VAZİYET

Odunpazarı Belediyesi’nin devasa bütçesi!

Odunpazarı Belediyesi’nin en son gerçekleştirdiği meclis toplantısında 2023 yılı bütçesi belirlendi. Buna göre belediye, 2023 yılında, 1 milyar 300 milyon TL gibi devasa bir para harcayacağını öngörüyor. Söz konusu bütçe tüm meclis üyelerinin onayıyla meclisten geçmedi, aksine oy çokluğu ile kabul edildi. Hatırı sayılır bir çoğunluk da bu bütçeyi gerçekçi bulmayarak reddetti. Şimdi tabii 1 milyar 300 milyon TL gibi bir rakamın kamuoyunca konuşulması, yorumlanması gerekirdi. Ancak gelin görün ki bütçenin geçtiği mecliste gazeteciler tartışılarak, bütçe gündeminin bir anlamda üzeri örtüldü. Her neyse… Kazım Kurt bütçeyi savunurken pek çok kaleme yapılan zamları işaret ediyor, yeni zamların kapıda olduğunu ifade ediyor. Bütçeye muhalefet edenler de bahse konu bütçenin 2023 yılında yapılacak seçimler için hazırlandığını öne sürüyorlar. Şimdi öyle bir dönemdeyiz ki her iki kesimin de ifadeleri gerçekçi. Fakat hangisinin doğru çıkacağını zaman gösterecek. Ben ise bu noktada şunu söyleyeceğim. Odunpazarı Belediyesi şundan birkaç yıl öncesine kadar Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ’nin bütçelerinin toplamından daha fazla bütçe hazırlamışsa, vatandaşlar olarak epey ciddi, bir hayli büyük ve faydalı yatırımlar beklemek hakkımız. Kamuoyu adına takipte kalacağız…



TÜGİAD’a dikkat kesilin

Eskişehir’de köklü sivil toplum kuruluşları var. Fakat gelin görün çoğunun esamesi okunmuyor. Niye? Çünkü başlarında bulunan yöneticilerin deyim yerindeyse içi geçmiş! Gelecek için, toplum için düşünecek ve üretecek enerjileri kalmamış. Buna rağmen yapışmışlar kaptıkları koltuklara, kalkmıyorlar; bu durum, önceden yaptıkları güzel çalışmalara da gölge düşürüyor. Bu noktada köklü kurumlardan ziyade Eskişehir’de kısa süre önce kurulan bir sivil toplum kuruluşu var. Türkiye İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şubesinden bahsediyorum. Kurumun başındaki isim iş insanı ve eğitimci Serkan Can Zengin. Zengin’in ekibinde Kenan Araz, Ersen Çıra, Ali Önal ve Özgür Tekgöz gibi tanıdığımız yetenekli ve heyecanlı isimler mevcut. Söz konusu ekip, Eskişehir’de sivil toplum çalışmalarına dönük örnek işler yapıyorlar. Eskişehir’in sorunlarını masaya yatırıyorlar, gündeme ilişkin cesur çıkışlar yaparak görüşlerini açıklıyorlar, kurumlarla işbirliği kuruyor ortak çalışma yapıyorlar, çeşitli etkinliklerle öğrencilere burs imkanı sağlıyorlar. Bugünlerde ise ESKAR ile beraber TÜBİTAK’ın desteğiyle ‘Kadınlar Üretir Eskişehir Güçlenir' isimli değerli bir projeye imza atıyorlar. Son derece faydalı bir proje. TÜGİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının artmasını diliyor, yöneticilerinin ise önünün açılmasını umut ediyorum.



İl Milli Eğitim’e çağrı

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer dikkat çeken bir olayı gündeme getirdi. Nedir o olay? Şöyle anlatmak isterim… Okullarda ders zili haftalar önce çalmasına rağmen Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Ortaklar Köyünde 16 öğrenci hala okul yüzü göremedi. Okulun ilk günü hazırlanıp okula gitmek için kapıda bekleyen öğrenciler, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okul servisi verilmediği için okullarına ulaşamadı. Ve maalesef hala da ulaşamıyorlar. Ortaklar Muhtarı Mehmet Çakar ise durumu şöyle özetliyor: “Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittik ama görüşemedik. Sonraki günler kaymakama, belediyeye, valiliğe, her yere gittik. Hala servisimiz yok. Gerekçesi bizim köy için öğrenci taşıma ihalesine kimse girmemiş. Mazot parası yüksek, ihale bedeli kurtarmaz diyormuş servisçiler. Başka köylerle arasında 100 lira fark var diye bu köye servis gelmiyor. Bizden 3 km. daha uzak köye iki servis gidiyor bize bir tane dahi yok. Biz evlatlarımız için çözüm bekliyoruz.” Bu ifadeler karşısında ne denebilir ki? Her yıl benzer olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir anlamda taşımalı eğitim sisteminin, kötü ekonominin sonuçlarını yaşıyoruz. Her neyse… Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’nin sorunu bir an önce çözmesi çağrısında bulunarak bu bölümü kapatıyorum.



Zihni Çalışkan havalimanıyla gurur duyuyor!

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan son dönemde kamu-özel kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle temaslarını hızlandırdı. Bu yoğun temaslar seçim sürecine girdiğimiz için de olabilir, Çalışkan’ın milletvekili adaylığı için destek bulma ve gündemde kalma turları da olabilir. Bu noktada Çalışkan’ın Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan ile buluştuğu sırada yaptığı konuşma dikkatimi çekti. Dedi ki Çalışkan: “Dünyada uluslararası uçuşa ilişkin havaalanı olan tek üniversitenin ESTÜ olması da ayrı bir gurur kaynağımız. Özellikle havacılık alanında vizyonlu projeleriyle önümüzdeki dönemde üniversitemizin adını sıkça duyacağız. Buna inancımız tam.” Çalışkan’ın ifadelerinin değerli olduğunu düşünüyorum. Zira Hasan Polatkan Havalimanı az daha elimizden uçup gidiyordu. Kamuoyunun yoğun baskısı ve AK Parti’nin Eskişehir kurmaylarının girişimleriyle kurtarıldı. Çalışkan bu olaya atıf yapmamış ama havalimanı için “gurur kaynağımız” demiş, şehrin değerini sahiplenmiş. Sanıyorum bundan sonra havalimanıyla bir daha uğraşmaya cesaret edemezler!



İletişim özürlülere öneri

Eskişehir’de ortak bir serzeniş var. Kimse kimseyle iletişim kurmuyor, uzlaşmaya yanaşmıyor, lobicilik faaliyetleri yürümüyor, vesaire… Öyle ki, bırakın farklı oluşumları temsil eden isimlerin iletişimsizlik yaşamasını, aynı cenah içerisinde aynı konumda olanlar dahi kavga ediyorlar. Sonuçta ne oluyor? Klasik olarak hep söylediğimiz şey elbette: Eskişehir her anlamda kaybediyor! Bu noktada bir önerim var. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, alanında Türkiye’nin önde gelen fakültelerinden. Her ne kadar geçmişe göre gücünü fazlasıyla kaybetse de geleneklerini korumaya çalışıyor. Fakülte, 19. Uluslararası İletişim Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. Ulusal ve uluslararası düzeyde başarılı iletişimciler sempozyuma katıldı, çeşitli alanlarda ‘iletişimi’ anlattı. Şimdi, bu sempozyumdan Eskişehir’deki yöneticilerin haberinin dahi olduğunu zannetmiyorum; zira sempozyum sonlandı. Bu noktada önerim şu: ‘https://www.youtube.com/c/cimsymposium’ adresinden sempozyumda ne konuşulmuş ne anlatılmış ne önerilmiş, dinlemeliler. Belki iletişim özürlerini az da olsa giderebilirler.



Tepebaşı’nın sokak hayvanları için gayreti

Sokak hayvanları sorunu, Türkiye’nin kangren olan pek çok sorunundan yalnızca bir tanesi ve söz konusu sorun, gün geçtikçe çözülmesi gerekirken büyüyor. Evet, devlet bazı uygulamalara imza atıyor ancak yeterli olmak bir yana, dediğim gibi sorun büyüyor. Bu noktada bazı kurumlar sokak hayvanları sorununa merhem olabilmek amacıyla çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaları yapan kurumlardan bir tanesi de Tepebaşı Belediyesi. İmkanı ölçüsünde barınakta hayvanları ağırlıyor, kısırlaştırma ve tedavi işlemlerini yapıyor. Ayrıca çocuklara hayvan sevgisini aşılamak hedefiyle çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Gerçekleştirilen çalışmalardan bir tanesine de hayvan sahiplendirme programı. Başkan Ahmet Ataç’tan öğrendik ki, Tepebaşı Belediyesi, 2010 yılından bugüne kadar yaklaşık olarak 12 bin hayvanı sahiplendirerek sıcak bir yuva kazandırmış. Bu çabayı sorunun çözümü anlamında önemsiyorum ve başta belediyeler olmak üzere duyarlılık sahibi olduğunu iddia eden tüm kurumlara örnek olsun diyorum.



DÜNYA İNSANLARI



Fotoğraf: Charles C. Ebbets/1932
29 Eylül 1932 yılında, bugün ‘General Electric’ binası olarak bilinen ‘Rockefeller Merkezi’nde çekilen bu fotoğraf, 2 Ekim Pazar günü ‘New York HeraldTribune’de yayınlandı.



AFİŞ
Schindler’in Listesi



1993 ABD yapımı film, Oskar Schindler adlı bir Alman işadamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in en önemli yapıtları arasında sayılan ve ona Oscar kazandıran bir yapım. Film, 1994 yılında 12 dalda Oscar’a aday olmuş ve 7 dalda ödül kazanmıştı. Filmin kazandığı Oscar’lar şöyle: En İyi Film, Yönetim, Kurgu, Sanat Yönetimi, Görüntü, Özgün Müzik ve Senaryo Uyarlaması.



KARİKATÜR



Didie Sri WIDIYANTO



FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA



BBP MKYK Üyesi Ahmet Namık Akdoğan: Şeytan diyor al şunların elinden mikrofonu ağzına geleni söyle…



BİR TWEET


 

Mehmet Şimşek
Öyle bir sahipsizlik içindeyiz ki insan anlayamıyor, maddi desteği geçtik manevi olarak da destek görmedik.