fazla üretmesini ve daha da zenginleşmesini istiyoruz. Tüm bunlardan hareketle, söylemeliyiz ki, Eskişehir'in iş adamları 'yetinmeyen' belediye başkanı istiyor. Kendisine verilen kaynakla yetinmeyen, sahip olduğunu büyüten, bunun için çalışmaktan yorulmayan, herkesle ortak iş yapabilecek kişileri aday olarak görmek istiyoruz. Eskişehir daha fazla üretmeli, daha da zenginleşmeli, daha doğru yöntemlerle büyüyüp gelişmeli..." görüşlerini dile getirmişti...

İşadamları Derneği olan ASKON'un Başkanı Ali Semih Ünlü'nün bir buçuk yıl önce yaptığı açıklamanın neredeyse aynısını, Belediye Başkanlığını bıraktıktan 1 yıl sonra yapan Yılmaz Büyükerşen'in, aynı noktada buluşuyor olması güzel tabii ki...

Beri yandan, Başkan Ünlü, 'dışarıdan' bir göz olarak bu tür açıklamalar yapar ve yapmalı...

Ancak Yılmaz Büyükerşen gibi, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan danışmanı olan bir isim sadece 'tavsiye' olarak açıklama yapamaz, Ayşe Ünlüce'nin, bütçe dışındaki ekstra parayı nasıl bulması gerektiğini de dile getirmeli, bizzat Başkan Ünlüce'nin kendisine madde madde sunum yapmalı. Zira, Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nden hatırı sayılır bir miktarda maaş alıyor ve kamu kaynaklarından aldığı bu maaşın hakkını vermeli diye düşünüyorum...

Ve...

Ali Semih Ünlü gibi Eskişehir'i, Eskişehir'in bütçesini büyütmek isteyen kişiler bu türden açıklama yaptığında tepki gösteren kitle de Yılmaz Büyükerşen'in de Ali Semih Ünlü gibi düşündüğünü görünce tepki göstermekten çok "aklı kullanmak" ne demek, bir kez daha düşünmeli!

Siyaseten karşı tarafta olduğunu düşündüğümüz kişiler bir açıklama yaptığında bağırıp çağırmak yerine, sözlerindeki doğruluk payını düşünmeyi tercih etmek bizleri, ülke olarak, bir kademe daha yükseltecektir...