Eskişehir adına büyük kayıp… Yeri doldurulması güç insan… Merhum Nihat Aksakal, Eskişehir’in esnafından, eşrafından hayır işlerinin hamisi idi. İlkeli, bilgili, hakkaniyetli bilge bir insandı. Öncesi ve sonrası olan bu âlemde kendine tanınan yaşam süresini tamamlayıp yeni bir dünya için 18 Ağustos 2025 günü hakka yürüdü. Yaklaşan asırlık ömründe yaptıklarının yanında yapamadıkları olabilir. İdeallerini, emellerini gerçekleştirmek gayretiyle örnek bir hayat mücadelesi verdi. Bu mücadelesi pek çok insana söylemleriyle ders, eylemleriyle de örnek olmuş şahsiyet. Sağlık, sosyal ve ticari alanda atılım, açılım yapmak isteyene nezih ve sistemli yaşamıyla öncü olmuş insan. Hassaten sağlık ve medikal malzemelerinde duayendi.

İnsan etten, kemikten vs. biyolojik, fizyolojik uzuvlarla anatomik yapıya sahip aklıyla neyi ne zaman, nasıl yapması gerektiğini bilen varlık. Akli özellikleri nedeniyle de diğer varlıklardan ayırılan tek canlı... İnsanın kazanç ve kayıpları akli yetenekleri nispetindedir. Her canlının ölümü insanlığa ibretlik, derslik ilahi bir bildirge… Ölüm, herkesin şahsi kıyameti ama bir de umuma yönelik genel kıyamet söz konusu… Asıl kıyamet gününün hesap zamanına kimin nasıl ve nelerle hazırlık yapıp yapmadığıdır. Dönüşü olmayan yolculuğa çıkarken insanın beraberinde neleri götürüp götüremediğidir. Akıllı insan, diğer insanlara faydalı olan insandır.

Merhum Hacı Nihat Abi, çok yönlü kendini hayata hazırlamış. Gayesi etrafına fayda sağlayıp üzerinde hakkı olanlarla yaşamı hakkınca paylaşmaktı. Nitekim öyle de yaşadığına yedi düvel tanık. Masumun, mazlumun yanında olmak ve mahzunun, mağdurun elinden tutmakla hayırda hami olmanın şerefine erişti. Velhasıl o herkesin Hacı abisi, Nihat abisi oldu. Merhum Nihat abinin şahsi kişilik bilgilerinden ziyade toplumsal ilişkilerini dile getirmeyi yeğledim. Kendisiyle 2014’ün Eylül’ünde yapmış olduğum söyleşide özel bilgilerine detaylı değinmiştim. Hatta bu söyleşi mahalli bir gazetede yayınlanmıştı. Merhum, toplumsal ilişkilerinde çağdaş, demokrat, mütedeyyin, milliyetçilik gibi evrensel değerlere özenli idi…

Rahmetli Nihat abi zamanın şartlarında çağdaş insan anlayışıyla bilime ve ilme değer veren, çağın şartları gereği mücadelesinde ferasetli, basiretli öngörü sahibi bir insandı. Demokrattı: Başkasının haklarını ihlal etmemek kaydı ile herkesin hakkına hakkınca hür yaşamında saygılı, özverili, müşfik, insandı… Devletin bekası, milletin bahtiyarlığı ülküsünde vatanperver ulusal egemenlik milliyetçisi idi… Dini değerlere hassasiyeti hurafeden, safsatadan hakikati ayıracak nitelde idi. Velhasıl kendini bilen, kıyametin bir gün kopacağına, herkesin yaptığından ve yapmadığından hesap vereceği bilincinde idi.

Kıyametten söz etmiş iken Kıyâme suresi 3’den 13’e ayet meallerinde, Allah: “İnsan… O, kıyamet günü ne zaman? diye sorar. Gözler kamaştığı, ay ve güneşin karanlığa gömülüp aydınlatmaz olduğu o gün insan: “Kaçış nereye?” diyecek. O gün sığınacak hiçbir yer yoktur. O gün varıp durulacak yer Rabbin huzurudur. O gün insana yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktıkları bildirilir.” buyuruyor. Rahmetli Nihat abinin hayatında en büyük üzüntülerinden biri merhume eşi Saliha Hanımı 29 Aralık 2023’te hakka uğurlaması... Saliha Hanımı ebedi âleme yolcu ettiği sıra: “Sanki diz bağlarım çözüldü.” ifadesini paylaştığı söylenir.

Nihat Aksakal güzel yaşadı. Nezih, saygın, vefalı, adaletli ve merhametli yaşadı. Yunus Emre’nin dediği veçhe: “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Ya san kendin bilmez isen bu nice okumaktır.” o hep kendini bildi, hayatı ve ölümü bilerek yaşadı. Onun ilmi, irfanı, izanı, idraki bilinçli idi. İş ve sosyal ilişkilerinde haklara saygılı, hoş görülü, dost canlı, babacan insandı. O niçin, nasıl yaşaması gerektiğini bildiği gibi günün birinde de hakkın vaki olacağının farkında olması en büyük sermayesi idi… Güzel ve düzgün yaşamın ölümü de güzel olur, kolay olur. Güzel ve düzgün yaşayan insanlara böyle ölümler Allah’ın lütfudur, vadidir.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!