Kültür ve sanat, bir şehrin yalnızca estetik yönünü değil, aynı zamanda ruhunu da ortaya koyar. Bu açıdan bakıldığında Eskişehir’in son yıllarda giderek daha fazla ön plana çıktığını söylemek mümkün. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı verileri, bu durumu rakamlarla da gözler önüne seriyor. Koruma altındaki bin 682 kültür varlığı ve özel müzelerin yakaladığı yüksek ziyaretçi sayıları, Eskişehir’in kültürel turizmdeki önemini ortaya koyuyor. Şehir, yalnızca geçmişten gelen mirası korumakla kalmıyor; aynı zamanda bunu günümüzün sanat anlayışıyla harmanlayarak geleceğe taşıyor.
Eskişehir, taşınmaz kültür varlıkları envanteriyle Türkiye’de öne çıkan iller arasında. Bin 81 sivil mimarlık örneği, 154 dini yapı, 157 endüstriyel ve ticari yapı, 76 idari yapı, 144 kültürel yapı, 3 şehitlik ve 2 abide… Bu rakamlar, kentin ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca 895 sit alanının 868’inin arkeolojik olması, Eskişehir’in adeta bir açık hava müzesi olduğunu gösteriyor. Kısacası bu şehir, taşına toprağına sinmiş tarih kokusuyla hem yerli hem yabancı turistler için cazibe merkezi haline geliyor.
Müze ve ören yerleri de Eskişehir’in kültür turizmine katkı sağlayan bir diğer önemli unsur. 2024 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı yalnızca bir müze ve iki ören yerine sahip olmasına rağmen toplam 40 bin 614 ziyaretçiyi ağırlayan şehir, özel müzeler konusunda ise bambaşka bir noktada duruyor. Eskişehir’deki 16 özel müze, sergilediği 3 bin 284 eserle tam 1 milyon 445 bin 585 ziyaretçiye ulaşmış. Bu sayı, şehrin kültür ve sanat meraklıları için nasıl bir cazibe merkezi olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Özel müzelerin yanı sıra Müze Kart satışları da dikkate değer. 2024 yılında kentte 9 bine yakın Müze Kart satışı yapılması, Eskişehir’in kültürel etkinliklere olan ilgisinin somut bir göstergesi. İnsanlar sadece tarihî eserleri görmekle kalmıyor, aynı zamanda kültürle daha kalıcı bir bağ kurmanın peşine düşüyor. Bu da Eskişehir’i, kültür turizminin geleceği açısından özel bir yere koyuyor.
Elbette kültür ve sanat yalnızca müze ya da ören yerleriyle sınırlı değil. Eskişehir aynı zamanda festivaller şehri olma yolunda da ciddi adımlar atıyor. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda düzenlenen etkinlikler, Kentpark’taki renkli buluşmalar, şehrin farklı kesimlerini bir araya getiriyor. AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın da dile getirdiği gibi Dede Korkut Parkı’nın festivaller parkı haline gelmesi, bu yöndeki vizyonun güçlü bir işareti. Festivaller, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda turizm açısından büyük bir potansiyele sahip. Şehrin kültür sanat hayatına yeni bir dinamizm katan bu organizasyonlar, Eskişehir’in marka değerini artırıyor.
Eskişehir, her yönüyle yaşayan bir kültür şehri. Taşınmaz kültür varlıklarından özel müzelere, ören yerlerinden festivallere uzanan bu zenginlik, şehri geleceğe taşıyacak en güçlü miraslardan biri. Bir şehir, sahip olduğu tarihi eserlerle övünebilir ama asıl önemli olan, bu mirası çağın ruhuna uygun şekilde yaşatabilmektir. Eskişehir tam da bunu yapıyor.