Yazımın başında ifade etmek istiyorum, hiç detaya girmeyeceğim, AK Parti Eskişehir teşkilatındaki gelişmeleri kıssadan özetleyip bitireceğim.

Zira artık Twitter var! Orası da şu an okuduğunuz gazete gibi görüşlerin aktarıldığı bir alan. Twitter hesabımda AK Parti ile ilgili pek çok içerik paylaştım, merak edenler oradan inceleyebilirler.

*

Zihni Çalışkan’ın milletvekili aday adayı olmak üzere il başkanlığı görevinden istifa etmesiyle beraber AK Parti’de ortalık karıştı.

Önce, il başkanının belirlenmesi anlamında etken olan uygulamalardan temayül yoklaması yapıldı.

Yoklamada, 100 bin üyesi olan teşkilat içerisinden seçilmiş 400 civarında partilinin oy kullanmasına izin verildi!

Bunun ne kadar demokratik ve sağlıklı bir uygulama olduğuna varın siz karar verin.

*

400 seçilmiş partili oy kullandı kullanmasına da; bir de üstüne, bazı isimlerin yazılması için gerçekleşen ikna çalışmalarını ifade etmek zorundayım.

Bununla biter mi? Temayül yoklamasını yapmak üzere Eskişehir’e gelen görevli isimlerin, mevcut yönetimin istediği şekilde hareket etmemesi telaşa sebep oldu.

*

Bu sırada ne olduysa oldu, mevcut yönetimde bulunan tüm isimlerin istifası istendi iyi mi? Her biri emir telakki istifasını verdi.

*

Akabinde, sağlıklı yapıldığı şüpheli temayül sonuçları Genel Merkeze ulaştı, genel merkez bazı isimleri Ankara’ya görüşmek üzere davet etti.

Günün sonunda Süleyman Reyhan il başkanı olarak atandı.

Haydaaa…

*

O halde, yönetim kurulu üyesi olan Süleyman Reyhan il başkanı olarak atanacaksa, niçin istifa ettirildi? Teşkilatta karışıklık yaratmadan ve kimseye umut vermeden gayet tabii vekaleten il başkanı olarak ataması yapılabilirdi.

Hatırlayın, 2018’de Dündar Ünlü milletvekili adayı olmak üzere istifa ettiğinde, Murat Özcan vekaleten il başkanlığı görevine atanmıştı ve partide hiçbir karmaşa yaşanmamıştı.

*

Başka bir enteresan durum daha… Süleyman Reyhan mevcut yönetim içindeydi, istifa ettirildi. Diğer yönetici arkadaşları da istifa ettirildi. İstifa ettirilen Reyhan il başkanı yapıldı. İstifa ettirilen diğer il yöneticileri ne olacak? Elbette çoğu Süleyman Reyhan tarafından görevlendirilecek. O halde yine aynı soruyu sormamız gerekiyor: İstifa ettirilen yöneticileri tekrar atayacaksanız, niçin istifa ettirdiniz?

*

Burada Zihni Çalışkan’ın bir baskınlığı olduğu ifade edilebilir. Milletvekili adaylığı anlamında teşkilat yöneticilerinin desteği önemli. Haliyle, kendine yakın isimlerin teşkilatın başında olmasını istemesi kadar doğal bir şey olamaz.

Bu hamle bir grubun işine yarayabilir, ancak kurumsal olarak partinin tümüne katkı sağlar mı? Aksine, dağınık görüntüsü olan AK Parti’nin Eskişehir’de kan kaybetmesine yardımcı olur.

*

Kısa yazacağım dedim ama biraz uzadı zannederim, kusura bakmayın… Bir de Hakan Çizmelioğlu ile Ali Acar’ın istifası sonrası olacakları değerlendirelim. İkisi de milletvekili aday adayı olduklarını ilan ederek istifa ettiler. Çizmelioğlu’nun iddiası var. Fakat Ali Acar’ın istifası bir anlam taşımıyor, kurtulmak için bırakıp gitti denebilir; üzülerek söylüyorum: Koca iktidar partisinin Eskişehir’deki en büyük ilçesinin başkanı yok gibi bir şeydi.

Şimdi istifa eden iki ismin yerine kim gelecek? Aksiyona gerek yok öyle değil mi? Mevcut yönetim kimi istiyorsa onlar gelecek!

*

Dündar Ünlü mü?

Eskişehir’de AK Parti’yi toparlayacak, kamplaşmayı bitirerek herkese kucak açacak, partililere heyecan katacak en önemli isim olduğunu daha önce ifade etmiştim.

Fakat Dündar Ünlü’nün şanssızlığı, AK Parti’nin kurumsal hafızasının silinmeye başlaması ve dava anlayışının güç kaybetmesi.

Böyle durumlarda iyi olana yer yoktur, iyi olana yer açmayan partiler aklını başına toplamaz ise erimeye mahkum olurlar.

*

Şimdi, AK Parti’nin milletvekili listesine bakacağız.

Kurumsal hafıza işletilip dava adamları mı yer alacak, yoksa…