Geri sayan sayaçlar devreye girmiş bulunuyor;

-Seçim gününe 60 gün kaldı!..

Her gün düşen rakamlar tekrarlanıyor; 59-58 …55!.

Gerçekte “geri sayım” bir yıl kadar öncesinden başlamıştı da, sayaçlar henüz devreye girmemişti. O süreçte genel olarak “Cumhurbaşkanı adayları kimler? Olacak soruları sorulmaktaydı. O da, arada sırada!..

Daha çok son iki seçimde “ittifaklar” ön planda. Kuşkusuz bu aradaki 2019 yerel seçimlerini de saymak gerekir. Daha açıkçası önceki seçimlerde çıkan sonuçlara göre “koalisyon pazarlıkları” gündemi işgal ederken, şimdilerde pazarlıklar –açık yada kapalı- seçimden önce yapılmaya başlandı. Örnek mi;

-AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı!..

recep-tayyip-erdoğan-1

Görünürde bir koalisyon/hükümet ortaklığı şeklinde değil ama, özellikle  TBMM’de bu durum açıkça ortada. Meclise muhalefetten hangi yasa, araştırma önergesi gelse sonuç belli;

-AKP-MHP oylarıyla ret!..

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” denilen ucubenin doğal sonucu budur.




Deprem ve seçim

Geri sayım sayacı işletilmeye başlamazdan yaklaşık 1 yıl kadar önce muhalefet de “geniş tabanlı” bir ittifak gerçekleştirdi ki, bu da 6’lı Masa denilen liderler/partiler toplantılarının ardından çıkan uzun metinlerle kamuoyu ile paylaşıldı sürekli. Ve de;

-13 Mart mutabakatı ile ete-kemiğe bürünmüş görüyor!..

Sonuç, biraz sancılı olsa da nihayet Millet İttifakının adayı da belli oldu;

kemal-kılıçdaroğlu

-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu!

(Bu arada bir anekdot. Ne zamandır farkındayım, benim bilgisayar, Kılıçdaroğlu  soyadının altına “hatalı yazım” anlamında “kırmızı çizgiyi” çekiveriyor. Her halde bu durum Kemal Bey’in Cumhurbaşkanı seçilesiye dek sürecek! )

Bu sıkıntılı süreç devam ederken, milletin başına beklenmedik (yoksa beklenen mi demeliydim) gaileler açıldı;

-Kahramanmaraş merkezli, 11 ili ve de tüm halklarımızı derinden sarsan deprem felaketi…

Bu durumda elbet siyaset ve yaklaşan seçim ikinci plana düşecekti. “deprem üstü siyaset” başlıklı yazımda değindiği gibi, sonuçta depremle karışık siyaset seçim gününe dek sürecektir. Muhtemelen partiler ve CB adayları söylemlerini “yapılanlar-yapılmayanlar” üzerinde yoğunlaştıracaklardır.

-Her ne kadar Cumhur İttifakı bu konuları konuşmak istemese de!




Partiler ve kamuoyu

Seçim denildiğinde, propaganda çalışmaları kadar “Anketler” de devreye giriyor ister istemez. Partiler veya adaylar için olduğu kadar seçmenler için de önemli bu çalışmalar;

-Partiler sokakta ölçtükleri hava ile çalışmalarının ne derece yankı bulduğunu bunların sonuçlarından izlemeye çalışacaklar !..

Elbet kamuoyu da anketleri dikkatle izleyip (özellikle kararsızlar) sandıktaki tutumlarını belirlemeye çalışacak.

Onlarca diyebileceğimiz sayıda “anket şirketi” var. Kimileri tarafsız, bazıları da partilere “yamanmış” durumda. Yeri gelmişken belirteyim;

-Çok belirleyici ya da yansız olduklarına çok inanmamakla birlikte anketleri ilgiyle izlerim.




Anket ortalamaları

Bir gazetenin internet sitesinde 6 anket şirketinin Mart ayı çalışmalarını toplu halde vererek okurlarıyla paylaştıklarını gördüm. Ben de sizlerle paylaşayım. Önce Milletvekili seçim sonuçları. Buna göre;

CHP; en düşük 27.4, en yüksek 32.3. Ortalaması 31 dolaylarında.

Buna karşılık;

AKP; en düşük  28.1, en yüksek 35.4.  Yüksek oran AR-G’nin bulduğu, diğerleri CHP’nin altında. Yine de ortalama  31 dolaylarında.

Sırası gelmişken AKP’nin ittifak ortağı MHP’ye bakalım. En yüksek oy yüzdesi, 7.1… En düşük 5.9!. Ortalaması Yüzde 6’ya yakın.

İYİ Partiye gelince, önceki anketlerdeki  yüzdelerine göre düşüş gözleniyor. En düşük 8.3, en yüksek 11.7. Ortalaması 10.5 dolaylarında. Sanırım toparlayacaktır.

Bu arada DEVA yüzde 2’lerde. Gelecek ise 1’lerde. En istikrarlı görünen HDP oyları. Ortalaması yüzde 11 dolaylarında.


***


Kılıçdaroğlu, Erdoğan arasındaki CB yarışını geçelim, diyecekken vaz geçtim!. Kılıçdaroğlu lehine 50-44’lük bir fark görünüyor şimdilik…