Eskişehir, Türkiye’nin ve dahi, dünyanın en yaşanır ve en güvenli şehirlerinin başında geliyor.
Fakat son dönemde, Eskişehir’in güvenliği konusunda ciddi endişeler oluşmaya başladı.
Nedeni ise malum…
Özellikle son bir yılda yaşanan korkunç cinayetler, bıçak ve silahla yaralamalar, mekan basmalar, uyuşturucu ve kaçak silah trafiği gibi pek çok unsur, Eskişehir’de yaşayanları haliyle tedirgin ediyor.
Öyle ki, bu yaşanan istenmeyen hadiselerle beraber, Eskişehir, dünyanın en güvenli şehirleri sıralamasındaki yerini kaybetti.
*
Kaybetti derken, öyle gözle görünür bir kayıptan bahsetmiyorum elbette.
Bahse konu araştırmayı, dünya çapında söz geçen Numbeo yapıyor.
Numbeo’nun araştırmasına göre Eskişehir, 2023 yılında dünyanın en güvenli şehirleri listesinde 10’uncu sıraya geriledi.
Bakıldığı zaman, yine çok iyi bir sıralamada yer aldığı görülüyor.
Öte yandan, önlem alınması gereken önemli bir tehlikenin de sinyalini veriyor.
Yazımın başında da belirttiğim gibi, son bir yılda gerçekleşen vahim olaylar, Eskişehir’in güvenli şehir sıralamasını ve algısını yaralar nitelikte.
Numbeo’nun araştırması, aslında buna işaret ediyor.
İvedilikle önlem alınmadığı takdirde, tamir edilmesi güç sorunlar yaşanacağı su götürmez bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.
*
Bu sorunu, Türkiye’den bağımsız, sadece Eskişehir özelinde değerlendirmek bizi yanlışa sürükler.
Suç olayları, özellikle son bir yılda, yurt genelinde çarpıcı bir biçimde arttı.
Bunun gerekçelerinin araştırılması bir hayli elzem.
Araştırma yapılır mı bilemiyorum, ancak araştırma olmaksızın öne sürebileceğimiz gerekçeler var.
Başta ekonomi, eğitim alanında her geçen gün yaşanan gerileme, adalet yoksunluğu ve bununla beraber hukuka olan inancın derinden sarsılması, siyaset kurumuna dönük ümitsizlik, kutuplaşma iklimi, vesaire…
Gerekçeler çoğaltılabilir…
Doğal olarak toplumda bir gerginlik söz konusu, umutsuzluk havası var, boş vermişlik hat safhada…
*
Tüm bu aktardıklarım, yurt genelinde ve doğal olarak Eskişehir’de baş gösteren huzursuzluğun nedenleri olabilirler.
*
Asıl mesele, nasıl çözeriz?
*
Devleti yöneten hükümetin kısa, orta ve uzun vadeyi kapsayacak şekilde ciddi bir çalışma içerisine girmesi gerekiyor; sorunun kökten çözümü net olarak bu.
*
Fakat bu müdahaleyi beklemeye Eskişehir’in zamanı yok!
O nedenle şehir olarak Valiliğiyle, il müdürlükleriyle, belediyeleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, odalarıyla ve medyasıyla elimizi taşın altına koymamız şart.
Belki sorunu kökten çözemeyiz fakat hiç olmazsa büyümesini önleyebiliriz.
*
Bu noktada, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in önemli bir çağrısı var.
Diyor ki Büyükerşen:
ESKİŞEHİR İÇİN İŞ BİRLİĞİ VURGUSU
“Her yıl gururla paylaştığımız 'Güvenli Şehirler' sıralamasında 10. sıraya geriledik. Son dönemde kentimizde gerçekleşen üzücü olayların son bulması için kent olarak iş birliği içerisinde çalışmalıyız. Huzurlu ve mutlu bir kent için her konuda sorumluluk almaya hazırız.”
*
Büyükerşen’in ifadeleri net! “Biz sorumluluk almaya hazırız” diyor! Bununla beraber iş birliğine açık oluklarına daişaret ediyor.
*
O halde yapılması gereken belli.
Bu şehrin, her kurumundan sorumlu, yargı dışında her kuruma talimat verme yetkisi olan, yani devletin en büyük temsilcisi hangisi?
Elbette Eskişehir Valiliği!
*
Buradan,Vali Erol Ayyıldız’a bir öneri sunmak istiyorum.
Biliyoruz ki Eskişehir’in güvenliğine ilişkin bir kurul var ve bu kurul, eminiz ki canhıraş bir biçimde kentin huzuru için çaba gösteriyor.
Ancak bu kurulun yanında, belki geçici süreliğine de olsa kurula danışmanlık yapabilecek bir yapı oluşturulabilir.
Belediyelerin,sivil toplum kuruluşlarının, il müdürlüklerinin, odaların ve medya temsilcilerinin yer aldığı bir yapıdan bahsediyorum.
*
Anladığım kadarıyla Yılmaz Büyükerşen, “iş birliği içerisinde çalışmalıyız, sorumluluk almaya hazırız” derken, böyle bir formülü aklından geçiriyor.
*
Tüm bu yazdıklarım ışığında yapılması gereken belli.
Vali Ayyıldız ile Başkan Büyükerşen kafa kafaya verecek, şehrin ilgili tüm dinamikleriyle güvenlik probleminin üzerine gidilecek.
Bunu yapmak zor mu?
Elbette zor değil, ama istenirse…
