Önceki yazının devamında; beyaz kedi cevap verdi:

-Onun söylediklerinin bazısı doğru, bazısı yanlış! Kedi neslinin sağlıklı bir şekilde devamı için mıntıka belirlediğimiz doğrudur. Ama bu mıntıka ona ait değil! Çoktan beri,  bu kara kedinin kasıla kasıla yürümesine kafam bozuluyor. Olur, olmaz yerde hava atıyor. Küçük dağları kendisi yaratmış gibi çalım satarak yürüyor. Sen olmasaydın ben, onu parçalayacaktım. Bu mıntıkayı, ben değil o terk edecek. Yoksa onu perişan edeceğim. Sen gittiğinde, o ne yapacak? O zaman elimden çekeceği var.

Kedilerin birbirlerine çok öfkeli olduklarını gördüm ve dedim:

-Ey kediler! Aranızda kin ve düşmanlık olmasın! Öfkenizdeki bu şiddet nedir? Öfkeyi, kini, intikamı ve garazı bırakın! Birbirinizle düşman yerine dost olun! Haydi, bakalım aranızdaki meseleyi güzel güzel kendi lisanınızca konuşarak halledin! Meselenizi hakkaniyet ölçülerinde çözün! Gelecek nesillerinize iyi anılar ve miraslar bırakın! Soyunuza örnek olun! Yavrularınız sizinle gurur duysun.

Kara kedi, dedi:

-Ne anısı, ne hatırası, ne mirası diyorsun? Bu gördüğün kedi zorbanın tekidir. Duygusal konuşarak algı operasyonu yapıyor. Aklınca, duygu sömürüsü yaparak seni yanıltmaya çalışıyor. Beni de, bu mıntıkadan kovalamaya kalkışıyor.

Beyaz kedi dedi:

-Yok, öyle hampaya konmak!  Bedava iş yok. Ben, zorba isem sen de zalimisin! Zalimler elbet bir gün o azap günlerini görecekler.

-Bana bakın, ikiniz de intikam duygusundan vaz geçin. Birbirinizle kavga etmeyi bırakın! Ne demek öyle şey! Parçalamak da ne demek? Hırsı, ihtirası ve kaprisi bırakın! Barışçıl olun! Huzur bulun!

Beyaz kedi dedi:

-Senin o dediklerin insanlar arasında daha çok oluyor. Biz de, insanların nasıl yaşadıklarını ve neler konuştuklarını çok iyi biliyoruz. Biz kediler, insanların en mahrem odalarına kadar giriyoruz. İnsanlara bizim kadar hiçbir hayvan yakın olamaz!

İnsanlar, aralarında hiç hoş olmayan sözler konuşuyorlar. Bazı insanların çok kötü konuştuklarını biliyoruz. Bazı insanların kaprislerine ve ihanetlerine şahit oluyoruz. Bazı insanların birbirlerine ihanetlerinden ötürü dağlar ve taşlar dahi kahırlarından çatlayacak gibi oluyor. Kimi insanların ihanet ve nankörlüklerinden ötürü yerler patlayıp havaya savrulacak, gökler parçalanıp üzerimize çökecek gibi oluyor.

Kara kedi, dedi:

-Aaaa, delinin zoruna bak! Biz kediler,  insanlara neden en yakın hayvanlar oluyoruz. Görüyoruz, duyuyoruz ve biliyoruz. Bazen köpekler, insanlara biz kedilerden daha yakın oluyorlar. İnsanların bazıları, köpekleriyle beraber aynı yatağa yatıyorlar. Ben, bir kedi olarak insanların kedi ya da köpekle aynı yatağa yatmasını sağlıklı görmüyorum.

-Ben, size soruyorum. Sizin bu kavganızla insanların ne alakası var? Aranızdaki meseleyi güzelce kendi kurallarınıza göre kendi lisan ve anlayışınızla çözmeniz gerekmez mi? İster konuşarak, isterse koklaşarak çözün! Birbirinizin haklarına saygılı oldukça aranızdaki bütün sorunlar çözülecektir.

Sözlerimi dikkatle dinleyin! İnsanlar da, birbiriyle yeterince konuşmadıkları için sorunlarını çözmekte zorlanıyorlar. İnsanlar birbiriyle gereğince konuşmadıkları zaman birbirini yeterince anlayamıyorlar.

Birbirlerine iyi niyetle ve güzel davranışlarla yaklaşmayanların arasında elbet hır çıkar. Anlaşmazlık ve kavga kötü niyetten kaynaklanır. Barış ve huzur, iyi niyetle oluşur.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!