Eskişehirli müteşebbis, hayırsever Hüseyin Altınay 1951 yılında Mihalıççık’ta doğmuş. İlk ve ortaokulu doğduğu ilçede okumuş. Küçük yaşata babasının bakkal dükkânında ticarete aşinalık kazanmış. O yıllarda ailenin geleceği için Mihalıççık’tan Eskişehir’e taşınmışlar. O da, lise tahsilini Eskişehir Atatürk Lisesinde yapmış. Üniversite tahsili ile Yüksek Lisansını Erzurum Atatürk Üniversitesinde tamamlamış.

Hüseyin Altınay, çalışma hayatına Ziraat Yüksek Mühendisi olarak 1977 yılında atılmış. Balıkesir Gönen’de yerleşik bir Alman Çiftliğinde işe başlamış.  1977 Senesinde babası Sami Altınay’ın vefatını müteakip kardeşi Ahmet Altınay ile birlikte ticarette gelişim kararı almışlar.  Muvazzaf askerlik görevini 18 ay olarak Balıkesir’de yapmış. 1979’da evliliğe adım atmış.

Her insan dünya ve ahiret güzelliklerini aklı ile gayreti nispetinde yaşar. Bakara suresi ayet 201’de Allah’ın bize talim ettiği şu dua ile yazımızı sürdürelim. “Ey Rabbimiz, bize dünyada ve ahirette iyi hâl ver. Bizi cehennem azabından koru.”  bir önceki ayet mealinde sadece dünyalık isteyenlerin ahirette nasipleri yoktur, buyruluyor. Merhum Hüseyin Altınay sosyal çevrede fakir babası bilinirdi. Mazlumlara, muhtaçlara kol-kanat olmayı ilke edinmiş. Mağdurların elinden tutmayı kendisine vazife addetmiş.  Hayırsever olarak geride hoş izler bırakmış.

Altınay kardeşler, Eskişehir’de mozaik taş kırma işini geliştirmişler. 1989’da Mikronize denilen beyaz ve renkli granüler işine girmişler. İtalya’dan gelen mikronize renkli ürünleri ilk kez Türkiye’de üretime başlamışlar. 1995’den itibaren de Yapı Kimyasalları işine açılım yapmışlar. İki kardeş omuz omuza verip işlerini geliştirmişler. Güven ve sadakatle ülke ekonomisine katkı yapmanın yanında halka büyük hizmetler sunmuşlar. Dürüstlükle güveni, ticari ve sosyal çevrede hayata geçirmişler. Halka hizmeti kendilerine insani borç bilmişler.

Hüseyin Altınay, 14 Eylül 2022 günü hakka yürüdü. Yakınları: “Vefatında kendisinin insanları çok sevmesinin karşılığını sevenlerinin dualarında tanık olduk. Sevenlerinin ne kadar da çok olduğunu onu ebedi yolculuğuna uğurlarken gördük.” dediler. İki çocuk babası merhum Hüseyin Altınay dört de torun sahibiydi. Merhuma Allah’tan rahmet, kardeşi Ahmet Altınay’a da sağlıklı ömürler ve başarılı ticari faaliyetler dileriz.

Hüseyin Altınay herkese nasip olmayacak gök kubbede “Fakir Babası” gibi değerli bir nam bırakmış. Allah, merhamet edene merhamet eder bilinciyle mağdurlara merhamet nazarıyla davranmış. Enbiya suresi ayet 34 ve 35’de Allah: “Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedilik vermedik. Sen vefat ettiğinde onlar ebedi mi kalacaklar? …Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi imtihan için iyilik ve kötülüklerle deneyeceğiz. Hepiniz, sonunda bize döndürüleceksiniz.” bu ayetin aydınlığında yaşayanlara ne mutlu.  

Hüseyin Altınay’ın üniversitede okuduğu yıllarda ülkemiz siyasi akımlardan sıkıntılı zamanlar yaşadı. O dönem birileri kardeşi kardeşe düşman ederek günlerini gün ettiler. Fesat çıkarıp halkın arasına tefrika sokmayı kendilerine hak-bayram bildiler. Olan, halkın gariban çocuklarına oldu. Halk birbirine düşmanlaştırıldı. Siyasi akımlar aile kutsiyetinin önüne çıkarıldı.

İnsanın az ya da çok yaşaması Allah’ın takdir hakkı… Derler ki: “İnsanların değerlileri kendilerinde şu beş özellik bulunandır. Rabbine ibadet eden... Zahiren halka faydalı olan… Şerrinden halkın emin olduğu kişi... Halkın eli altında bulunan dünyalıklara göz dikmeyenler ve ölüme hazırlıklı olan. Akıllı insan öleceğini ve hesaba çekileceğini bilip sağlığında kendine çeki düzen verendir.

Hüseyin Altınay’ı üniversitede okuduğu yıllarda tanıdım. Lisede okuduğum yıllarda Arifiye Mah. Postane sokaktaki bir evde iki arkadaş kalıyorduk. Pek çok arkadaş gibi merhum Hüseyin Altınay’da bizim eve gelip giderdi. Gelip gidenler özellikle yazar-çizer takımıydı. O günlerdeki siyasi çalkantıların “Türk milleti üzerinde oynanan Siyonist tezgâh olduğu” söylenirdi. Milli ve manevi değerlerine bağlı kalıp siyasi algı rüzgârlarıyla savrulmayana ne mutlu!   

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!






Yunus Emre GÜLLÜ - 22 EKİM 2022 / Milli irade