Bir ülkenin kalkınmasının temelinde eğitim vardır. Ne kadar yol, köprü, bina yaparsanız yapın, eğer genç nesilleri iyi yetiştiremiyorsanız, o yatırımların ömrü de, etkisi de sınırlı olur. Eğitimin gücü ise sadece bireyleri değil, toplumun tamamını dönüştürür. Çünkü çocuklarımızın aldığı her eğitim, geleceğin daha bilinçli, üretken ve güçlü bir toplumuna atılmış bir adımdır.

Eğitime yapılan her katkı, aslında geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. İşte bu nedenle hayırseverlerin destekleri son derece kıymetli. Kimi zaman bir okulun inşasıyla, kimi zaman sıralarıyla, kimi zaman da bir öğrencinin defteri, kalemiyle ortaya çıkan bu yardımlar, aslında hepimizin geleceğini inşa ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de bu anlamda çok güzel örnekler yaşandı. Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu’na hayırsever Avni Ongurlar tarafından sağlanan destek, eğitime gönül veren insanların neler başarabileceğini bir kez daha gösterdi. Ongurlar, okulun ihtiyaçları arasında yer alan 400 öğrenci sırası, 12 öğretmen masa ve sandalyesi ile 12 sınıf dolabını bağışladı. Okulda düzenlenen teşekkür programında duygu dolu anlar yaşandı. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Türkal, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Dr. Nurullah Seydioğlu ve Okul Müdürü Devrim Yersel, Ongurlar’a teşekkürlerini iletti. Öğrencilerin halk oyunları gösterisiyle renklenen etkinlikte, plaketini alan Ongurlar, “Başarının yolu eğitimden geçiyor. Ben çok zengin değilim ama zenginlerin uyanmasını ve eğitime katkı vermelerini arzu ediyorum” diyerek çok anlamlı bir çağrıda bulundu. Geçen yıl da okul yaptırarak Eskişehir eğitimine büyük katkı sunan Ongurlar, bir kez daha örnek oldu.

Bir başka anlamlı destek ise İlmek İlmek Bin Minik Yürek Yardımlaşma Grubu gönüllülerinden geldi. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte hayırseverlerin desteğini arkasına alan gönüllüler, ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaşmak için kolları sıvadı. Gerçekleştirilen etkinlikte bin 150 öğrenciye okul seti, 250 öğrenciye ise forma ve eşofman hediye edildi. Çocukların doyasıya eğlendiği bu programda, sadece kırtasiye ya da kıyafet değil, aynı zamanda umut ve mutluluk dağıtıldı. Grup gönüllüsü Ayşegül Bozbaş’ın dediği gibi, “daha çok çocuğun yüzünü güldürmek” için bu çalışmaların artması hepimizin temennisi olmalı.

Tüm bu örnekler, bize eğitime yapılan bağışların aslında sadece maddi bir yardım olmadığını gösteriyor. Bu bağışlar, geleceğe duyulan inancın, gençlere duyulan güvenin, toplumun ortak değerlerine sahip çıkmanın en somut ifadesidir. Eğitim yoluyla cehaleti yeneriz, işsizliği azaltırız, şiddeti ve birçok toplumsal sorunu çözeriz. Daha iyi bir gelecek için atılacak en doğru adım, eğitime katkı sunmaktır.

Eskişehir’in bu anlamda öncü bir şehir olduğunu görmek de bizlere umut veriyor. Dilerim ki Avni Ongurlar gibi hayırseverlerin çağrısı karşılık bulur ve imkânı olan herkes, eğitim için elini taşın altına koyar. Çünkü bu sadece bugünün değil, yarınların da meselesi. Çocuklarımızın gözlerindeki ışığı daha parlak kılmak için eğitime yapılacak her katkı, ülkemizin geleceğini aydınlatacaktır.