“Müzikle ilgili kısıtlamaları akşam 12’ye çekiyoruz. Kusura bakmayın, gece kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur.” Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait. 21 Haziran 2021 akşamı yapmıştı bu açıklamayı. Büyük de tepki toplamıştı. Bu sözlerden sonra yasağın pandemiyle alakası olmadığı, özel hayata müdahale olduğu ve ideolojik olduğu yönünde sosyal medyadan birçok tepki gelmişti. Gelen tepkilerin ardından kısa bir süre sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçen hafta, “Biz bütün kısıtlamaları kaldırmak istiyoruz. Bu yasak da kalkacak” demişti. Aradan 4 buçuk ay geldi. Bu süre zarfında birçok kısıtlama kalktı, birçok yasak sona erdi. Gel gelelim müzik yasağı bir türlü sona ermiyor. Göz önünde olmayan mekanlar, ara sıra ceza yemeyi de göze alıp neredeyse her gün bu yasağı deliyor. Göz önünde olan mekanların haliyle öyle bir ihtimali yok. Bu da bir nevi haksız rekabete de yol açıyor. Artık bu yasak kaldırılmalı. Tüm her şey normale dönmüşken sadece bu yasağın sürmesinin mantıklı bir yanını göremiyorum. 

TRT PAYI VE ENERJİ FONU

Yıllardır söylenir, faturalardan TRT payı ve kayıp kaçak bedeli kaldırılsın diye. Sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarafından TRT payı ve enerji fonunun kaldırılacağı açıklandı. Kaldırılması gerekiyordu zaten de bireysel olarak bu durum beni ne kadar etkileyecek diye bakayım dedim. Bu ay 63,80 TL gelmiş faturam. TRT payı ve enerji fonu ise aşağı yukarı faturanın küsuratı kadar. 66 kuruş TRT payı, 23 kuruş da enerji fonu. Bir dahaki aya elektrik faturam biraz daha yüklü gelirse, herhalde fatura başına 1 lira karım olacak. 2 ayda 1 ekmek parası eder. Ciddi ciddi vatandaşları rahatlatmak, fatura yükünü hafifletmek gibi bir düşünce varsa, en azından kış ayları boyunca elektrik ve doğalgaz faturalarından alınan KDV’yi düşürmek gerekir. Tamamen kaldırılsa en güzeli olur ama en kötü yüzde 8’e düşürülse yine de vatandaşa bir rahatlama sağlar diye düşünüyorum.

ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ KALDIRILSIN

Türk-İş araştırmasının Ekim 2021 ayında açlık sınırı 3 bin 93 TL oldu. Yoksulluk sınırı ise 10 bin 75 TL’ye yükseldi. 2020 yılının Aralık ayında yazdığım köşemde asgari ücretin en az 3 bin TL olması gerektiğini aksi takdirde yılsonu gelmeden yine asgari ücretin açlık sınırı altında kalacağını söylemiştim. 3 bin TL diyerek iyimser bir tahminde bulunmuşum ki daha Ekim ayında açlık sınırı 3 bin TL’yi geçti. Asgari ücretliler 3 ay boyunca açlık sınırının altında maaş alacaklar. Hem CHP kanadından hem de işçi sendikalarından yılsonuna kadar asgari ücretten vergi alınmaması yönünde bir talep var. Bu yönde bir çalışma gerçekleşirse en azından işçiler yılsonuna kadar açlık sınırının üzerinde bir maaş almış olur. En son CHP tarafından asgari ücretten gelir vergisi alınmaması konusunda yapılan öneri AK Parti ve MHP tarafından reddedilmişti.  Önümüz Aralık ayı. Yine asgari ücret görüşmeleri yaşanacak. O zamana kadar bu konuda bir adım gelir mi gelmez mi bekleyip göreceğiz.