HAFTANIN SORUSU: UKOME tarafından alınan kararla beraber Eskişehir’de toplu taşıma araçlarının ulaşım ücretlerine zam yapıldı. Zam kararı doğru muydu?
 

IbrahimArslan

İBRAHİM ARSLAN-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi


Zammı Yaratan Nedenlerin Sorgulanması Gerekir

Yaşamının yaklaşık 40 yılını zamlara, hayat pahalılığı ve haksızlıklara karşı mücadeleyle geçirmiş bir siyasal kimlik olarak ülkemizde yaşanan ekonomik krizin bir sonucu olarak şehrimizde toplu ulaşım ücretlerine yapılan zamlarhiç kuşku yok ki hepimizi üzüyor, içimizi acıtıyor.

Toplu ulaşıma yapılan zam konusunda başta hemşerilerimiz olmak üzere içten ve iyi niyetli tüm çevrelerin eleştiri ve görüşleri saygıdeğerdir, başımız üzerinedir.

Ancak kötü yönetim anlayışı ve yanlış politikaları sonucu hergün yapılan zamlara, hayat pahalılığına haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamaları karşısında başını kuma gömerek sessiz kalan ve yaşadıklarımızın sorumlusu olan başta AKP ve Cumhur İttifakının diğer ortakları olan MHP ve BBP sözcülerinin belediye hizmetlerine yapılan zamlar hakkında konuşmaya hakları yoktur!

Zam bir SONUÇTUR. Bize düşen ise SONUÇLA BİRLİKTE SONUCU YARATAN NEDENLERİ SORGULAMAK olmalıdır.

Ülkemizde yaşanan ekonomik krize bağlı olarak tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde olağanüstü fiyat artışları yaşanmaktadır. TÜİK tarafından son bir yılda TÜFE’de % 80,21, ÜFE’de ise % 143,75 oranında artış olduğu açıklanmıştır.

İster kamu, ister özel toplu taşımacılık hizmetlerinde yapılan zamlar için merkezi idarenin uyguladığı ekonomik politikalar sonucu ortaya çıkan personel, elektrik, akaryakıt, lastik, araç alım, araç bakım-onarım ve yedek parça gibi bir çok mal ve hizmet alımlarını içeren temel girdi maliyetlerindeki olağanüstü artışlar gerekçe oluşturmuş ve oluşturmaya da devam etmektedir.

Örneğin; ESTRAM şirketinin 2021 yılında tramvayla yolcu taşımacılığında kullanılan yıllık ELEKTRİK harcama tutarı 14,3 milyon TL iken, 2022 yılı sonunda bu tutarın yaklaşık 52,5 milyon TL olması beklenmektedir. Artış oranı % 267’dir.

30 Eylül 2021 tarihinde 7,35 TL olan motorinin litre fiyatı bugün 23,31 TL’dir. Belediyenin 2021 yılında otobüsle yolcu taşımacılığında kullanılan yıllık MOTORİN harcama tutarı 55,7 milyon TL iken, 2022 yılı sonunda bu tutarın yaklaşık 200 milyon TL olması öngörülmektedir. Artış oranı % 217’dir.

TCMB verilerine göre 23 Eylül 2021 tarihinde 1 Dolar 8,67 TL iken bugün itibariyle 18,31 TL civarındadır. Türk Lirasında son bir yıldaki değer kaybı % 111’dir.

Diğer yandan yaşanan hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı nedeniyle ücretlerdeki erimeyi önlemek amacıyla asgari ücret ve memur maaşlarında yapılan düzenlemeler, belediye ve Estram şirketinde çalışan işçilerin ücretlerinde de artış yapılmasını zorunlu kılmıştır.

Ayrıca 5018 sayılı kanunun 71’inci maddesine göre KAMU ZARARI; Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. Buna göre Büyükşehir Belediyesi ile şirketi olan ESTRAM yetkilileri; görevleri sırasında yapacakları iş ve işlemlerinde yukarıda belirtilen kanun ve diğer mevzuat hükümlerine uygun davranmak zorundadırlar.

Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı enerji krizi nedeniyle birçok Avrupa ülkesi, enerji krizinin yarattığı olumsuzlukları en aza indirgemek amacıyla bazı ekonomik ve sosyal politikalar uygulamaktadır. Örneğin Almanya parlamentosu; artan enerji ve ulaşım maliyetlerinin tüketiciye etkilerini hafifletmek için hazırlanan önlem paketinin bir parçası olarak ülke genelinde tren ve otobüslerde indirimli bilet uygulamasına geçmiştir.

İrlanda hükümeti; vatandaşları için yaşam maliyetini düşürme ve sürdürülebilir ulaşımı teşvik etmek amacıyla şehir içi toplu taşıma araçlarında bilet fiyatlarını % 20 oranında düşürmüş, 19-23 yaş arası gençlerin tren yolculuklarında indirim % 50 olarak belirlenmiştir.

İtalya; geliri düşük işçiler ile geliri olmayan öğrenciler için toplu taşıma araçları ücretlerini karşılamak amaçlı destek kararı alırken, İspanya; bazı kısa ve orta mesafeli tren yolculuklarının ücretsiz olmasını kararlaştırmıştır.

Yani bu tür sübvanseler DEVLET-HÜKÜMET POLİTİKASI haline getirilmiştir.

Ülkemizde ise İktidar sözcüleri ve kimi çevreler toplu ulaşım zammına karşı çıkarak, maliyetlerin belediye bütçesinden sübvanse edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar.

Önceki gün YHT ücretlerine yapılan artışla tren taşımacılığında son dokuz ayda beşinci kez zam yapan, “Ele verir talkını kendi yutar salkımı” deyimine uygun bir davranış içindeki iktidar sözcülerinin dönüp belediyelere söz söyleme ve akıl verme hakları yoktur.

Peki, ne yapılmalı?

Sosyal Devlet olmanın gereği olarak bizde de diğer ülkelerde olduğu gibi benzer destek düzenlemeleri hükümet aracılığıyla yapılmalıdır. Özellikle CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanımızın salgının başından bu yana seslendirdiği;

·         Belediye hizmetlerinde kullanılan akaryakıtta ÖTV ve KDV’nin kaldırılması,

·         Elektrikte en düşük tarifenin uygulanması,

·         Şehrimizdeki toplu taşıma hizmetinin % 22’sine karşılık gelen serbest-ücretsiz (65 yaş ve üzeri) yolcular nedeniyle yaşanan gelir kaybının bakanlıkça belediyelere aktarılması,

·         Diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi toplu taşımanın yaygınlaştırılması ve kullanımının artırılması, buna bağlı olarak da enerji bağımlılığının azaltılması amacıyla yerel yönetimlere destek verilmesi ve kaynak aktarılması mutlaka sağlanmalıdır.

 

Aksi takdirde AKP iktidarının uyguladığı bu kötü ve yanlış ekonomi politikalarıyla önümüzdeki zaman diliminde yeni zamlara uyanmak ne yazık ki kaçınılmaz olacaktır.



 

MuratÖzcan

MURAT ÖZCAN-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi


 

Belediyeler Kar Etmesi Gereken Kurumlar Değildir

Son bir yıl içerisinde dünyada artan hammadde enerji ve petrol fiyatları nedeniyle ister istemez hayatın bütün alanları etkilenmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak girdi maliyetleri fazlalaşmış ve üretim maliyetleri artmıştır. Bu durum dünyada bir enflasyon meydana getirmiş, maalesef ülkemizde bundan nasibini almıştır.

AK PARTİ HÜKÜMETİ SÜBVANSE ETTİ

Hükümetimiz elinden geldiği kadar vatandaşların dünyada meydana gelen bu krizden etkilenmemesi için gücü nispetinde mücadele azmi içerisinde olup birçok alanda sübvanseler uygulamıştır. Maaş artışları, asgari ücret artışları, konutlarda kullanılan doğalgaz ve elektriğin neredeyse yarısını sübvanse etmesi, üretime verilen teşvikler, bunun sadece birkaç örneğidir.

BELEDİYELER KAR ETMESİ GEREKEN KURUMLAR DEĞİLDİR

Peki, bütün bunlar olurken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde söylediğimiz gibi, belediyeler vatandaşlarımızın giderlerine katkıda bulunacak anlamda bir sorumluluk almışlar mıdır? Elbette ki enerji fiyatlarındaki artışın belediyelerin de hizmet maliyetlerini arttırdığının farkındayız. Fakat belediye kurumları kar etmesi gereken kurumlar değildir. Gerekirse maliyetine dayanabildiği kadarda sübvanse ederek vatandaşlarımızın giderlerine katkıda bulunması gereken kurumlardır.

SEÇİM ATMOSFERİNDEN ÖNCE YAPILAN ZAMLAR

Son bir yıl içerisinde özellikler su ve ulaşımda yapılan zamlar maalesef her zamanki gibi kar odaklı olup hizmet odaklı değildir. Ulaşımda son bir yılda üç kez yapılan zamlar, bize gösteriyor ki seçim atmosferinden önce yapılan zamlardır. Aralık 2021’de tam bilet 3 TL iken 20 Mart 2022’de 6 TL ve en son 12 Eylül 2022 itibariyle 7,5 TL yapılmıştır. Dokuz ay içerisinde yapılan zam oranı yüzde 150’ye varmıştır. Üstelik son zam, petrol fiyatlarının bir önceki zamma göre yüzde 30 daha düşük olmasına rağmen yapılmıştır. Hükümeti zamlar konusunda her alanda eleştiren Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri, vatandaşların en önemli giderlerinden bir tanesi olan ulaşım giderlerine yapılan zam konusunda tezat içerisine düşmüşlerdir.

KONYA’DA TOPLU ULAŞIM BİLET FİYATLARI

Okulların açıldığı bir dönemde öğrenci giderlerinin çokluğundan bahseden CHP’li siyasetçiler, bir öğrencinin en önemli gideri olan ulaşım zammının (ki bu bir öğrencinin aylık 500 TL’sine mal olmaktadır) ailelere nasıl bir yük getirildiğinin farkında mı değiller? Türkiye’de bazı belediyeler ulaşımda vatandaşına ciddi anlamda destek çıkacak uygulamalar yapmaktadır. Örneğin Konya’da bilet 2,5 TL, öğrenci aylık abonman 90 TL, aylık tam abonman 160 TL’dir. Görüldüğü üzere Eskişehir’le kıyaslandığında ciddi bir gider farkı ortadadır. Eskişehir’de çekirdek bir ailenin aylık ulaşım maliyeti 1500 TL’yi bulmuştur. Bu konuda herhangi bir fedakarlık yapmayan bir yönetim anlayışı iktidara geldiğinde vatandaşına hangi fedakarlığının samimiyetini ispatlayacaktır.

GES PROJELERİNE VE ELEKTRİKLİ ARAÇLARA AĞIRLIK VERİLMELİ

Her zaman ifade ediyoruz, bir belediyeyi yönetirken yapamadığınız bir hizmeti iktidara geldiğiniz de yapacağınızı söylemeniz ne kadar inandırıcıdır? Ülkemizde bazı belediyeler ulaşımda en fazla gider oluşturacak olan elektrik maliyetini düşürmek için Güneş Enerji Sistemi(GES) projelerine ağırlık verirken, maalesef Büyükşehir Belediyemiz GES projeleri ile ilgili yeni atağa geçmiştir. Üstelik Büyükşehir Belediyeleri ulaşımda GES’le beraber elektrikli araçlara yatırım yaparken maalesef Eskişehir Büyükşehir Belediyesi elektrikli araçlar konusunda önümüzdeki yıl ilk defa adım atacaktır ki oda başarılı olursa. Ulaşımda bütün belediyelerin bir master planı varken, hızlı ve maliyeti düşürücü projeleri varken, biz ise Türkiye’de belediyelerin yavaş yavaş terk ettiği dizel araçlara hala yatırım yapmaktayız. Bu da Büyükşehir Belediyesinin maliyetlerini arttıran bir unsurdur.

TAKDİR KAMUOYUNUN

Dünya enerji krizi ile boğuşurken, Avrupa da bu yıl doğalgazın olup olmayacağı belli değilken, fabrikaların vardiyalarını yarı yarıya düşürdüğü, resmi kurumlara ve okullara elektrik ve suyun kısmi verildiği bir ortamda ülkemizde doğalgaz ve petrol kaynakları olmadığı için dışa bağımlı olduğumuz enerji ve petrol konusunda hükümetimiz bir çok sübvanseler uygulayarak ve herhangi bir şekilde kısıtlama yapmayarak süreci başarılı bir şekilde yönetirken, bu sürece CHP’li Belediyelerin katkısı da ortadadır. Yaşanan süreci kamuoyunun takdirine sunarız.