PHOTO-2023-08-07-12-08-21

CHP’ de büyük kurultaya hızla yaklaşılırken, koltuğunu korumak isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘tüzük değişimi’ kartını açmaya hazırlandığı kulislerde konuşuluyor.

*

‘Tüzük devrimi’ sloganıyla yeni tüzüğü açıklaması beklenen Kılıçdaroğlu’nun, bu atağını, sadece koltuğunu korumak için yaptığını söyleyemeyiz. Yanı sıra, parti üyelerinin kendisine karşı giderek yükselen tepkisini de azaltmayı hedeflediği su götürmez bir gerçek.

*

Peki, Kılıçdaroğlu ve kurmayları nasıl bir tüzük hazırlayacak ve partilinin tepkisini dindirecek?

Bugüne kadar 2 kere tüzük değişimine gitti ancak yapılan değişiklikler heyecana sebep olmadı.

Heyecanı bırakın, tüzük maddeleri uygulanmadığı için partililer çileden çıktı!

*

Kılıçdaroğlu yine ‘tüzük devrimi’ gibi gösterişli bir sloganla partililerin karşısına çıkacak ve onlara daha demokratik bir tüzük hazırladıklarını beyan edecek.

Yukarıda sordum: Nasıl bir tüzük değişimi, partililer ne olursa heyecanlanır ve harekete geçer?

Bu sorunun cevabı net.

Kayıtsız şartsız üye bazlı ön seçim uygulandığı taktirde partililerin üzerinden ölü toprağı atılmış olur.

Öyle bir ön seçim ki; tüm milletvekili adaylıkları, tüm büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylıkları ve tüm meclis üyesi adaylıkları için ön seçim!

Koşulsuz ve şartsız!

*

Örneğin önümüzde yerel seçimler var. Denilecek ki:Tüm büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylıkları ve tüm meclis üyeliği adaylıkları için koşulsuz ve şartsız ön seçim yapılacak. Mevcut belediye başkanları dahil olmak üzere tüm aday adayları ön seçime girmek zorunda olacak.

Yani, CHP Genel Merkezi, kendine biat etmiş isimlerin yönettiği şehirlerde de ön seçim yapacak, kendine muhalefet eden isimlerin yönettiği şehirlerde de ön seçim yapacak, belediye başkanı çıkaramadığı şehirlerde de ön seçim yapacak.

Amaaa, canının istediği şehirde ön seçim yapıp canının istediği şehirde yapmazsa ve “bakın tüzüğü uyguladım ön seçim yaptım, bazı şehirlerde stratejik olarak ön seçim yapmadım” derse, böyle eksik bir ön seçim uygulamasının kıymeti kalmaz. Dahası, partili iyiden iyiye çileden çıkar.

*

Diyelim ki Kılıçdaroğlu ‘tüzük devrimini’ yaptı ve Genel Merkez koşulsuz şartsız tüm büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylıkları ile tüm meclis üyeliği adaylıkları için ön seçim kararı aldı.

O zaman Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerinde çok uzun yıllardır görüşmemiş bir hareketliliğin yaşanacağını söyleyebilirim.

*

Bu noktada Eskişehir’de ne olur?

Seçime uzun bir süre varken adaylığını açıklayan Yılmaz Büyükerşen otomatik olarak ‘aday adayı’ pozisyonuna düşüyor.

Peki, aday adayı pozisyonuna düşen Yılmaz Büyükerşen ön seçime girmek ister mi?

Bugüne kadar hiç ön seçime girmedi.Kudreti büyük olan Büyükerşen isteseydi Eskişehir’de ön seçime girer, aslanlar gibi ön seçimden çıkar ve partinin adayı olarak ilan edilirdi.

Ancak Büyükerşen böyle bir yarışı ‘kendisine yakın olan’ isimlerin “ön seçim yapalım Hocam” demelerine rağmen hiçbir zaman kabul etmedi.

Partililerinin kendisine oy vermeyeceğini, ön seçimden çıkamayabileceğini düşünmüş olabilir mi?

Veyahut ön seçimden çıksa dahi kendisini tartıştırmak, başka bir partiliyle ön seçim yarışına girmek istememiş de olabilir.

*

Ya şimdi?

Büyükerşen’in desteklediği Kılıçdaroğlu koşulsuz şartsız ön seçim derse, Büyükerşen ön seçime girer mi?

Yoksa “benden bu kadar” der mi?

*

Bana göre Büyükerşen ön seçime tek bir şartla girer.

Karşısında ya rakip olmayacak ya da karşısına paravan bir aday çıkarılacak.

Örneğin Kazım Kurt, Yılmaz Büyükerşen’in karşısına rakip olarak çıkarsa, Büyükerşen ön seçime katılmayarak “benden bu kadar” diyebilir ve hatta der!

Bununla beraber Büyükerşen devri Eskişehir’de kapanır.

*

Ahmet Ataç?

Ataç, Büyükerşen’in karşısına rakip olarak çıkar mı?

Neden çıkmasın?

Fakat Ataç-Büyükerşen yarışında Kazım Kurt muhtemelen Büyükerşen’e destek vereceği için Büyükerşen ön seçimden çıkar.

Ahmet Ataç ise Tepebaşı Belediye Başkan adaylığını da kaybeder.

*

Ya üçü birden ön seçime girerse?

Bu ihtimal neredeyse imkansız ancak üçü birden ön seçime girdikleri taktirde avantajlı isim Kazım Kurt.

Böyle bir durumda Büyükerşen de Ataç da mevcut koltuklarını kaybetmiş olurlar.

*

Elbette ön seçim yarışında pek çok ihtimal, pek çok koşul, pek çok matematik var.

Şu anda konuşuldukları ve mevcut belediye başkanları oldukları için üç ismi kaleme aldım.

Bu üç isim dışında çok daha faklı isimler de ön seçim yarışında yer alabilir.

*

Tabiidir ki sadece Büyükşehir’de ön seçim yarışı olmayacak.

Odunpazarı, Tepebaşı ve diğer ilçelerde de çekişmeli yarışlar gerçekleşecek.

Ahmet Ataç, Büyükşehir’de yarışmak istemezse Tepebaşı Belediye Başkan Adaylığı için ön seçime girer mi? Bu noktada Kazım Kurt’un tavrı ne olur? Ataç’ı mı destekler ya da karşısına aday çıkarıp o adayı mı destekler bilemiyoruz.

*

Ve Kazım Kurt… Odunpazarı Belediye Başkan Adaylığı için ön seçime girerse, örneğin karşısında Erman Gölet’i bulur mu? Ahmet Ataç, Erman Gölet’i destekler mi, bunu da bilmiyoruz.

*

Ama bildiğimiz tek şey var, ortalık inanılmaz biçimde hareketlenecek, şenlenecek, partili kendine gelecek, kendini değerli hissedecek, ön seçimden kim çıkarsa da canhıraş bir biçimde çalışacak.

*

Yazımın bir bölümünde ifade ettiğim gibi. Yukarıda bahsi geçen isimler dışında pek çok isim ön seçim yarışına katılabilir. Pek çok stratejik hamle yapılabilir. Örnek veriyorum tavşan adaylar vesaire…

*

Koşulsuz şartsız ön seçimin, yurt genelinde de Eskişehir’de de CHP’nin demokratikleşme harekine ve tekrar şahlanma sürecine büyük katkısı olur.

Kazananlar olur, kaybedenler olur, tüh diyenler olur; fakat asıl kazanan CHP ve Türkiye demokrasisi olur.