Altı partinin ortak bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyip birlikte yol yürüyeceği belliydi. Öyle olmasına rağmen yerel örgütlerin veya teşkilatların ortak cumhurbaşkanı adayına dönük nasıl bir çalışma yapacakları konusunda soru işaretleri vardı.

*

Nihayetinde Millet İttifakı ortak cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu üzerinde mutabık kaldı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilan edildiği tarihin 6 Mart olduğu düşünüldüğünde, üzerinden epey bir süre geçmiş, yaklaşık bir buçuk ay. Peki, bu süre zarfında, altı partinin örgütleri veyahut teşkilatları, Kılıçdaroğlu’nun kampanyası için ortak olarak nasıl bir çalışma yaptı? Bakın net olarak söyleyeyim, böyle bir çalışma yok!

*

Mesela Eskişehir’i bir değerlendirelim.

Altı partinin il başkanları zaman zaman bir araya geliyorlar; peki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilebilmesi için yapılacak ortak çalışmalar hakkında konuşuyorlar mı?

Kesinlikle konuşmuyorlar! Eften püften ‘şöyle yapılır böyle edilir’ diye görüşler elbette beyan ediliyordur, fakat sistemli bir ortak hareketten asla söz edilemez!

Nasıl bu kadar emin konuştuğumu merak ediyor olabilirsiniz. Birazdan aktaracaklarım karşısında ne demek istediğimi daha net anlatabileceğimi umut ediyorum.

*

Şimdi, Türkiye’de altı partiyi aynı çatı altında toplamayı başaran, söz konusu yapıyı oluşturan kim? Kemal Kılıçdaroğlu öyle değil mi? Ana muhalefet partisinin lideri! Peki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için altı partinin şehirler bazında örgütlerini ya da teşkilatlarını bir araya getirip sistemli bir çalışma ortamını sağlaması gereken parti hangisi? Elbette CHP! En azından, en büyük sorumluluk CHP’de! Çünkü dediğim gibi hem yurt genelinde altı partiyi organize etmiş, hem ana muhalefet partisi, hem de genel başkanı cumhurbaşkanı adayı ilan edilmiş. Ancak gelin görün ki CHP Eskişehir İl Örgütü, bu hayati mesele hakkında herhangi çalışma yapmamış. Öyleyse ne yapıyor il örgütü? Vallahi bilmiyorum, billahi bilmiyorum! Bence il örgütünü yönetenler de ne yaptıklarını bilmiyorlar…

*

Bakın, CHP Eskişehir İl Başkanlığı’nın dert edinip bir buçuk ay öncesinden harekete geçmesi gereken meseleyi kimler dert edinmiş biliyor musunuz?

Mahir Sayın, Erman Gölet ve Yılmaz Büyükerşen!

*

Mahir Sayın, bildiğiniz üzere Gelecek Partisi’nin Eskişehir İl Başkanı. Kendisiyle görüştüm. CHP’nin etkili isimlerinden Erman Gölet ile bir sohbeti sırasında ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na nasıl destek verilebilir’ üzerine fikir alışverişinde bulunmuşlar. Sonrasında altı partinin temsilcilerinin bir araya gelebileceği ‘13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu İletişi Ofisi’ açmanın faydalı olacağını düşünmüşler. Bu ofiste ortak çalışmaların planlanabileceğini, altı partinin gücünün daha doğru kullanılabileceğini görüşmüşler. Bununla beraber Mahir Sayın ile Erman Gölet, böyle sistemli bir ortamı yaratacak olan kişinin Yılmaz Büyükerşen olduğuna karar vermişler. Büyükerşen’i arama görevi de Erman Gölet’e düşmüş haliyle. Gölet, Büyükerşen’e, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçtirmek için sistemli bir organizasyona ihtiyacımız var, bunu siz sağlayabilirsiniz” deyince, Yılmaz Büyükerşen öneriyi yerinde bularak düğmeye basmış!

*

Perde arkası yukarıda okuduklarınız olan organizasyon geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyuruldu.

Yılmaz Büyükerşen’in liderliğinde Millet İttifakı zirvesi!

Büyükerşen, söz konusu toplantıya altı partinin il ve ilçe başkanlarını davet etti. Aynı zamanda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da destek vermek için toplantıya katıldı. O toplantıda, Kılıçdaroğlu için ortak çalışma yöntemleri üzerinde konuşuldu.

Bu noktada, toplantı sonrasında Büyükerşen’in kamuoyuna verdiği şu mesaj önemliydi: Millet İttifakı paydaşlarının birlikte ve güçlü hareket etmeleri çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için Millet İttifakı paydaşlarıyla omuz omuza çalışarak zafere ulaşacağımıza inancım tam.

*

Mahir Sayın ile görüştüğümü yazımın bir bölümünde aktarmıştım. Büyükerşen’in liderliğindeki Millet İttifakı zirvesinin kamuoyuna duyurulmasının ardından bir de Erman Gölet ile görüştüm.

İşte Gölet’in aktardıkları:

‘YILMAZ HOCA ÖNERİMİZİ UYGUN BULDU’

“Şimdi açık konuşmak gerekiyor. Kemal Bey’in cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarını altı partiyi de kapsayacak biçimde Eskişehir’de organize edecek bir yapı yok. Mahir Bey ile bu konu üzerine konuştuk. Bir yer tutulsun, her partinin temsilcisi orada olsun, ortak programlar oradan organize edilsin, elbette sahada olacağız ama oraya gelecek vatandaşlarımızı da ağırlayalım, Kemal Bey’i anlatalım dedik. Bu önerimizi Yılmaz Hoca’ya aktardık, sağ olsun Hocam da önerimizi uygun buldu. Bununla beraber partileri topladı. Şimdi sistemli bir ortak çalışma yapılacağına eminim.”

*

Tüm bu anlattıklarım üzerine CHP Eskişehir İl Örgütü üzerine söylenecek o kadar çok şey var ki…

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı bir buçuk ay öncesinden ilan edilmiş, il örgütü ittifak partileriyle ortak çalışma anlamında hiçbir adım atmamış.

CHP İl Başkanı’nın düşünmediğini Gelecek Partisi İl Başkanı Mahir Sayın kendine dert edinmiş, Erman Gölet ile görüşme yapmış. Erman Gölet de vakit kaybetmeden Büyükerşen ile iletişime geçip “Hocam müdahale etmelisiniz çünkü Eskişehir’de Kılıçdaroğlu için organizasyon yapabilecek bir yapı yok” demiş. Büyükerşen de görevi olmamasına rağmen, il örgütünün yapması gerekip de bir buçuk aydır yapmadığı ya da yapamadığı işi bir günde yapmış.

Belki de Büyükerşen, il örgütünün böyle bir organizasyonu çoktan kurduğunu zannediyordu. Gölet’ten böyle bir organizasyonun hayata geçirilmediğini öğrenince çok şaşırdığına eminim. Durum böyle olunca da ‘örgütün işine karışıyor’ eleştirilerine maruz kalmak pahasına vaziyete müdahale etti ve bir anlamda krizi çözdü.

*

Kemal Aydoğmuş geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış ve bütün partilere ‘sandık güvenliğini’ hatırlatmıştı. Aydoğmuş’un yazısı üzerine “örgüt görevinin bilincindedir” diyen, örgütü canhıraş savunan ve Aydoğmuş’u yerden yere vuran CHP’liler olmuştu.

Türkiye’nin en kritik seçimi denmesine, CHP’nin iktidara en yakın dönemde olmasına, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesine rağmen il örgütünün umursamaz tavrı karşısında bir de insanlar şakşakçılık mı yapsınlar?

*

Son söz: CHP açısından bu seçim, birkaç kişinin kaldığı mevcut il yönetimine emanet edilmeyecek kadar önemlidir!