Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile ES TV ekranlarında buluştuk. Uzun süredir kamuoyunun gündeminden düşmeyen ve Ataç’ın net olarak ne düşündüğü merak edilen meselelere ilişkin konuştuk.

*

Hatırlayalım… 2020’nin Şubat ayında CHP Eskişehir İl Kongresi yapılmış, Kazım Kurt’un desteklediği Recep Taşel il başkanlığı koltuğuna oturmuş, Ahmet Ataç’ın kurultay delegesi olması engellenmiş, Yılmaz Büyükerşen’in kurultay delegeliğinde Kazım Kurt’tan daha az oy alması sağlanmış ve bununla beraber hem CHP Eskişehir örgütü hem belediye başkanları karpuz gibi ortadan ikiye ayrılmıştı.

*

Bu hatırlatmayla beraber, Başkan Ataç’ın, Recep Taşel ile il yöneticilerinin üç buçuk yıllık performanslarını nasıl değerlendirdiğini aktarmak istiyorum.

Şunları söylüyor Ataç:

‘RECEP TAŞEL ODUNPAZARI İL BAŞKANLIĞI YAPTI’

“Vallahi Tepebaşı’na çok uğramadığı için performansı ile ilgili pek bir şey diyemeyeceğim. Recep Başkan Odunpazarı İl Başkanlığı yaptı. Tabii o kendi bileceği bir şey. Benim Ankara’da Oğuz Kaan Salıcı gibi birkaç kişiyle eskiye dayanan hukukum var. Oğuz Başkana da dedim. Ben bir tek şey istedim: Tarafsız il başkanı olsun. Çünkü benim bu ekiple çalışmam çok zor. Recep başkanla biraz buzlarımız eridi ama diğer yöneticilerle çalışmam çok zor. Hatta beş kişi, üç buçuk senedir hiç toplantılara katılmamış. Böyle bir yönetimle karşı karşıyayız. Şimdi bu durumu toparlamaya çalışıyorlarmış. Beş kişi düştüğü zaman yedekten beş kişi yönetime gelecek, belki çok daha iyi olur. Bence toplantılara gelmedilerse o adamları göndermek lazım. Geriye dönüp bakıldığında bu ekiplerin nasıl oluştuğu çok net biliniyor. Bakın Sinan’ın (Sinan Özkar) başkanlığında da aynı şeyler oldu.”

*

İl kongresinden sonra Kazım Kurt ileyaşanan gerilimi de değerlendirdi Ahmet Ataç.

Şöyle ki:

‘YAHU SEN KİME KARŞI ZAFER KAZANDIN?’

“Biz kent merkezinde iki tane belediye başkanıyız. Biz birbirimize arkamızı dönmeyeceğiz de nereye döneceğiz? Yapılan öyle basit siyasi bir oyun değil. O açıdan kırılmanın ötesindeyim. Benim kurultaya gidip gitmemem önemli değil. Yapılan hareket çok çirkin. Bakın seçim günü bana geldiler ve seni çizecekler dediler. Tamam çizsinler ne yapayım? Biz de Kazım Başkanı (Kazım Kurt) çizelim, listeden çıkaralım dediler, ben hayır dedim, onay vermedim, listede kalacak dedim. Ben o listeye koyduysam listede kalacak o. Ki koyduk biz. Ama onların elinde elli türlü liste var. Onu ona gösteriyor, onu buna gösteriyor… Olacak şey değil. Yani ne oldu? Sonra, gece yarısı halay çekiyorlar. Yahu sen kime karşı zafer kazandın, zafer mi kazandın yahu? İşte Recep Başkanın bir tarafında Gaye (Gaye Usluer), öbür tarafında Kazım. Yani neyin halayı bu? Söylenecek çok şey var da…Bana karşı yapılan ikinci bir hareket bu. İlkini 1999’da yaptı, bu ikinci. Neyse…”

*

Başkan Ahmet Ataç ile Eskişehir’in altıya düşen milletvekili sayısının tekrar yediye çıkma ihtimalini, CHP’nin milletvekili adaylarının nasıl profilde olması gerektiğini ve Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü’ye ilişkin düşüncelerini de masaya yatırdık.

Diyor ki Ataç:

ÇAKIRÖZER İLE SÜLLÜ YİNE İDDİALI

“7 milletvekiline tekrar çıkabilmemiz için 1079 kişilik bir açığımız var. Onun da rahatlıkla kapatılması gerekir. Öte yandan, geçtiğimiz seçimlerde 7 milletvekili sayısındaykenbizim 2 çıkarıp 3 tane AKP’nin çıkarmasında da, o tarihte de bir takım şeyler oldu. Şimdi onların üzerinde durmak istemiyorum. Yani bu sonucun çıkacağını ben alanda hissettim. Çünkü alanda yalnız kaldım. Oralara girmeyeyim artık…Milletvekili profili… Utku Çakırözer’in zaten ikinci dönemi. Hakikaten yoğun çalışıyor Utku. Jale Nur Süllü’nün de bana göre -meclise gittiğimde de bakıyorum- milletvekilleriyle ilişkileri çok iyi ve orada da seviliyor, kadın milletvekillerinin kendi grupları da var zaten ve iyi ekipler. Tahmin ediyorum bir üçüncü adayla bu kadro devam edebilir. Bir kere burada insanların adayı yakın hissetmesi önemli. Adayın seçmene güven vermesi önemli. Tabii yeni bir adayın da bunu kısa zamanda sağlaması çok zor. Ama ne diyeyim, bir insanı görürsün ve hemen için kaynar değil mi? Bir insana da bakarsın ki, olmaz bu dersin. Öte yandan mesela kadın aday tercih edilebilir. Ama dediğim gibi aktif, genç, gittiği yerde tanınan biri olmalı. Bir de şöyle bir örnek vereyim. Mesela Ekrem Başkanı da (Ekrem İmamoğlu) kimse tanımıyordu. Ekrem Başkan samimiyetiyle işi götürdü. Örneğin pazara gittiğinde bazen karşı tarafın elemanlarıyla karşılaştığında hiç kavga etmedi, kırmadı, dökmedi. Çünkü insanlar o kavgadan artık bıkmış yani. Dört milletvekili biraz abartı kaçar. Gerçekleri konuşmamız lazım. Milletvekili sayımızı yedi olarak düşünürsek, biz Eskişehir’de üç milletvekili çıkarırız. Tahmin ederim İYİ Parti iki çıkarır. İki de AK Parti çıkarır.”

*

Aday belirleme sürecine hızla yaklaşılırken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in tüzük gereği üçüncü dönem kuralına takıldığı, bu nedenle Eskişehir’den milletvekili adayı olamayacağı iddia ediliyor. Peki, Ahmet Ataç bu konuya ilişkin ne düşünüyor? Okuyalım:

‘BAŞKA ŞEHRE KOYARLAR, NUR HANIM TECRÜBELİ OLARAK KALIR’

“Şimdi öyle bir şey var ama tahmin ediyorum Eskişehir’e koymazlarsa başka bir şehre koyarlar. Çünkü Utku aktif. O halde Nur Hanım tecrübeli olarak kalır. İki tane yeni aday bulunur. İşte o iki adayı seçerken biraz dikkat etmek lazım.”

*

Recep Taşel’in iddialı bir çıkışı vardı. Bu noktada şunu söylemişti: “Ön seçim olursa milletvekili aday adayı olurum, ön seçim için de örgüt olarak elimizden geleni yapacağız.” Peki, Başkan Ataç’ın ön seçime ilişkin görüşleri neler? Şöyle ki:

‘BELEDİYE ÇALIŞANLARI DELEGE OLAMAZ, PARTİ YÖNETİCİSİ OLAMAZ’

“Önseçim olmaz gibi geliyor bana. Çünkü çok kritik bir dönem. Genel Başkana uyum sağlayacak veyahut kendilerinin güveneceği insanlar olabilir. Üye bazında ön seçim olmasını isterim. Bakın delege sistemi demokratik bir sistem filan değil. Şimdi koca bir Eskişehir’e 600 tane delege… Benim CHP’ye girişim 1971’dir. Ben birçok seçimde alanda oldum, konuşulanları duydum… Pek çok anti demokratik yaklaşım gördüm. Şimdi bir de belediye çalışanlarını delege yapıyorlar. Bizim son yaptığımız il başkanlığı kongresine Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Lale Hanım (Lale Karabıyık) gelmişti. Buradan Ankara’ya gittiğinde Kemal Bey’i (Kemal Kılıçdaroğlu) ziyaret etmiş ve yaşanan olayları anlatmış. Sonrasındademiş ki: “Sayın Genel Başkanım tüzüğe şöyle bir madde koyun: Belediye çalışanları delege olamaz, parti yöneticisi olamaz.”

*

CHP kamuoyunda gün geçtikçe alevlenen bir tartışma konusu var. Hatta söz konusu mesele, Tepebaşı ve İl Danışma Kurullarında iyiden iyiye ayyuka çıktı. Nedir o konu? Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Eskişehir Koordinatörü’ne karşı baş gösteren memnuniyetsizlik. Ataç bu konuya ilişkin de görüşlerini aktardı ve şunları söyledi:

‘ÖYLE BİR ŞEY VARSA GÖREVDEN ALINSIN AMA SİSTEM DEVAM ETSİN’

“Kılıçdaroğlu Gönüllüleri bence yarar sağlar. Ama Ali (Ali Şahin) ile bir ilişkim olmadı, tanırım ederim ama… Birtakım sıkıntıları olmuş. Onun üzerinden eleştiriliyor. Bence onun kişiliği üzerinden kalkıp da bütün Kılıçdaroğlu Gönüllüleri sistemini eleştirmek yanlış olur. Onunla ilgili, bir görevden alınması ve yerine başka birinin gelmesiyle ilgili birtakım çalışmalar vardı. Yani öyle bir şey varsa alınsın tabii görevden ama sistem devam etsin. Çünkü epey büyümüş vaziyette, epey de başarılı gidiyor anladığım kadarıyla. Biz de işin başındaki genç arkadaşımıza destek veriyoruz, yardım ediyoruz sistemin yürümesi açısından. Hem Eskişehir adına hem Türkiye adına o desteğimizi veriyoruz. Yani kısacası bir kişiye bağlayarak sistemi kötülemek iyi değil. Onu yukarıyla konuşup aldırabiliyorlarsa aldırsınlar ve sistem devam etsin.”

*

Başkan Ataç, Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Eskişehir Koordinatörü’nün “beni eleştirenler Kılıçdaroğlu aday olmasın diyenler” şeklinde yaptığı çıkışı da değerlendirerek söz konusu söylemin yanlış oluğuna dikkat çekti. İşte, Ataç’ın o ifadeleri:

‘BU TİP İNSANLARIN HADDİNİ BİLMEMESİ YANLIŞ’

“O da yanlış bence. Yani Kemal Bey ile eşdeğerde mi koyuyor kendini? Yani şimdi bu tip insanların haddini bilmemesi yanlış. Bak ben ne diyorum? Ona kızarak sistem kötülenmemesi gerekir diyorum. Sistem hazırlanmış, çalışıyor, bir sürü yerde ciddi yer almış. Ama kalkıp da Ali’nin öyle bir kıyaslama yapması abesle iştigaldir başka bir şey değildir yani.”

*

Şimdi gelelim, İYİ Parti’nin yetkili iki isminin Millet İttifakı cephesinde tartışma yaratan çıkışlarına. Arslan Kabukcuoğlu ve Emine Edizgil’den bahsediyorum. Her iki isim de, CHP’nin Eskişehir’de sahada olmadığını, sahada olan partinin İYİ Parti olduğunu savunmuşlardı. İşte, Başkan Ahmet Ataç’ın, söz konusu isimlerin çıkışlarına ilişkin yaptığı değerlendirme:

EMİNE EDİZGİL’E TELEFON EDİP NE DEDİ?

“Elbette yanlış ifadeler. Şimdi bir ittifak var. Benim burada kalkıp da İYİ Parti hakkında konuşmam olmaz yani, hakikaten olmaz. Benim siyasi anlayışıma yakışmaz bir kere. Arslan Bey hekim, sevdiğim bir insan. Emine meslektaşım. Mesela Odunpazarı Belediye Başkan adayı olduğu seçimde çok da başarılı oldu. 25 bin oy 50 bin küsüre çıktı. Hatta seçimden sonra Emine’ye telefon ettim, kutladım ve dedim ki: Ama bu oylar senin oyun değil, tepki oyları, yani yanılıp da… Yani elbette sonuçta o oyu aldı ama yeni dönemde ne olacağı belli olmaz. Emine bir yere aday olacak. Ya milletvekilliğine ya da belediye başkanlığına…”

*

Evet, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile yaptığımız sohbetin siyasi konulara ilişkin bölümünü siz değerli okurlarımıza aktardım.

Okuduğunuz üzere, Ataç’ın, akıllarda soru işareti bulunan pek çok konuya ilişkin net açıklamalar yaptığını söyleyebilirim.

Tavsiyem, yazıyı baştan sona bir kere daha okumanız; zira satır aralarında ciddi mesajlar ile kısa ve uzun vadede CHP’nin Eskişehir siyasetinin nasıl şekilleneceğine ilişkin ipuçları bulacaksınız.