Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi Projesi kısaca URAYSİM. Adını yıllardır duyarız. Anadolu Üniversitesi bu projeyi 2010 yılında tamamladı ve Devlet Planlama Teşkilatı’na sundu. URAYSİM de 2012 yılında yatırım programında yer aldı. 10 yıldır yatırım programında yani. Gel gelelim hala yapılamadı. Büyükşehir Belediyesi’nin URAYSİM projesinin, kamu yararı ve kamulaştırma kararlarının iptali için açtığı davada mahkeme heyeti Büyükşehir Belediyesi’ni haklı buldu. Sonuç olarak Alpu Ovası'nda yapılmasının sağlıklı olmadığı da ortaya çıktı. Tam 10 yıldır yatırım programında olan bu projenin hala yapılamamasının sebebi bu inatlaşmadır. Şöyle büyük proje, şehre çok büyük katkılar sağlayacak diye konuşmaktan öteye geçilemiyor. Böyle büyük bir proje neden inat uğruna bu kadar bekletilir ki. Koca şehirde tarım arazisi olmayan alan mı yok? Şu proje revize edilse, yeni bir yer bulunsa belki 1 yıl kaybedilirdi. Alpu Ovası’na yapacağım inadı yüzünden tam 10 yıl kaybedildi. Bu şekilde giderse bu şehir daha çok proje kaybeder, benden söylemesi.
ÜNİVERSİTEYE YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜ
Üniversiteden konu açılmışken, bu yıl öğrenci affından yararlanarak İletişim Bilimleri Fakültesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisansa geri döndüm. Fakülte yapısal olarak çok değişmemiş ama havası değişmiş. Biz lisanstayken kantinin dışındaki masalarda oturur, güzel sohbetler ederdik. Zaman zaman hocalarımız da bize katılırdı. Şimdi öğrencilerin de üzerinde bir ölü toprağı var. Onlar da haklı gerçi. Ülkedeki sorunlar gün geçtikçe artıyor. Düşünmekten gülmeye halleri bile kalmıyor. Gelecek kaygısı almış başını gidiyor. Kantin demişken, kış gelmeden yağmur çamur başlamadan şu tentelere de bir el atılsa hiç fena olmayacak. Dışarıdaki masaların üzerini kapatan tentelerin hali harap. Söylendiğine göre de 3 yıldır o şekilde duruyormuş. Anadolu Üniversitesi’ne yakışmayan bir görüntü oluşturuyor. Bir an önce düzeltilsin de, öğrencilerin kışın da kantinde hava alabileceği, soluklanabileceği bir alanları olsun.
AĞLANACAK HALİMİZE GÜLDÜK
Önceki gün Şehir Tiyatroları’nın Yaşasın Demokrasi oyununu seyretme fırsatı buldum. Şehir Tiyatroları’nın Haldun Taner’in oyunlarından, hikâyelerinden ve gazete yazılarından derleyip sahneye uyarladığı bir oyun. Günümüze çok güzel uyarlanmış gerçekten. Zaman zaman oyunda düşüşler olsa da sonuna kadar keyifle izledim. Oyunda çok güzel noktalara dikkat çekiliyor, güzel eleştiriler yapılıyor. Ağlanacak halimize güldük desek yeridir herhalde. Oyunculukları da çok beğendim. Daha fazla ayrıntıya girip, izlemeyi düşünenlere spoiler vermeyeyim. Herkese tavsiye ederim. Emeği geçenleri de tebrik ederim.
