Toplumun en temel taşı ailedir. Aile güçlü olursa birey güçlü olur, birey güçlü olursa toplum ayakta kalır. İşte bu bilinçle yürütülen sosyal politikaların başında da ailenin korunması ve güçlendirilmesi geliyor. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesiyle birlikte hem devlet hem yerel kurumlar eliyle yapılan destek çalışmaları, bu alandaki kararlılığın açık göstergesi niteliğinde.

Eskişehir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Orhan Bayrak’ın paylaştığı veriler, yalnızca rakam değil; sosyal dokunun korunması adına atılan somut adımlardır. Eskişehir’de 6 bin 320 çocuk için sağlanan sosyoekonomik destek, ailelerin çocuklarına daha güvenli bir gelecek sunmasına katkı sağlarken, 11 bin 495 engelli birey için yapılan destek ödemeleri ise, engelli vatandaşlarımızın toplumsal hayata dahil edilmesinde hayati rol oynamaktadır.

Doğum yardımı da yine bu anlayışın bir yansıması. Ailelerin çocuk sahibi olmaya teşvik edilmesi amacıyla ilk çocuk için 5 bin lira, ikinci çocuk için her ay bin 500, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise her ay 5 bin lira destek verilmesi, yalnızca ekonomik bir katkı değil; aynı zamanda bir gelecek yatırımıdır. Eskişehir’de şimdiye dek 410 anne ve 453 çocuk için doğum yardımı başvurusu yapıldı. Bu sayı bile başlı başına bir motivasyon kaynağıdır.

Evlilik sürecine giren genç çiftler için sunulan faizsiz kredi desteği ise sadece maddi bir destek değil; aynı zamanda aile kurumunun sağlıklı temellerle kurulmasına yönelik bir fırsattır. 193 çiftin bu destekten yararlanmak üzere eğitimlerini tamamlaması, devletin yalnızca para değil, bilinç kazandırma hedefiyle hareket ettiğini de gösteriyor.

Evlat edinme ve koruyucu aile uygulamaları da aile kavramının sınırlarının yalnızca biyolojik bağlarla çizilmediğini ortaya koyuyor. Eskişehir’de 103 aile yanında 118 çocuk bulunurken, 48 ailenin evlat edinmek için beklemesi, toplumda sahiplenme ve koruma duygusunun hala ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

Tüm bu çalışmaların temelinde yatan şey çok açık: Aileyi ayakta tutmak. Çünkü biliyoruz ki aile ayakta kaldıkça toplum dimdik yürür. Her destek, bir çocuğun gülümsemesine, bir annenin huzurla uyanmasına, bir engellinin hayata karışmasına vesile oluyor. Aileyi korumak sadece devletin değil, hepimizin görevidir. Devlet elini uzatıyor, bizler de o eli tutmalıyız.