Toplumun en mağdur kesimlerinden olan emekliler isteklerini yüksek sesle duyurmaya çalışıyor ama pek de duyurdukları söylenemez.

Ülkenin en kalabalık seçmen grupları arasında yer alan emekliler, tam anlamıyla örgütlü olmadıkları için seslerini yükseltseler de duyuramıyorlar.

Emekliler aslında ellerindeki bu gücün de çok farkında değil.

Mart ayı başında toplanan Türkiye Emekliler Derneği Başkanlar Kurulu toplantısını gerçekleştirdi.

Sonrasında da bir sonuç bildirgesi yayınlandı.

Depremde hayatını kaybedenler için rahmet, yaralılar için de şifa diletleri iletildi.

Ayrıca Genel Merkez ve Şubelerin de katkılarıyla 1 milyon TL’lik bağış yaptıkları kaydedildi.


***


Emeklilerin ne istediklerine bir baktığımızda öncelikli olarak 2000 öncesi emekli olanlarla 2000 sonrasındaki emekliler arasındaki eşitsizliği düzenleyecek olan intibak yasasının çıkarılması geliyor.

Karma sisteme göre emekli aylıklarının hesaplanması yanlışından dönülmesi ve "intibak" yapılarak bütün dönemlerde oluşan eşitsizliklere çözüm getirilmesi talep ediliyor.

Diğer talepler ise şöyle sıralanıyor.

Emekli olunan tarihlere bakılmaksızın, prim kazancı ve prim ödeme gün sayıları eşit olanlara, eşit aylık ödenmesi için intibak yapılmalıdır. Her yıl aylıkları düşüren emekli aylığı hesaplama sistemi değiştirilmeli, çalışan emekli aylığının asgari ücretten az olmaması gerekmektedir.

Sosyal güvenlik mevzuatında yapılan her bir değişikliğin emekli aylıklarını küçültmesi nedeniyle, emekli aylıklarının hesaplanmasında tek bir sistemin getirilmesi de talepler arasında.


***


TUFE 'ye endeksi yüzdeli zamlar, aylıkları düşük olan emeklileri mağdur eden bir sisteme dönüştüğünden, 5510 sayılı Kanunun 55. maddesi değiştirilmeli ve seyyanen zamlar ile birlikte refahtan da pay verimeli.

Emekli aylıklarında, sosyal ödemelerinde norm ve standart birliğinin sağlanması için 506 Sayılı Kanun döneminde olduğu gibi, gösterge sistemine geçilmeli ve alt sınır aylık bağlama oranı yüzde 70 olarak belirlenmeli.

Vergi iadesinin yerine getirilen ve yüzde 4-5 arasında değişen oranlarda verilmekte olan ek ödemeler günümüzde değerini yitirdiğinden, KDV ve ÖTV oranları esas alınarak yüzde 10'a yükseltilmeli.

Emeklilerin ödediği katkı payları, emeklilerin ödeme gücünü aştığı için sağlık hizmeti aldığında çeşitli adlar altında kesilen katkı paylarından muaf tutulmalı.

Sosyal yardımlar gibi bayram ikramiyeleri de bir artış sistemine endekslenmeli.

Çalışırken ödenen aile yardımı emekli olunduğunda kesiliyor. Oysa ki; emekli sadece işinden emekliye ayrılır, ailesinden değil Aile yardımının emeklilik döneminde de devam etmesini sağlayacak mevzuat değişikliklerine gidilmeli.

TÜED’in 10 yıl süren hukuk mücadelesi sonucu kazanılmış, ancak günümüzde yetersiz kalan promosyon ödemelerinin artışını öngören bir güncelleme yapılmalı ve bu ödemeler adil bir artış sistemine endekslenmeli. Bankalarla yapılan pazarlık sürecinde emekliler de masada olmalı.

Emeklilerin örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalı ve toplu sözleşme hakkı tanınmalı.