Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in 2023 seçimlerinin Eskişehir aday listesinde olmayabileceği, başka bir şehirden aday gösterilebileceği konuşuluyordu. Bir diğer Milletvekili Jale Nur Süllü’nün de “ülke koşullarını değerlendirerek milletvekili adayı olup olmayacağıma karar vereceğim” demesi, ‘Süllü aday olmayabilir’ tahmininde bulunanların sayısını arttırdı. Ancak günün sonunda yaygın görüş vücut buldu, her iki isim de sıralamasını koruyarak tekrar milletvekili adayı oldular.

*

İki ismin de yerlerini korumalarını normal karşılayanlardanım. Geniş çerçevede değerlendirme yaptığımız zaman, bir muhalefet milletvekilinin imkanı doğrultusunda yapması gereken çoğu şeyi yaptılar. Yasama faaliyetlerine firesiz katıldılar. Yurt genelindeki sorunlara ilişkin sessiz kalmadılar. Özellikle Utku Çakırözer’inmedya özgürlüğü, Jale Nur Süllü’nün ise kadın haklarına ilişkin çalışmaları dikkat çekti. Eskişehir özelinde ise kronik sorunlarımıza duyarsız kalmadılar. Muhalefette oldukları için sorunları çözme konusunda yetkileri olmamalarına rağmen, sorunları gündemden düşürmediler. Ölüm yolları, siyanür havuzları, meraların yok edilmesi, Hasan Polatkan Havalimanı’nın işlevsizleştirilmesi gibi pek çok konuda mücadele ettiler. Özellikle kömürlü termik santral direnişinde ön saflarda yer aldılar. Bunun yanı sıra ikilinin en önemli özelliklerinden bir tanesi de birbirleriyle kavga etmemeleri oldu. Aksine beraber çalışmayı, uzlaşmayı tercih ettiler. Çoğu konuda birlikte hareket ettiler. Bunun ne kadar önemli olduğunu şöyle açıklamak faydalı olacak: AK Parti Eskişehir Milletvekilleri arasındaki ayyuka çıkan sorunlar nedeniyle, hem AK Parti teşkilatı hem bürokrasi kanadı hem de Eskişehir zarar gördü. Bu zarar, milletvekillerinin iktidar partisi mensubu olması nedeniyle katlandı. CHP’li vekillerin beraber yol yürümesinin önemini bu örnek sanırım daha iyi anlattı. Sonuç olarak hem Çakırözer hem Süllü; CHP örgütünün de belediye başkanlarının da Eskişehirli yurttaşlarımızın da itiraz etmediği ve benimsediği vekiller arasına girerek bu dönemde de ‘kesin’ seçilebilecek yerlerden aday oldular.

*

CHP listesinde asıl merak edilen üçüncü sıraya hangi ismin yazılacağıydı. Bu noktada 9 Nisan sabahı İbrahim Arslan’ın üçüncü sırada yer aldığını öğrendim ve Twitter hesabımdan bu gelişmeyi paylaştım. Ancak ne olduysa oldu, ilerleyen saatlerde Demokrat Parti’den Adnan Turfan’ın CHP listesinin üçüncü sırasında değerlendirileceği kulislere sızdı. Fakat CHP Genel Merkezi böyle bir tercihin yaratacağı tehdidi fark etmiş olsa ki, İbrahim Arslan’ı tekrar üçüncü sıraya aldı. Peki, İbrahim Arslan’ın üçüncü sırada yer alması yurttaşların CHP’yi tercih etmesi noktasında faydalı olur mu? Elbette olur. Örgütten geldiği ifade edilebilir. Siyasi tecrübesi yüksek. Belediye meclislerinde aldığı görevler dolayısıyla belediyecilik alanında da deneyimi fazla. Kooperatifçi, bütçe konusunda uzman, sosyal ilişkileri kuvvetli, enerjisi yüksek ve hareketli…

*

Listenin son üç sırasında Abdülkadir Adar, İpek Çelik ve Aysu Bahar Gürlek var. Abdülkadir Adar deneyimi ile öne çıkıyor. İpek Çelik ile Aysu Bahar Gürlek ise gelecek vaat eden siyasetçi kadınlardan. Özellikle Gürlek, Eskişehir’deki en genç aday olmasıyla dikkat çekiyor, henüz 19 yaşında bir öğrenci.Bu anlamda gelecekteki siyasi yaşantısı için seçim sürecinde kazanacağı deneyim çok kıymetli.

*

Sonuç olarak CHP’nin Eskişehir listesi parti tabanının tepki gösterip ses yükselteceği bir liste olmadı. Zira adaylar belli olduktan sonra gözle görülür bir memnuniyetsizlikten söz edilemez.

Peki, parti tabanından öte Eskişehirli yurttaşlar ne düşünüyorlar? Vatandaşlarla sohbetlerimiz ve mail yoluyla gönderilen mektuplardan aldığım izlenim şu: Olası bir Millet İttifakı iktidarında bu isimler Eskişehir’in sorunlarıyla ilgilenme noktasında çaba harcarlar.

Elbette bu aktardıklarım öngörü. Hangi oranda gerçekleşeceğini yakın gelecekte göreceğiz…