Geçtiğimiz hafta “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü” Dünya ile aynı anda kutladık. (!) Tıpkı “anneler günü” gibi , günün anlamına binaen , dostlar alışverişte görsün misali , üstün körü kutlanan günler…!
O halde biraz siyasetin gündemine ara vererek aslında haklarında 365 gün yazı yazsak az olur diyeceğimiz kadınlarımızı yazalım dilimizin döndüğünce…
Türkiye’de kadın olmak.!
Ne kadar da zor bir cümle. Tabii ki anlam itibarı ile...! Adeta Wietnam sendromu gibi , hani Amerikalıların girip de bir türlü çıkamadıkları sarmal misali.
Kadın demek , üreten , hayat veren , sevgiyi dağıtan ve aynı zamanda çoğaltandır. Kısacası kainatın ta kendisidir. Onun kabul etmediği bir düşüncenin gelişmesi hatta yarınlara ulaşması mümkün değildir.
Kısacası kadın pusula gibidir. Topluma omuz veren , yol gösteren ve onun gelişmesini daha da ilerlemesini sağlayan.
Peki bir çok uygarlığın harman olduğu kendi topraklarımızın tozlu tarih sayfalarındaki yeri nasıldı kadının.?
Hangi birisinden bahsedeyim.? Tarihin ilk kadın hükümdarı TOMRİS hatundan mı.?
93 harbinde Rus işgaline karşı halk direnişinin diğer adı olan NENE hatundan mı .?
Dünya'nın ilk kadın savaş pilotu SABİHA GÖKÇEN'den mi .?
Milli mücadele kahramanlarımızdan Halide Edip ADIVAR'dan mı.?
Manş denizini yüzerek geçen ilk Türk kadın NESRİN OLGUN ARSLAN'dan mı.?
İlk kadın bakan TÜRKAN AKYOL'dan mı.?
İlk kadın Başbakan TANSU ÇİLLER'den mi.?
İlk kadın Vali LALE AYTAMAN'dan mı.?
İlk kadın tiyatro sanatçımız AFİFE JALE'den mi ya da şu anda hayatta olan ya da ebediyete intikal etmiş ve isimleri bu satırlara sığmayacak kadar sayısı çok olan ve birbirinden değerli daha nice kadınlarımızdan mı..?
Geçmişten günümüze yaptıkları ile bu topraklara katma değer yaratıp toplumun
ilerlemesinde önemli katkıları alan bu kadar kadının yaşadığı hatta “CENNET ANALARIN AYAKLARININ ALTINDADIR” söyleminin sahip olduğu kutsal bir dinin çoğunluğunun yaşadığı bu topraklarda kadınlara karşı nedir bu hazımsızlık , vahşet.?
Sadece 2021 yılında öldürülen kadın sayısı 339 , bu rakam bir önceki yıla
göre yüzde 20 artış göstermiş durumda. 2022 yılında ise tam 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 245 kadın ise şüpheli şekilde öldürülmüş halde bulundu…!
Ben bu önüne geçilemeyen kadın cinayetlerinin sadece Devlet eliyle önlenemeyeceğini düşünenlerdenim. Tabii ki Devlet tarafından alınan önlemler çok önemli ancak ciddi bir zihniyet devrimine ihtiyacımızın olduğu kanaatindeyim.
Kadının yerinin kocasının yanının olmadığı , kadının görevinin sadece annelik olmadığı , kadının saçı gibi aklının da uzun olduğu gibi kavramların artık özellikle erkekler tarafından kabul görmesinin en az Devlet önlemleri kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
Kadına Hasan'ın karısı , Ayşe'nin annesi , gibi manevi bağımlılıklar yükleyen sıfatlardan önce kadının “BİREY” olduğu gerçeğini unutmadan ona sadece “İNSAN” gözü ile bakmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
Kadının gücünü anlamak için sadece 9 ay boyunca karnında ufacık bir sperm parçasını nasılda bir canlıya dönüştürüp , onu dünyaya getirme serüvenini düşünmemiz yeterlidir. Aksini düşünen inandığı bütün değerleri reddetmiş sayılır.
O halde sosyal yaşantıdan tutun da , çalışma hayatına kadar kadının elinin değdiği her yerin güzelleştiği gerçeğinden yola çıkarak , özgürlüklerin herkese eşit dağıtıldığı ve kadın ile erkeğin aynı haklara sahip olduğu bir TÜRKİYE özlemiyle , büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK''ün kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle ilgili görüşmeler esnasında kürsüden yapmış olduğu o önemli söylemi ile satırlarıma son veriyorum.
“Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bu memlekette ki, yurdun her tarafı istilaya uğradığı zaman , kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar , memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar , elbette bu varlıkların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakkı vardır”
Kıssadan Hisse....!
DÜNYA'da yaklaşık 7,6 milyar insan yaşıyor .Bu nüfusun yaklaşık 3,8'i kadınlardan oluşmaktadır. Diğer kalan yaklaşık 3,8'ini de dünyaya getiren KADINLARDIR......
