Unutursak, önlem almazsak, yeni acılara kapı açarız!

Depremle yatıp kalkıyoruz.

Çok üzgünüz ve çok öfkeliyiz; bunun dışında duygularımızla ilgili ifadeler aktarmanın yersiz olduğunu düşünüyorum, ajitasyona, duygu sömürüsüne lüzum yok!

Üç gündür deprem gerçeğini, ne yapılması gerektiğini, Eskişehir’de olası bir depremde nasıl bir tehditle karşı karşıya kalacağımızı anlatmaya çalışıyorum

*

Bugün, deprem olan illerde geçmiş yıllarda çalışmaları olan, Eskişehir’in deprem haritasına ilişkin de ciddi araştırmalar yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Can Ayday ile İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç’ın görüşlerine yer vereceğim.

*

Konusunda uzman olan iki isimle, ES TV’de uzun bir sohbet gerçekleştirdik.

Şimdi, o uzun sohbetin can alıcı noktalarını maddeler haline getirerek özet olarak paylaşıyorum ve bugünlük MIH sütunlarını kapatıyorum…

*

TBMM DEPREMİN GELECEĞİNİ TAHMİN ETMİŞ

◾         TBMM’nin 2020’de hazırladığı deprem raporunun 65’inci sayfasında, bugün deprem olan yerlerde deprem olacağı yazılmış. Sismik boşluk olduğu yazılmış. O bölüm kırmızı ile de çizilmiş. Bu deprem göz göre göre geldi aslında. Ama kimse bir şey yapmadı.
 

yazılar
 

İŞTE YEREL SORUMLULAR

◾         Şehirlerde depremden kanunen sorumlu olan kişiler: Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı veya İl Belediye Başkanı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, AFAD yetkilisi. Şimdi burada yargının devreye girmesi lazım. Sorumluluk sahibi olan kişilere hesap sorulması lazım. İçişleri Bakanlığı’nın da devreye girip sorumlu olanlardan hesap sorması lazım. Bizim kanunlarımız, deprem yönetmeliğimiz çok iyi ancak maalesef uygulanmıyor. Kontrol mekanizması da ne yazık ki işlemiyor.

TÜRKİYE’DE, BÜTÜN AVRUPA’NIN 18 KATI FAZLA MÜTEAHHİT VAR

◾         Canı isteyen müteahhitlik yapıyor. Bir müteahhitlik kanunu olması lazım. Türkiye’de 453 bin müteahhit var. Bu korkunç bir rakam. Üç aşağı beş yukarı nüfusumuzun benzer olduğu Almanya’da müteahhit sayısı 3 bin 800. Bütün Avrupa’da ise 20-30 bin aralığında müteahhit yer alıyor. Yani Türkiye’deki müteahhit sayısı Avrupa’daki tüm ülkelerin müteahhit sayısının toplamının yaklaşık 18 katı.

MÜHENDİSLİK VE YAPI DENETİM FİRMALARI SAĞLIKLI ÇALIŞMIYOR

◾         Hepsi değil ama çoğu mühendislik firmaları, yapı denetim firmaları inceleme yapmadan projeye imza atıyorlar. Burada TMMOB’nin devreye girmesi, sorumluluğu olan mühendislere yaptırım uygulaması gerekiyor. Aynı zamanda yargı mekanizmasının da hem imzacı mühendislere, hem de mühendislik ve yapı denetim firmalarına işlemesi lazım.

BELEDİYELER NASIL İSKAN VERİYOR?

◾         Belediyeler iskan konusunda sorumlu. Projelere onay konusunda sorumlu. Ancak sorumluluklarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmiyorlar. İnşaat mühendisi, jeoloji mühendisi olmayan belediyeler var. TMMOB’ye bağlı odalarla çalışmıyorlar. Oradaki imzacı bürokratlar da sorumlu, belediye başkanları da sorumlu. Yargı mekanizması orada da çalışmalı, İçişleri Bakanlığı müdahale etmeli.

İKİCİ BİR ZORUNLU SİGORTA ÖNERİSİ

◾         Nasıl ki zorunlu trafik sigortası var, araçlara da kasko yapılıyor. Evlerde de DASK’ın yanı sıra kasko benzeri ama zorunlu bir sigorta daha olması lazım. Evin yılı ve tehlikesi arttıkça sigorta bedeli de rahatsız edici derecede yüksek olmalı.

İMAR AFFI KAÇAK VE ÇÜRÜK BİNA KULLANIMINI TEŞVİK ETTİ

◾         İmar Affı, insanların kaçak yapılarını yasal hale dönüştürdü. İmar Affı yüzünden, binasını dönüştürmek isteyen insanlar dönüştürmekten vazgeçti. İmar Affı yüzünden öyle bir şey yapıldı ki, insanlar çürük ve kaçak binaları kullanmaları için teşvik edildi.

ESKİ BİNALARIN KİRALAMA KOŞULLARI ZORLAŞTIRILMALI

◾         Eski binaların vergisi çok yüksek olmalı. Yine eski binalardaki kiralık daire ve dükkanların kiralanma koşulları oldukça ağır olmalı. Dahası, DASK ve yeni getirilecek sigortalama sistemlerinin bedeli de oldukça fazla olmalı. Bu sayede insanların kendiliğinden çürük binalarını dönüştürmesi sağlanabilir.

ESKİŞEHİR FAY ZONU NERELERDEN GEÇİYOR?

◾         Eskişehir’in kendi adını taşıyan Eskişehir Fay Zonu var. Eskişehir Fay Zonu İnegöl’den geliyor, oradan İnönü’ye gidiyor, oradan Çukurhisar’a gidiyor, oradan Karabayır’a gidiyor, oradan Üniversite Evlerinin arkasına gidiyor, oradan Asri mezarlığa giriyor, oradan Sultandere’ye gidiyor, Sultandere’den de Kaymaz tarafına gidiyor ve sonra aşağıya doğru iniyor.

İKİ FAY DAHA ESKİŞEHİR’İ ETKİLİYOR

◾         Eskişehir, Kuzey Anadolu Fayına 65 kilometre. Ayrıca Güneyde Kütahya’dan geçen aktif fay var, Gediz Fayı var. Yani Eskişehir üç tane depremden etkilenecek. Bu nedenle en kısa zamanda sorumluların oturup meslek odalarıyla birlikte, uzman kişilerle birlikte önlem almaları, çare aramaları lazım.

ESKİŞEHİR DEPREMİ SIRASINDA TEHLİKE SAÇACAK ANA HATLAR

◾         Eskişehir’in merkezi çanakta; alüvyon, yani yumuşak zemin. Şair Fuzuli Caddesi, Mustafa Kemal Atatürk Caddesi, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, İsmet İnönü Caddesi, Yunus Emre Caddesi, Sakarya Caddesi, Sivrihisar Caddesi tehlike altında. Buralar hem yumuşak zemin hem binalar eski. Bir deprem anında buralar yıkılabilir, Eskişehir kilitlenir, yardım araçları dahi giremez. Önlem raporları hazırlandı. Ama önlem alan yok. Öte yandan, Eskişehir’in yapı stoğu da bilinmiyor, hiçbir veri yok.

ÜÇ YIL İÇERİSİNDE ESKİŞEHİR’DE DEPREM OLABİLİR

◾         Eskişehir depreminin tekrarlanma periyodu 70 yıl ile 90 yıl arasında. 1956’da deprem oldu en son. 70 yıl eklendiği zaman 2026 yapıyor. O halde üç yıl var. 90 yıl koyduğunuz zaman 2046 yapar. O zaman da 23 yıl oluyor. Yani Eskişehir depremi 3 yıl sonra da olabilir, 23 yıl sonra da olabilir. Ancak burada bir kesinlikten bahsedilemez, hemen yarın da olabilir.

NOT: Bu yazıyı 10 ili derinden etkileyen deprem felaketinin hemen ardından kaleme almıştım. Unutma anlamında nam salmış bir toplum olduğumuz için, bir kere daha hatırlatmanın faydalı olacağını düşünerek tekrar yayınladım. Başımıza geleni ve getirenleri hiçbir zaman unutmayalım, Eskişehir’in geleceği için de kamuoyu baskısını arttıralım!



DÜNYA İNSANLARI

dünya insanları-10

Adıyaman'da küçük Ayfer, yıkık evinin önüne kurdukları çadırda yaşıyor. Bütün gün yavru keçileri ile konuşup onları besliyor…
Fotoğraf: Aykut Töleğen



AFİŞ
Küçük Kıyamet

afiş-17

Doğu Yücel'in senaryosunu kaleme aldığı ‘Küçük Kıyamet’ insanın doğal afetler karşısındaki perişan halini yakın plana alan bir film olarak dikkat çekiyor. Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem ve bununla beraber daha fazla konuşulan olası‘büyük İstanbul depremi’, toplumsal bir depresyona sebebiyet vermiştir. Bu sarsıntılar, annesini depremde kaybeden Bilge için de katlanılmaz bir durum teşkil eder. Olması beklenen büyük depremin paranoyasını sürekli üzerinde hisseden Bilge, artık bu şehirde daha fazla yaşayamayacağına karar verir. Yeğenlerini de yanlarına alarak ufak bir güney kasabasına taşınan aile, burada da esrarengiz olaylarla karşılaşır. Başlarına gelen son derece gizemli olaylar, kaçtıkları korkuları ile onları, burada da yüzleşmek zorunda bırakacaktır. Taylan Kardeşler, bu filmin alışılagelmiş felaket filmlerinin dışında bir film olacağını ve amaçlarının filmi karakterler üzerinden işlemek değil, insanın doğa karşısındaki acizliğini göstermek olduğunu belirtiyorlar.



KARİKATÜR

karikatür-18



BİR TWEET

bir twit

Serkan Can Zengin
Önerim var! Eskişehir’e 2+1 ve 1+1 konteyner siteler kuralım. Bölgeden gelenlerin ev talebi artıyor ama ev kalmadı. Ben ve birçok insan imarlı arsalarımızı kullanıma vermeye hazırız.