İYİ Parti’deki iddialı isimler

İYİ Parti’deki iddialı isimler

İYİ Parti Eskişehir’deki en hareketli parti. Özellikle aday adaylarının aktif halleri dikkat çekiyor. Tartışılan pek çok yönü olsa da ‘temayül şeklinde ön seçim’ kararı da demokrasi anlamında örnek teşkil ediyor. Bu noktada partideki bazı aday adayları renkli kampanyalarıyla dikkat çekiyor. Öncelikle Nebi Hatipoğlu… Türkiye çapında bir iş insanı, Eskişehirspor camiasında seviliyor, gençlik enerjisi var, elinin uzanmadığı kişi yok. Bu noktada Eskişehir’in sorunlarının çözümünde yararı olabilir. Melih Aydın da bir iş insanı. Sempatik kişiliğiyle dikkat çekiyor. Heyecanlı ve “Eskişehir’in sorunlarını ben çözerim” diyor. Ve Hakan Kaymak… O da iş insanı ve o da genç. İşi gereği zaten sürekli vatandaşın içinde. “Partinin neferiyim ve sorunların çözümü için ben de varım” diyor. Elbette göz önünde pek olmayan ancak yukarıdaki isimler gibi iddia sahibi diyebileceğimiz isimler de var: Ömer İbrahim Sayın, Bahattin Şeker, Özlem Ayrancı ve Arslan Kabukcuoğlu. Özellikle ‘temayül şeklinde ön seçim’ fırsatını iyi değerlendirmek istiyorlar.

Eskişehir Bor Platformu

Eskişehir Bor Platformu

Eskişehir’de yaşayanlar olarak ‘bor cennetiyiz’ diye övünürüz. Ama Eskişehir’in çoğu işinde olduğu gibi bor işinde de pek ilerde olduğumuz söylenemez. Elbette bu durumu sadece Eskişehir’deki yöneticilere bağlamıyorum, sonuçta bor stratejik bir cevher ve devlet politikası neyi emrediyorsa o yapılıyor. Fakat öyle bile olsa, vaziyet karşısında suskun kalmak yerine borun katma değerinin artırılması amacıyla bir grup genç meydana çıkarak Eskişehir Bor Platformu’nu kurdu. Eskişehir Genç İş İnsanları Derneği (ESGİAD) Başkanı Ulaş Entok ve arkadaşlarının kurduğu platform sessiz sedasız çalışarak yurt genelinde epey bağlantı kurmuş. Platform Sözcüsü ise madencilik işinde uzman olan Umut Rallas. Platformun tanıtımını yaptılar, çarpıcı bilgiler verdiler. Bor çeşitleri ile ilgili pek çok ayrıntı var ancak özetle şu söylenebilir: Türkiye bor alanında dünya devi olabilir! Rezervin büyük çoğunluğu ülkemizde ancak ekonomik katma değeri, bu işi yapan diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük. İşte, iş insanı bu gençler bu işi dert edinmişler ve kolları sıvamışlar. Sonuna kadar destekliyorum ve diyorum ki: Gençlik, abilerine örnek oluyor!

Çalışan kazanır

Çalışan kazanır!

İYİ Parti, aday adayları ve ‘temayül şeklinde ön seçim’ kararı ile hareketli bir seçim süreci yaşarken, en iddialı parti konumunda olan CHP ve iktidar partisi AK Parti, bir o kadar heyecansız, hareketsiz ve ne yazık ki ruhsuz. AK Parti için şunu söyleyebilirim ki: Bürokrasi sessiz, milletvekili aday adayı olmak isteyen pek çıkmadı, bu da AK Parti’nin kazanamayacağı endişesinden kaynaklanıyor. İl ve merkez ilçe teşkilat başkanlarının istifası ve ardından atanan yeni isimler olumlu karşılanmadılar. Temayül sürecinde yaşananlar da partide moralleri bir hayli bozdu. Aday Adayı olan isimler suskun. CHP’de ise AK Parti’deki kadar moral bozukluğu olmasa da yeteri kadar heyecanın bulunmadığını ifade etmek zorundayım.

Burada Kadir Kodak’a ayrı bir parantez açmak isterim. Kodak, bir yıl öncesinden yola çıktı ve köyleri, kırsal ilçeleri karış karış gezdi, gezmeye devam ediyor. Muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi ve gelmeye devam ediyor. Geziyor, soruyor, araştırıyor, not alıyor, parti için ‘Sorunlar ve Sorunların Çözüm Yolları’ adı altında rapor hazırlıyor. Sahada Kadir Kodak var, basında Kadir Kodak var, sosyal medyada Kadir Kodak var! Sanırsınız ki CHP’nin yalnız ve yalnız bir aday adayı var! Kısaca Kodak, tek başına CHP örgütü gibi çalışıyor. Bu manada, CHP’nin silikleşmesinin önüne geçiyor. Peki, Kodak şimdilerde ne yapıyor? Malum Ramazan geldi. İzlediğim kadarıyla bir şehit ailesi ve bir depremzede ailenin davetine icabet ederek iftar açmış. Ramazan boyunca merkezde ve köylerde toplumun farklı kesimleriyle iftarlarda buluşacakmış. Bu bölümü kapatırken şunu da ifade etmek isterim: Kadir Kodak’ın yaptığı çalışmaların çoğuna eşi de katılıyor. Bu da gösteriyor ki Kodak inanmış, ailesi inanmış. Son söz: Çalışan hak eder, çalışan kazanır!

Eskişehir çok çekti, artık çekmesin

Eskişehir çok çekti, artık çekmesin

Yıllardır konuşuruz… Eskişehir’in sorunlar aşağı, Eskişehir’in sorunları yukarı… İnadına konuşmalıyız da, ancak artık dillerde tüy bitti, bıkkınlık geldi, yıldık birader yıldık! Duyarlı yurttaşlar konuştukça, bizleri yönetenler kulaklarını öyle bir tıkıyorlar, gözlerini öyle bir kapıyorlar, ağızlarına öyle bir fermuar çekiyorlar ki evlere şenlik! 2018’den bugüne beş koca yıl geçti. O günden bugüne yedi milletvekili görev yaptı. Peki, Eskişehir’in hangi sorunu çözüldü? Maalesef beş yıl önce konuştuğumuz sorunları hala konuşuyoruz. Dahası, nur topu gibi yeni sorunları da hali hazırda var olan sorunların üzerine ekleyerek... Özellikle iktidar partisinin milletvekilleri birbirlerini yemekten, şehrin sorunlarıyla ilgilenemediler. Muhalefet milletvekillerinin zaten yetkisi yok, fakat eylemsel bir tavırla söz konusu sorunları daha fazla gündeme getirebilirler ve kamuoyu oluşturabilirlerdi. Şimdi 14 Mayıs’ta yeni milletvekilleri seçeceğiz! Bu noktada Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın milletvekili aday adayı olan ve sürecin sonunda aday olacak isimlere dikkat çeken bir çağrısı var. Diyor ki Kesikbaş: “Eskişehir’in Kuzey-Güney çevreyoluna, kent içinden ana arter çıkışlara gerçekten ihtiyacı var. Çilemiz büyük, derdimiz büyük. Çalışanlarımızla 100 bin kişi hergün bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Seçim öncesi adaylar da sesimizi duysun istedim. Bilgi Notu: Akşamlar da aynı.”

Kesikbaş bu çağrıyı sosyal medya hesabından yaptı ve yoğun olan trafiği görsellerle destekledi. İşte demek istediğim tam da bu. Milletvekili aday adaylarının ve sonrasında adayların Eskişehirliye şu sözü vermesi lazım: Ayrışmayacağım, ayrıştırmayacağım, hiçbir konuya kişisel yaklaşmayacağım ve Eskişehir'in sorunlarını çözebilmek için herkesle uzlaşmaya çalışacağım. Eskişehir çok çekti, artık çekmesin...

Anadolu Aslanları artık Eskişehir’de de var 2

Anadolu Aslanları artık Eskişehir’de de var!

1998 yılından bu yana iş insanlarını bir araya getiren Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin (ASKON) Eskişehir Şubesi kuruldu. İlk etapta 100 üye ile güçlü bir başlangıç yapan ASKON Eskişehir, genel kurulunu da gerçekleştirdi ve Ali Semih Ünlü’yü şube başkanı olarak seçti. Genel kurula katılan isimler ise dikkat çekti. Dündar Ünlü, Murat Özcan, Gürhan Albayrak, Mustafa Birsen ve Bünyamin Fidan dikkat çeken isimlerden yalnızca birkaçı. Yönetim içerisinde de kamuoyunca bilinen isimlerin olduğunu söyleyebilirim. Fatih Sert, Cumhur Calban, Sadi Dönmez, Kazım Sertkaya ve Fatih Özata tanınan isimlerden bazıları. Denetim Kurulu da dikkat çekiyor. Serhan Arıman deneyimiyle kurulun başında yer alıyor. Yine Ahmet Oğuz, Serhat Tunç, Feridun Atıcı da denetim kurulu içerisinde öne çıkan isimler.

Şimdi gelelim ASKON’un önemine… Anlaşıldığı üzere ekonomi faaliyetlerini önceleyen bir sivil toplum kuruluşu. Bu noktada Başkan Ali Semih Ünü, ASKON’u şöyle özetliyor: “ASKON faaliyete geçtiği günden beri hep bu ülkenin, bu milletin yanında yer almıştır. Bugün ASKON ailesi 10 binden fazla üyesi olan, yurtiçi ve yurtdışında teşkilatlanması olan, 1 milyondan fazla istihdam sağlayan ve 20 bini aşkın üye şirketleri ile 10 milyar doları aşkın ihracat yapan güçlü bir sivil toplum kuruluşudur.”

Evet, yurt genelinde etkin olan böyle bir sivil oluşumun Eskişehir’de de şubeleşmesi kentimiz için sevindirici. İçerisinde barındırdığı isimlerin de güçlü isimler olduğu düşünüldüğünde, Eskişehir’e muhakkak katma değeri olacaktır.



DÜNYA İNSANLARI

dünya insanları-14

İki Nijeryalı mülteci, 17 Ağustos 2016'da, Suriye/Surman’da bulunan ve mültecilerin götürüldüğü bir gözaltı merkezinde kucaklaşıyor… Fotoğraf: Daniel Etter
 


 

AFİŞ
Her Şey Çok Güzel Olacak

afiş-21

Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson'un sorunlu abi kardeş ilişkisini 1999 yılında beyazperdeye yansıttığı bu özel filmde; Nuri, gereksiz yere karıştığı bir kavga sırasında üç yıldır görmediği kardeşi Altan ile karşılaşır. Bu rastlantı, aradan geçen bunca zamandan sonra iki kardeş için sürpriz olmuştur. Birbirleriyle tamamen zıt iki karakteri simgeleyen bu kardeşler, kaderin oyunu sonucu, başlarına birtakım belalar saracak ve soluğu güneyde alacaklardır... Ömer Vargı'nın yönetmenliğini yaptığı ve Cem Yılmaz ile birlikte yazdığı film, 1990'ların en akılda kalan yapımlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.




KARİKATÜR

karikatür-22

Çizen: Peter Nieuwendijk




BİR TWEET

1twit

Yılmaz Büyükerşen
Adalete susamış milyonlarca yurttaşımıza, çocuklara, gençlere, kadınlara Ankara’dan 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte sesleniyoruz: Hazır mısınız? Başlıyoruz!