Türkiye, başına gelen en büyük deprem felaketiyle karşı karşıya kalınca, haliyle tek gündem maddemiz deprem oluyor.

Olmalı da!

Israrla meseleyi sıcak tutmalı, tüm yönleriyle masaya yatırmalıyız.

*

Türkiye genelindeki en büyük sorunlardan bir tanesi de kentsel dönüşüm problemi.

Dönüştürülmesi gereken o kadar büyük bir alan var ki…

Bu noktada Eskişehir’i değerlendirelim.

8 mahalle, Gündoğdu, Karapınar 2. Etap, Sanayi Çarşısı, Baksan, Yeşiltepe, şehrin ana caddeleri ve çevresi, vesaire…

Eskişehir’de depremde yıkılma riski yüksek o kadar çok dönüştürülmesi gereken alan mevcut ki.

*

O halde ne yapmalıyız?

Bu alanları nasıl dönüştürmeliyiz?

*

Bakın, geçmişte yapılan hatalara hiç dönmeyeceğim, siyasi tartışmalara değinmeyeceğim, rant kaygılarını gündeme getirmeyeceğim, yekten ve çok kısa bir biçimde ne yapılması gerektiğini aktaracağım.

*

Kentsel dönüşümü belediyelerin kendi imkanlarıyla yapabilmesi mümkün değil.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da belediyeler olmadan bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatması gerçekçi görünmüyor.

Öyleyse yapılması gereken açık.

Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin, tüm siyasi ve maddi rant saiklerini bir kenara bırakıp bu ülke için uzlaşması, birlikte hareket etmesi gerekiyor.

Vatandaşlara da meselenin ciddiyetini anlatıp, ikna edip, beraberlik içerisinde dönüşümlerin hayata geçirilmesi zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.

Kısacası; hükümet, belediyeler ve vatandaşın, tek vücut olması gerekiyor.

*

Bahse konu sorunun en hızlı, en ekonomik ve en adaletli tek çözümü bu.

*

Ya çözülemezse?

Şu soruya her birimiz yanıt vermeliyiz: Aynı acıları bir daha yaşamayacağımızın, damımızın başımıza yıkılmayacağının garantisini kim verebilir?