“Her okulun öğrenci sayısı ve fiziki yapısına göre bütçesi var. Yani, velinin parasal desteğine ihtiyaç yok. Önümüzdeki yıldan itibaren kayıt parası diye bir olay olmayacak. Kayıt parası artık tarihe karıştı.”

*

Yukarıda okuduğunuz ifadeler, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’ye ait.

*

Evet, daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, Töre, tuttuğunu koparan bir bürokrat olarak karşımıza çıkıyor. Geldiği günden bugüne Eskişehir’de yaptığı başarılı işlerin olduğunu söylemek mümkün.

*

Fakat kayıt parasıyla ilgili yaptığı son açıklama, hiç mi hiç inandırıcı gelmiyor!

*

Elbette buna kayıt parası da denmemeli. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal devlet mi, sosyal devlet. Bununla beraber eğitim hakkı anayasal bir hak olarak güvence altına alınmış mı, alınmış. Kısacası devlet okulları ücretsiz mi, ücretsiz. Fakat her okul döneminin başında, kayıt parası adı altında velilerden zorla ‘haraç’ toplanıyor. Evet, bunun adına kayıt parası denemez, bu yöntem düpedüz çaresiz vatandaşları haraca bağlamak!

*

Bu noktada daha vahim bir uygulamayı da ortaya koymakta fayda görüyorum. Öyle devlet okulları var ki, özel sınıf kuruyor!Özel sınıfa çocuğunu kayıt ettirmek isteyen velinin kayıt parası adı altında verdiği haracın bedeli daha fazla oluyor! Bu nedir yahu? Çoğu okul resmen ticarethaneye dönüşmüş!

*

Yeri gelmişken kısaca şunu da aktarayım. Sizler de fark ediyorsunuzdur. Okul bahçeleri otoparka dönüştürülmüş durumda! Bu uygulamayı kabul etmiyor ve dahi, şiddetle reddediyorum. Okul bahçeleri öğrenciler içindir. Öğrenciler,okulun son ders zili çaldığında veyahut hafta sonu güvenli bir biçimde okul bahçesinde zaman geçirmek isteyebilirler, örneğin spor yapabilirler; basketbol oynamak gibi… Ancak otopark olarak kullanılan okul bahçelerinde iş öyle olmuyor! Öğrenciler için yapılan okul, otopark hizmeti veren bir ticarethaneye dönüşüyor! Bu durum öğrencilerin hakkını gasp etmek değil de nedir? Rant çılgınlığı öğrencilerin güvenli ve özgür bir biçimde hareket etmesini bile ortadan kaldırır oldu iyi mi? Ve haydi, konu açılmışken şu soruyu da ekleyeyim: Okul bahçeleri, kimlere, hangi yöntemle, kaç paraya kiralanıyor?

*

Kısacası, Türkiye’de her alanda yaşanan çürümüşlüğü iliklerimize kadar hissediyoruz; hukukta, sağlıkta, vesaire…

Bugün kısaca, ‘eğitimin yüzlerce sorunundan sadece bir tanesini’ gündeme getirdim.

Ve yazımın sonuna yaklaşırken, Pervin Töre’nin şu açıklamasını hatırlatmak istiyorum: “Her okulun öğrenci sayısı ve fiziki yapısına göre bütçesi var. Yani, velinin parasal desteğine ihtiyaç yok. Önümüzdeki yıldan itibaren kayıt parası diye bir olay olmayacak. Kayıt parası artık tarihe karıştı.”

Pevin Hoca’nın düşüncesi güzel, açıklaması yerinde, fakat onun da gücünün yetmeyeceği sorunlar var. Okulların ticarethaneleşmesi meselesi, yalnız ve yalnız Eskişehir’in değil, Türkiye’nin sorunudur. Söz konusu sorunun çözümü de Ankara’dadır. Pervin Hoca, teşbihte hata olmaz, kanatlanıp uçsa da bu sorunu çözemez.

*

2023-2024 eğitim öğretim yılının başında bu yazıyı hatırlatacağım ve alınmaya devam eden kayıt paraları ekseninde Pervin Hoca’ya soracağım: Hani kayıt parası tarihe karışmıştı?

Umuyorum Pervin Hoca, o tarihe kadar görevinin başında kalabilir…