Sıkıldım!..

Evet, “her şeyin çok güzel olmasını” dileyerek ve düşünerek yazıyorum bir 6 ay süresince her yazımı. O süreçte siyasetteki dalgalanmaları da izlemeye çalışarak, sabırla okurla paylaşmanın çabası içinde bulunarak.

Yaygın basındaki kimi  meslektaşlarıma bakıyorum, satır aralarında onların da ayni noktada olduklarını hissetmiyor değilim!.. Ancak ne yapsınlar ki “ekmek teknesi” meselesi! Kimi haftada 5 gün, bazıları da haftada 2-3-4 gün yazarak.

-14 Mayıs 2023 seçimini her biri ayrı açılardan çekiştirerek!..

İktidar ya da muhalif kanattan yana kalem oynatanlar, bir noktada birleşiyorlar;

-Taraftarlarının, kamuoyunun seçime olan ilgisini canlı tutmaya çalışmak!..

Özellikle de ikinci tur seçimlerinin yapılacağı (ki 3 gün kaldı) 28 Mayıs öncesinde!. Hepimiz “Hayırlısıyla bir bitse” temennisi içinde Pazar akşamını bekliyoruz.




Hak, Hukuk, Adalet!..

Malum, 14 Mayıs’a iki amaçla gidildi sandığa; parlamentoda bizi temsil edecek milletvekillerini belirlemek ve de yürürlükte olan rejim nedeniyle “icranın başı” olacak Cumhurbaşkanının kim olacağına karar vermek üzere…

Tamam, 600 vekilimizi seçeli 10 gün oldu ki halen yemin edip “resmen vekil” sıfatını bile alamadılar!.. Oysa yasa ve teamül gereği bu işin çoktan tamamlanmış olması gerekirdi.  Hani eski “parlamenter sistemi” uyguluyor olsak, halen devam eden hükümet şekliyle;

-Birine başbakanlık görevi verilmiş, bakanlar kurulu da açıklanmış olurdu!..

Aynen, Cumhurbaşkanı da görevini yapmış olmanın huzuruyla köşesine çekilmiş tepeden gelişmeleri izliyor olacaktı!..

Ne var ki son 5 senedir öyle bir yöntem yok artık. Ne var?

-Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi!..

Sistemi yaratan Anayasa değişikliği gereği, Cumhurbaşkanını da halk seçecek, o da “tek adam” olarak; Hukuku, demokratik gelenekleri, hakkı, adaleti, hatta yasama organını “yok sayarak” ülke yönetecek!..

Buraya kadar isimlendirmedim farkındaysanız. Şimdi söylersek;

-Tek adam, Tayyip Erdoğan. Emrindeki Bakanlar, gerektiğinde başvurulacak yasama organı ise TBMM’deki AKP-MHP çoğunluğunu oluşturan ‘kaldır-indir’ milletvekilleri!..




Böyle bir seçim görülmedi!

Karşı taraftan isimlendirmeye devam edersek, Ana muhalefet CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bin bir emekle oluşturduğu 6 partili Millet İttifakı ve onun adayı da yine aynı isim;

-Kemal Kılıçdaroğlu!..

Tayyip Bey ve Kemal Bey yarıştılar ilk turda. Üç-beş puanla Erdoğan önde bitirse de, yarının bir fazlasını alamayarak başlangıçtan beri hedefi olan “ikinci tura bıraktırmak”  hedefini tutturdu!.. Kılıçdaroğlu da da üç-beş puan gerisinde  ve gelindi;

-28 Mayısa ve ikinci tura!

Bilen-bilmeyen, yaşayan- yaşamayan çoğu kişi “Ben böyle seçim görmedim” diye. Bunu okuyan yerli-yabancı dış mihraklar da sanacaklar ki;

-Yarışma kalitesi yüksek, eşit koşullarda geçen demokratik bir seçim!   

Ne gezer kardeşim, ne gezer. Tam tersine Özellikle Tayyip Bey ve saray şürekası tarafından; yalanlarla, dolanlarla  organize edilmeye çalışılan dünyada eşi menendi görülmeyen bir seçim. İlk turu bir yana, özellikle de ikinci turda halkı “Ben yapayım, yutarlarsa” anlayışı ile yönlendirmeye çalışan bir Tayyip Bey ve şürekası anlayışı!..


***


Hangi sonuçla biterse bitsin, “seçimin ve aktörlerinin kalite yapısı” ve de olanlar olmayanlar demokrasi tarihinde yerine almış bulunuyor. Üzerine makaleler, kitaplar yazılacak, araştırmalar yapılacak bir süreç yaşandı ki tam ifadesiyle tekrarlayalım:

-Böyle bir seçim görülmedi!..

Her şeye karşın ben umutluyum. “yutanlar-yutmayanların” belirleyeceği bir seçim olacak ve de;

-Sonucu göreceğiz Pazar akşamı…