İsmet Yemez, 1950’de Aydın Karacasu’da doğmuş. Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisinde Etibank’tan burslu okumuş. Mecburi hizmet karşılığı Etibank’ın farklı işletmelerinde memuriyet yapmış. Bu İşletmelerden biri de şimdiki adıyla Eti Maden Kırka Bor İşletmesi olmuş. Müteşebbislik ruhu ağır basmış, 1980’de memuriyetten ayrılmış. 1984 yılında SELEM A.Ş’yi kurmuş. Eskişehir merkezli ünlü marka İGS bayiliği açmış. 1985’de Süt Kurumundan Etibank’a naklen geçtiğim yıl kendisi ile ticari faaliyetleri nedeniyle tanıştık. İsmet Yemez’ in sosyal, ticari ve itibari gelişimde değerli eşinin katkılarını dikkate almamak Gülseren Hanım Efendi’ye haksızlık olur.
Maziden atiye ışık tutan kitabın yazarı Rüşdi Efendi’nin torunu olmakla gurur duyan İsmet Yemez Kuşadası’ndan tatilci bir Eskişehirli ile kardeşim Yunus Emre Güllü ’ye sağlıklı ömürler dileğimle diyerek imzalayıp merhum dedesinin bu kitabını bana göndermiş. MİLLİ İRADE GAZETESİ YUNUSÇA köşemde, bu kitabı takdimi vazife addettim. İSMET YEMEZ namı, İGS’ gibi ünlü bir marka ile yedi düvele anıldı. Geceyi karanlıktan aydınlatan güneş misali zihinleri kirden arındıran ilmin, bilimin kıymetini unutmamak gerek. Yemezzâde Süleyman Rüşdî Efendi, 1770’de Aydın Karacasu’da doğmuş. 18 Yaşına kadar tahsilini Karacasu’da sürdürmüş. İlmi gelişim için Nazilli’ye gitmiş. Mehmet Zühdî Efendi’ye intisap etmiş. Tasavvufi eğitim ve dersler almış. Şaki bir efe iken eğitimin etkisiyle sosyal çevrede örnek gösterilir efendi bir kişilik kazanmış. Gün olmuş Hocası Mehmet Zühdî Efendi: “Evlat! Öğrenim vaktin tamam! Öğretme zamanın geldi. Karacasu’ya git. Tekkeni aç. Hakk’a, halka karşı görevini yap.” demiş.
Rüşdî Efendi hocasının icazetiyle Karacasu’da tekkesini açmış. İlmiyle, irfanıyla herkese gönül sofrası açmış. 1834’de hak vaki olmuş 64’ünde her fani gibi ebedi yolculuğa çıkmış. Rüşdî Efendi’nin sorumluluk farkındalığı “Yemezzâde Süleyman Rüşdî ve Pend-i Attar Tercemesi” adlı kitabından anlaşılmakta. İlim ve izanla eğrilere eğri, doğrulara doğru diyebilen erdemli insan olarak kendisini yetiştirdiği gibi epeyce faziletli insanın yetişmesine emeği geçmiş. Pend-i Attar dizelerinden bir kaçını dile getirelim ki, Rüşdî Efendi’nin izanı, irfanı, ilmi, idraki daha iyi anlaşılsın. “Cümle malın elde ariyet senin. Ola zarlık kala senden kim malın / Dünyadan ne hâsıl olur ey emin. Tokuz arşın bez ü çend arşun zemin / İstemek haktan genilik bi-reva. Mümine renc ü anadır çun gına…” gibi mısralarıyla ahlaki değerlerle alakalı beşeri münasebetler üzerine ders nitelinde duygularını, düşüncelerini bu kitabında okuyucu ile paylaşmış.
Yemezzade Süleyman Rüşdî Efendi’nin münevver insan olmasında tasavvufi eğitimin rolü büyük olmuş. Rüşdî Efendi’nin “PENDNAME” nin müellifi Feriddüdin-i Attar’ın içtimai hayatla ilgili görüşlerinden esinlendiği belli. Pendname’yi birkaç kez okudum. İnsani değerlerden genel ahlak ve beşeri münasebetler üzerinde durmuş. Feriddüdin-i Attar atarlık, eczacılık ve hekimlikle hayatını idame ettiren İranlı bilge bir kişi. Miladi 1100’lerde yaşamış. Moğol istilasında bir Moğol çerisi tarafından esir alınmış. Attar’ı Moğol çerisi esir pazarında satılığa çıkarmış. Kendisine teklif edilen bedellere razı olmayan Attar, sırtında bir çuval samanla gelen bir adamın: “Bu samanla, bu adamı değişmek isterim.” dediğinde, Attar: “Tamam, benim bedelim bududur. Beni, bu adama bir çuval samana satabilirsin!” demesi üzerine öfkelenen Moğol çerisi oracıkta Attar’ı 114 yaşında iken şehit etmiş. Eşkıya, ne bilir insan kıymetini.
İnsanın ederi maddi bedelle ölçülebilir hiç? İnsanın hak katında değeri adaleti ve merhameti kadardır. Kaza ve kader, insanın geleceğe yönelik planlar yaparken yaşadığı acı veya sevinçli gerçeklerdir. Ahlak denildiğinde hemen akla gelen insan, adalet ve merhamet mefhumlarıdır. Adaleti ve merhameti olmayanın ahlaki ilişkileri ne denli doğru olur? Rüş^di Efendi Allah ile insan, insan ile insan arasındaki hak, hakkaniyet ilişkilerini “Yemezzade Süleyman Rüşdi ve Pend-i Attar Tercemesi” adlı kitabındaki dizelerinde ilmek ilmek işlemiş. Kitabın sponsorluğunu “Yemez Ailesi” nin yaptığı bu güzide eseri Pınar Çalık 2019’da metne bağlı bir kere daha günün dilinde Türk yayın hayatına kazandırmayı başarmış.
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!