Amentüye imandan sonra İslam’ın beş şartından biri de namazdır. Namaz kılmak, Allah’a olan imanın alametidir. Allah’a kulluk göstergesidir. Can borcudur. Namaz, Allah’ın kulu üzerinde olan Rab’lık hakkıdır. Namaz, kul üzerindeki Allah hakkıdır. Allah’ın, hiçbir kimsenin namazına ihtiyacı yoktur.

Namaza ve Allah’a ihtiyacı olan kullardır.

Beş vakit namazın farz kılınmasında ki hikmet sual edildiğinde;  ulama demiş ki,  Cenabı Hakk, her bir vakit için farklı bir hikmet irat buyurmuştur.

1-Sabah namazı: Gece karanlığının kalkması ve gündüz aydınlığının gelmesine şükür için kılınan namazdır. Sabah namazının farz oluşu güneş doğmazdan evveldir. Sabah namazını ilk kılan,  Hz. Âdem Peygamberdir. Hz. Âdem,  yeryüzüne geldiğinde, ilk akşamın karanlığı çökünce karanlıktan korkuya kapıldı. Şafak sökünce ortalığın ağardığını gördü. Bunun üzerine Cenabı Mevla’ya şükür için iki rekât namaz kıldı. Sabah namazının iki rekât farz kılınmasının hikmeti budur.

İnsan, gecenin karanlığı karşısında hem fiziksel ve hem de bedensel olarak zayıf düşer. İnsanın, iç ve dış etkenlere karşı mücadele gücü ve yeteneği geceleyin, gündüze göre daha kısıtlıdır.

            2-Öğle namazı: Güneşin ziyasının zevalde fazlalaşmasından ötürü, şükür ifadesi olarak öğle namazı farz kılınmıştır. Hz. İbrahim’in oğlu, İsmail (a.s.) ın kurban olmaktan bağışlandığı zaman,   yerine koçun kurban olarak ihsan edilmesine karşılık, İbrahim Peygamberin şükür için kıldığı namazdır.  İlk defa dört rekât olarak öğle namazını kılan,  Hz. İbrahim Peygamberdir.

3-İkindi namazı: Güneşin batımına yakın, güneş aydınlığının azalmaya başladığında gündüzün geceye geçiş aşamasında, insanın gaflet haline düşmemesi bakımından, insandaki yorgunluğun atılması ve zindeliğin arttırılması için ikindi namazı farz kılınmıştır. İkindi namazını ilk kılan peygamber,  Hz. Yunus’tur. Yunus (a.s.)  zulmetten kurtulduğunda; balığın karnından sağ-salim çıkarıldığında şükrünü ifa için ikindi vakti kıldığı namazdır. İkindide kıldığı bu namaz dört rekâtlı bir namazdır. Bu vakit, rızıkların dağıtıldığı anlardır. Peygamber Efendimiz gün batımına yakın zaman olan ikindi vakti ile akşam ezanı arasında uyumayı uygun görmemiştir.

Namazın özelliklerini değerlendirirken, Mevlâ’nın buyruklarına göre bakış açımızı ayarlamalıyız. Aksi halde,  zarar edenlerden oluruz. Kârdan mahrum kalırız.

4-Akşam namazı: En evvel, akşam namazını üç rekat kılan İsa (A.S.) dır. Allah-u Teâlâ Maide suresi, ayet 116’da “Ey Meryem oğlu İsa! Sen, insanlara “Beni ve annemi Allah’ın gayrı ma’bud ittihaz edin dedin mi?”  Hz. İsa; kendisinin ve annesinin ulûhiyetligini reddederek Mevla’nın azametini, yüceliğini, varlığını ve birliğini tasdik için, üç rekât namaz kıldı. Cenabı Hakk’da, bunun hikmeti olarak üç rekât akşam namazını farz kıldı.       

5-Yatsı namazı: Gecenin vahşet ve zulmetinden,  Allah’a sığınmak için farz kılınmıştır. Görünen ve görünmeyen şerlilerin şerrinden, Allah’ın muhafazası ve koruması altına girmek için yatsı namazını ilk defa, Hz. Musa Peygamber kılmıştır.

Beş vakit namaz, yaklaşık hicretten 1,5 yıl önce, miraç hadisesinde farz kılınmıştır. Miraç: Beşerle meleğin, Yüce Mevla’nın buyruğu gereği, semalara doğru, birlikte yaptıkları yolculuktur. Beş vakit namazın farz oluş emri bu gecede verilmiştir.  Peygamber Efendimize ilkin elli vakit olarak tevdi edildi. Namaz emri, Hz. Peygamberin avdeti sırasında;  Hz. Musa ile görüşmelerinde, Musa (A.S.)’ın, vakitlerin fazlalığı ümmete ağırlık vereceğinden, bu sorumluluğun altından kalkmak zorluğunu hatırlatması üzerine; Peygamberimizin namazın tenzil edilmesi için Allah’a yakarış ve niyazlarının beşinci keresinde Yüce Allah, namaz vakitlerini en son olarak beş vakte indirildiğini emir buyurmuştur. Ancak, beş vakit farz namaz olarak ifasını isteyen Yüce Mevla; beş vakte karşılık elli vakit namaz sevabı ihsan etmektedir. Beş vakit namazın farz kılınmasında ki hikmet sual edildiğinde;  ulama demiş ki,  Cenab-ı Hakk, her bir vakit için farklı bir hikmet irat buyurmuştur.

            Allah, Bakara suresi ayet 238’de: “Beş vakit namazı ve bilhassa salat-ı vustayı muhafaza edin ve Allah’ı zikreder olduğunuz halde, namazda kıyamınızı Cenabı Allah için yapın, teveccühünüz ancak Allah-u Teâlâ’ya olsun” buyrulmaktadır. Vusta; orta demektir. Buradaki kasıt öğle namazını işarettir.

          Cebrail (A.S.) miraçtan evvel, Hz. peygambere namaz kılmayı talim etmiştir. Resülullah (s.a.v.)’e,  namazda ilk uyanda Hz. Hatice validemiz olmuştur. Peygamberimizin ilk cemaati eşi Hatice’dir.

          Namaz, dünyada birçok musibet ve felaketlere karşı, ahirette de cehennem ateşine karşı bir kalkandır. Koruyucudur… İnsanı, kabir azabına karşı savunur.  Namaz, Allah’ın Müslümandan ifa etmesini istediği kesin emridir. Allah’ın kesin emrine farz denir. Farzlar, Allah’ın Kur’an buyruğudur. Hz. Peygamber: “Namaz dinin direğidir.” buyurmuştur. Bir kişinin fazlardan muaf olması için Allah’ın belirlediği özür ve zarurette olması lazım.

Beş vakit namaz, Miraç gecesi farz kılındı. Miraç olayı, Hz. Peygamberin şahsında tüm İslam âlemine şamil, hicretten yaklaşık bir buçuk yıl önce vuku buldu. Hicret hadisesi, Hz. Peygamber ve arkadaşlarının Mekke’den Medine’ye Allah’ın izni ile göç hadisesidir.

Namazla ilgili Kur’an ve hadislerde pek çok emir ve öğütler vardır. Allah, Kur’an’ın Ankebut suresi ayet 45’de, Nisa suresi 103’de ve Bakara suresi ayet 110’da: “Ey Resulüm! Sana vahyolunan Kur’an ayetlerini güzelce oku, namazı gereği üzere kıl, gerçekten namaz, edep ve namusa uygun olmayan şeylerden, çirkin görülen işlerden alı kor. Her hâlde yüce Allah’ı zikretmek, her ibadetten daha büyüktür. Yüce Allah, bütün yaptıklarınızı bilir… Şüphesiz namaz, mü’minler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır… Namazı gereği üzere yerine getiriniz, zekâtı veriniz. Nefisleriniz için hayır olarak önceden ne gönderirseniz, onu yüce Allah yanında mükâfat olarak bulursunuz, sevaplarınız asla zayi olmaz, muhakkak ki Allah yaptıklarınızı görür.” buyurmuştur.

İnsanın Allah’a en yakın olduğu ibadet namazdır. Yakın olduğu zaman ise kişinin secde hâlinde olduğu zamandır. Beş vakit namaz, günün beş ayrı vaktinde programlanmış bir ibadet sistemidir. Namazın insan sağlığına ve sosyal yaşamına sayılamayacak kadar faydaları vardır. Hz. Peygamber şu hadisinde: “Çocuklarınız yedi yaşına geldiğinde onlara namazı emredin.” buyurmuştur. Namaz, kibir ve gururun kırılmasına sebeptir.

Namazın bir insana farz olması için üç şart lazımdır. Birincisi Müslüman olmak… İkincisi buluğ çağına başka bir ifade ile ergenlik dönemine girmek... Üçüncüsü ise akıllı olmaktır. Namaz aklı başında olanlara farzdır. Namaz kitap, sünnet, kıyas ve icma-ı ümmet ile sabittir. Namazı terk eden günahkâr olur. İnkâr eden küfre girer. Her gün kılınması gereken beş vakitte, beş farz namaz vardır. Bu vakitler sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı vakitleridir. Her namazın kendi vakti içerisinde kılınması şarttır. Bir namaz, vaktinden önce kılınamaz.

Ömrünü uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!