Her partide benzer sorun var ancak genel başkanı adalet için yürüyen bir partinin içerisinde yaşanan adaletsizlik sorunu haliyle dikkat çekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden bahsediyorum…

*

İl ve ilçe kongreleri ile kurultaylarda yaşananlar bir yana, özellikle milletvekili aday listelerinde yaşanan adaletsizlik hali, deyim yerindeyse partililere saç baş yolduruyor.

*

Dışarıdan paraşütle indirilenler mi dersin, hayatı boyunca partiyle hiç işi olmayanlar mı dersin, işaret üzerine listeye yazılanlar mı dersin, ne dersen de…

Buna karşın parti kamuoyunda ve seçmen üzerinde etkisi olan, partinin oyu dışında şahsi olarak oy getirme potansiyeline sahip isimler çoğu zaman tercih edilmedi.

Bunun sonucunda ne oldu?

Ne olduğu ortada değil mi? Cumhuriyet Halk Partisi çok uzun yıllardır girdiği hiçbir seçimde başarı elde edemedi. Başarısız oldukça mazoşist gibi inadına aynı yöntemi uygulamaya devam etti.

*

Peki, CHP, 14 Mayıs’ta yapılacak olan milletvekili seçimlerine nasıl bir listeyle girecek?

Şu an için görülüyor ki CHP’nin arkasında ciddi bir rüzgar var. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı da partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlendi. Altı partinin yanında HDP ile sosyalist partilerin de desteği alınmış durumda. Yani ortada CHP’nin uzun zaman sonra yakaladığı bir avantaj söz konusu.

Bu ortamın bozulmamasının, hatta daha da güçlenmesinin, CHP’nin milletvekili listelerinden geçtiğini net ifadelerle söylemek istiyorum.

*

CHP, eğer, kronik hastalığını devam ettirir ve ‘alakasız isimleri’ milletvekili listelerine yerleştirirse, arkasına aldığı rüzgara set çekmiş olur.

Fakat örgüt anlayışını dikkate alıp partiye emeği geçen, sevilen, gözle görülür şahsi oyu olan ve yıpranmamış isimlerle yol yürürse, ivmesine ivme katar.