Son dönemde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde hiç de hoş olmayan olaylar cereyan ediyor.
En son meydana gelen olayın mazereti dahi olamaz!
Nedir o olay?
Şöyle anlatayım…
Geçtiğimiz Cuma günü sabahın erken saatlerinden itibaren pek çok arayan oldu.
Söyledikleri şu: Acile gidiyoruz ancak hizmet alamıyoruz.
Öğleye doğru arayan bir hastanın annesinin anlattıkları var ki, hastanede yaşanan sorunu aleni bir biçimde gözler önüne seriyor. Hastanın annesi 08.00'de acil servise geldiklerini, 3 saat boyunca hizmet alamadıklarını, kızının perişan olduğunu, bu süre içerisinde bir kere bayıldığını fakat hala muayene edilemediğini söyledi. Dahası, söz konusu bayılma olayından sonra hemen en yakın özel hastaneye gittiklerini kaydetti.
*
Bu noktada iddia şu: Acil serviste doktor yok!
Bu iddiayı güçlendiren doneler var. Zira doktor olsa hastalar hizmet alabilirler. Ortalık ana baba günü gibi olmaz, hastalar dışarılara taşmaz öyle değil mi?
Acil serviste doktor olmadığı iddiasını güçlendiren bir diğer unsur ise ESOGÜ yönetiminden herhangi açıklama yapılmayarak suskun kalınmış olması.
Gerçi ESOGÜ yönetimi hangi kritik konuda açıklama yapıyor ki? Örneğin sekiz aydır hastane binasının depreme dayanıklı mı yoksa çürük mü olduğunu bir türlü açıklayamadılar. Sanırım bunu deprem olduktan sonra öğreneceğiz! İşleri güçleri halkla ilişkiler çalışması yürütmek; yok şöyle başarılıyız, yok böyle ilerliyoruz! Ancak Tıp Fakültesi ve Tıp Fakültesi Hastanesi başta olmak üzere ESOGÜ’nün geriye gidişinin herkes farkında, halkla ilişkiler çalışmalarıyla bu çöküşü örtmek mümkün değil.
*
Her neyse…
ESOGÜ, acil serviste yaşanan skandal olaya ilişkin açıklama yapmasa da, konuyla hızla ilgilenen bir kurum var.
Sağlık Bakanlığı!
Hastalardan ve yakınlarından gelen şikayet telefonlarının ardından konuyu Twitter üzerinden Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm Merkezi’ne ilettim. Bakanlık hızlı bir dönüş yaparak şikayet edenlerin isimlerini ve iletişim bilgilerini istedi. Onları da hemen ilettim. Bununla beraber Bakanlık mağdurları tek tek arayarak yaşadıkları sorunları dinledi. Hemen akabinde ise konuyu ciddiyetle inceleyeceğini aktardı.
*
ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşanan kabul edilemez mağduriyetin duyulmasıyla beraber sağlık alanında deneyim sahibi olan pek çok kişi iletişime geçti. Yaşanan olay ekseninde hastanenin son dönemde niçin sadece olumsuzluklarla anıldığına ilişkin görüşlerini beyan ettiler. Şimdi, görüşme yaptığım kişilerin anlattıklarını, anlatımlarında ortaklaştıkları konuları derli toplu bir biçimde aktaracağım.
*
Uzman isimler diyorlar ki:
n Tıp Fakültesi Hastanesinde, devlet hastanelerinden daha çok doktor var. O halde hizmetin aksamasının nedeni yönetimdeki beceriksizlik. İnsan kaynağını yönetemiyorlar. Sistemli bir planlama yapamıyorlar.
n Fakülte Hastanesi planlama yapamayınca ve kapasitesinin altında hastaya hizmet verince de bu sefer devlet hastanelerinin üzerine oldukça fazla yük biniyor.
n Koskoca Fakülte Hastanesinde ihtiyacı karşılayacak palyatif yatak sayısı dahi yok. Bu çapta bir hastanede en az 50 yataklı özel bir palyatif servis bulunmalı.
n Tıp fakültesi hastaneleri YÖK’e bağlı. YÖK, hastanesi yönetiminden ne anlar? Koca üniversite hastanelerinin işleyişini sağlıklı bir biçimde sağlayabilir mi? Böyle bir altyapısı kesinlikle yok. O nedenle fakülte hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmalı. Böylece fakülte hastanelerinin işleyişi çok daha sağlıklı hale getirilebilir.
*
Evet, uzmanların söyledikleri bunlar. Yurt genelinde hizmet veren tüm fakülte hastanelerinin sorunları benzer. Bu sorunları çözmenin yolu aslında basit. Ancak çözmek isteyen güçlü bir iradenin var olması gerekiyor.