Taharet, kişinin kendisini maddi ve manevi pisliklerden temizlemesi demektir. Taharet, temizlik demektir. Erdemli insanın en öneli özelliği yaşamındaki temizliktir. İslam’ın olmazsa olmazıdır. Temizlik yoksa İslam’da yoktur. Öyle ise temiz olamayanın Müslümanlığı yoktur. Temiz olamayanın namazı kabul olmaz. İslam, temizlerde ve temiz durumlarda olur. Çünkü Allah, temizdir. Temizleri sever.

İnsanın, kendisini yoktan var eden Allah’ı unutmaması gerekiyor.  Kulun, Allah ile olan ilişkisine dikkat etmesi şarttır.

Allah, kullarının iki cihan saadeti için kural ve kaideler koymuş. İnsanı, türlü yeteneklerle donatmış. Çeşit çeşit nimetlerle rahatlatmış. Hayatın akışını kolaylaştırmış. Bu kural ve kaidelere uyan Allah’ın azabından kurtulmuş. Uymayan ise akıbetine razı olmuş demektir.

Her insan, kendi sonunu veya geleceğini kendisi hazırlar. Allah, insana gayreti oranında verir. Her insan aklı nispetinde hak ettiğini bulur.

Kur’an-ı Kerim’in Tövbe suresi 108’inci ayetinde Allah, temizleri övmüş ve temizlerin Allah’ın sevgisini kazanacağını bildirmiştir: “Orada çok temizler var. Allah da çok temizlenenleri sever.” buyurmuştur.  Hz. Peygamber ise: “Din temizlik üzerine kurulmuştur. Ve temizlik imanın yarısıdır.” buyuruyor. Dünya temiz oldukça güzeldir. Aksi hâlde pisliğin içerisinde yaşam çekilir mi?

Bütün ibadetlerin sahih olmasının şartları temizlik esasına dayanır. Bedeni temizlik, mekân temizliği, uzuv temizliği, kılık kıyafet temizliği, servet temizliği,  kalbi temizlik ve kalbi temizliğe niyet temizliği de denebilir. Diğer yandan maddi temizliğin yanında manevi temizlik şarttır. Örneğin namaz kılan birisinin abdest alması esastır. Hades ile necasetten tahareti yapması şarttır. Abdesti olmayanın namazı yoktur.

Namaz için hadesten taharet ile necasetten taharet Allah’ın emri olan farzdır. Namaz için hadesten ve necasetten taharet farz olduğu için namazın olmazsa olmazlarıdır. Abdest, gusül ve diğer farz kapsamındaki temizlik yapılmadıkça namaz olmaz. Dinimiz bu nedenle gusül ve abdeste çok önem verir. İmam Gazali “İhya Ulûmi’d-Din” adlı eserinde temizliğin dört derecesi üzerinde duruyor.

1-Vücudun dış kısımlarını her türlü necis olan kir ve pisliklerden temizlemek,

2-Vücudun bütün dış organlarını olan tenasül uzvu, göz, kulak, ağız, burun, el ayak, vs.yi günahlardan ve kötülük kirlerinden temiz tutmak,

3- Kalp, ruh, beyin vs. gibi vücudun iç aletlerini kötü ve kirli huylardan arındırmak,

4-Hepsinden öte gönlü, Allah’tan gayri her şeyden temizlemektir.

Allah’ın rızasını kazanmak isteyen bir Müslüman, vücudun dış organlarını her türlü maddi ve manevi pislikten temizlemek mecburiyetindedir. Ayrıca, her türlü duygu ve düşüncelerini kötülerden arındırmak zorundadır. Kirli ve pis insan, Allah’ın sevgisinden mahrum kalır.  Allah’ın sevgisinden mahrum kalan insan neyi kazanacak ki?

Hz. Peygamber, ağız temizliğine çok önem vermiştir. Diş temizliğinde misvak kullanmayı tavsiye etmiştir. Temizlik iki çeşittir: Birincisi hadesten temizlik ve ikincisi necasetten temizliktir.

Hadesten temizlik ise; abdest ve gusül olarak ikiye ayrılır. Abdestli olmak için abdest alınır. Gusülsüzlüğü gidermek için de gusül abdesti alınır. Abdestsizlik ve gusülsüzlükten kurtulmak için şartlara göre teyemmüm yapılır.

Necasetten temizlik: Necis olan yani pis olan şeyleri temizlemektir. Necasi pislikler de ikiye ayrılır. Necaseti galize denilen ağır pislik: Bu pislikler dışkı, idrar, sidik, vücuttan çıkan kan, yaradan akan irin, ağız dolusu kusuntu, meni, kadınların adet veya lohusa hâllerinde gelen akıntılar. Eti yenen ve yenmeyen hayvanların kanları, dışkısı, sidiği, leşi ve salyası…  Şarapta bu kabildendir.

Elbiseye veya namaz kılınacak yere bu pisliklerden katı olanların iki gramdan fazla olması ile mai ve akıcı olanların el ayasıyla parmak diplerini kaplayacak kadar olduğunda namaz sahih olmaz. Bu miktarlardan az olan pisliklerin olduğu durumda mekruh olmakla birlikte namaz sahih olur.

Necaseti hafife, hafif olan pislik: Yoldan geçerken üzerine sıçrayanların pislik gibi hâllerde belli olacak olursa namaz sahih olmaz.

Usule uygun kesim yapılan hayvanların damarlarından, ciğerinden, dalağından, etinden bulaşan ve balık kanı, çekirge ve pire gibi korunması zor olan hayvanların kanları namaza mani değildir. Bu konuda hoşgörü vardır.

Taharet denilen temizlik genelde su ile yapılır. Bu nedenle temizliğin hangi sularla yapılıp yapılmayacağının bilinmesi gerekir. Bu nedenle sular mutlak sular ve mukayyet sular olmak üzere ikiye ayrılırlar.

1-Mutlak sular: Bu sular yağmur, kar, dolu, pınar, çeşme, ırmak, kuyu, göl ve deniz sularıdır. Su denilince de bu sular akla gelir. Bu sular doğal sulardır.

2-Mukayyet sular: Bu sular kavun, karpuz, üzüm, nar, erik ve gül suyu gibi sulardır. Bu sularda doğal su olmalarına rağmen asıllarına başka şeylerin karıştığı sulardır.

Sular içlerine başka şeyin karışması nedeniyle incelik, renk, akıcılık ve koku gibi evsafını yitiren sulardır. Bu tür sularla gusül yapılmaz. Abdest alınmaz. Temizlik yapılmaz.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!