Geçtiğimiz günlerde ölüm yolu olarak da adlandırılan Eskişehir- Afyonkarahisar Karayolu’nda meydana gelen kazada antrenör Nadir Özsoy, sporcu kızı Semanur Özsoy ve bir sporcunun babası Hüseyin Kaplan hayatını kaybetti. Yine sporcu Görkem Sarı ise ağır yaralandı. Bu yolun yapılması için daha kaç kişinin hayatını kaybetmesi gerekiyor. Onlarca eylem gerçekleştirildi, binlerce dilekçe toplandı ve TBMM’ye verildi. Yok, yok, yok. Ne yapılsa olmuyor. Tek istedikleri gidip Afyonkarahisar’da spor müsabakası izlemek isteyen 3 can aramızdan ayrıldı. Son 10 yılda bu yolda binlerce vatandaş yaşanan kazalarda yaralandı, onlarcası yaşamını yitirdi. Sıkıntılı diğer yollardan biri de Alpu yolu. Bu yolda da yine birçok vatandaş kazalarda hayatını kaybetti veya yaralandı. En son Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Alpu yolunun 2023 yılında bitirileceği söylenmişti. Her iki yolun da bir an önce yapılması gerekiyor. Artık insanların yol nedeniyle ölmesine kimsenin tahammülü kalmadı.

AÇIKLAMALARA KATILIM ZAYIFTI

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü geride bıraktık. Buradan tüm kadınların gününü kutluyorum. Kentte Kadınlar Günü nedeniyle birçok etkinlik düzenlendi. 8 Mart günü Eskişehir Demokratik Kadın Platformu tarafından yapılan eyleme oldukça yoğun bir katılım vardı. Kadınlar yağmur, çamur demeden seslerini duyurmak, sorunlarına çözüm bulunmasını istemek için alandaydı. Yine birçok siyasi partinin kadın kolları ve STK’lar da Vilayet Meydanı’nda çelenk bıraktı, basın açıklaması yaptı. Burada birkaç eleştirim olacak. İlk eleştirim AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Ünalır’a. Ünalır açıklamasında AK Parti’nin kadınlar için yaptıklarını anlatmış ve kadınlar için yapılan birçok düzenlemenin AK Parti iktidarında yapıldığını söylemiş. Buraya kadar her şey normal. Ünalır açıklamasının devamında Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok ülkeden önce verildiği ile de övünmüş. Bunda da hiçbir sıkıntı yok. Tek sorun bunu yaparken açıklamanın hiçbir yerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin geçmemesi. Bunu, bunu, bunu AK Parti yaptı diyerek icraatları sıraladıktan sonra, bunu da Atatürk yaptı demek o kadar da zor olmasa gerek diye düşünüyorum. Diğer eleştirim ise biraz daha genel olacak. Böyle önemli bir günde yapılan basın açıklamalarına katılım sayısı çok düşüktü. AK Parti’ye burada hakkını verelim geniş bir katılım gerçekleştirmişler.  Bir de Ulus Anıtı önünde açıklama yapan İYİ Parti’nin katılım sayısı iyiydi. Onun dışındaki siyasi parti ve STK’ların açıklamaları ise 3-5 kişi ile yapıldı. DEVA Partisi ciddi ciddi 2 kişi ile gelip açıklama yapmış örneğin. Sırf kadın kolları yönetimini getirseler, elle tutulur bir sayıya ulaşırlardı. Yine Gelecek Partisi de 5 kişiyle gelmiş. Bence böyle günlerde sesimizin gür çıkması önemli. Yine de zahmet edip açıklama bile yapmayan siyasi partiler olduğunu da göz önüne alarak, Kadınlar Günü’nde kadınların sorunlarına dikkat çeken ve çözüm önerileri sunan tüm siyasi parti ve STK temsilcilerine buradan teşekkür edelim.

TÜRKİYE’DE PANDEMİNİN 2. YILI

Dün Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesinin üzerinden tam 2 yıl geçti. İlk günleri hatırlıyorum da şimdi. Ülkede daha 10 vaka varken, insanlar bilinmezliğin korkusuyla nasıl da dikkatli oluyorlardı. Kat kat maske takanlar, marketten aldığı ürünlerin ambalajlarını bile yıkayanlar vardı. Sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Aşılama çalışmaların ardından 2 yıl sonunda gelinen noktada, açık havada maske takma zorunluluğu da kaldırıldı. Tüm yasaklar neredeyse kalktı. HES kodu bile kaldırıldı da şu müzik yasağı kaldı. Bir an önce bu yasağı da kaldıralım artık. Gerçi yasaklar kalksa da pandeminin bitmediğini hatırlamakta fayda var. Kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için hala dikkatli olmalıyız. Son olarak bu 2 yılda bizlerin hayata tutunması için yaşamını yitiren birçok sağlık çalışanı oldu. Hepsini buradan saygı ve minnetle anıyorum. Hala bizim için savaşan sağlık çalışanlarına da tekrar tekrar teşekkür ediyorum.