Zamanımızda oy kullanma yaşı biraz karışıktı. Evet, “20 yaşını tamamlama” bir yasa maddesi vardı da, pek bir işe yaramazdı!. Nedeni ise,o yaştaki gençler büyük çoğunlukla askerde olduğu için halk arasındaki oy kullanma yaşı genellikle yuvarlanarak yorumlanırdı;

-Askerliğini bitirmiş olmak!..

Elbet üniversitelerde öğrenci olanlar için geçerli değildi ama, 1960’larda üniversite öğrencisi sayısı ne kadardı ki?. O nedenle de bendeniz ilk oy kullanma hakkını 24 yaşında, 1969 genel seçimlerinde elde etmiştim.  O zamanda bu yana da vatandaşlık hakkımı kaçırmaksızın kullanır dururum.

O yıllardan bu yana bu yana kaç seçim gördüm, yaşadım; genel-yerel ve de referandum, kaç kez sandık başına gittim sayamadım, bilmiyorum!..Bu arada “kendime de oy vermişliğim” olmuştur!..

-1977 ve 1994 yerel seçimlerinde belediye meclis üyesi adaylığım için örneğin…

Doğaldır ki işim gereği oy sayımına da katkım olmuştur. Yok, öyle “sandık görevlisi” olarak falan değil. Nasıl derseniz,

-15 yılı bulan TRT muhabirliğim döneminde ve çalıştığım gazetelerde arkadaşlarla kurduğumuz ekiplerle sandık birleştirme işlemlerinde…

İyi bir sonuç almıştık bu pratikten. 30-40 sandıkta bir, hepimiz telefonlara sarılır, çalıştığımız gazetelere, ajanslara iletirdik aldığımız sonuçları.



Öncesi ve sonrasıyla öyle bir…

Diyeceğim o ki , onlarca seçim gördüm, yaşadım da böylesini görmedim. Hem seçim öncesi yaşananlar hem de halkın ilgisi açısından.

Seçim öncesi gelişmelere bakınca hiç de normalde olması gerektiği gibi olmadığını görüyoruz. Gerçi “ittifak” konusu bir önceki, özellikle de 2019 yerel seçimleriyle gündeme gelse de, bu seferki ittifak çalışmaları bir başka alemdi doğrusu!..

Millet ittifakından bakarsak, “Altılı Masa”denilen ittifak çatısı ile başladı ve (Erdoğan’ın bütün bozma çabalarına karşın) bitti. Masadaki partilerden ikisi, CHP ve İYİ parti kendi logolarıyla katıldılar seçime, diğer dört parti; Saadet, DP, DEVA ve Gelecek partinin adayları da CHP listelerinin içinde katıldılar seçimlere.

Cumhur İttifakının iki büyük bileşeni AKP ve MHP yine BBP desteğinin yanı sıra bu kez oy oranları sıfıra yakın, DSP ve terör şaibeli Hüdapar’dan “medet umar” hale geldiler. Neden?

-Cumhurbaşkanı seçiminde Tayyip Erdoğan’a azına çoğuna bakmadan oy devşirmek için!

Diğer iki ittifak HDP ve TİP arasında ve Yeşil Sol Parti adıyla seçime giren ittifak biçiminde oldu. Bir de ATA İttifakı.



Sandıklar önünde kuyruklar.

Yukarıda vurguladığım gibi partiler yarışması değil, ittifaklar kapışmasıydı bu seçim. Aynı zamanda;

-Beş yıldır uygulana gelen tek adam rejimini değiştirme seçimi!..

O açıdan bakılınca hiç değil belli süre Cumhurbaşkanı seçimi hepsinden öte önem ve anlam taşıyordu.  Kuşkusuz okurlarca biliniyor,  henüz oy verme işlemi devam ederken yazıyoruz bu yazıyı ama sandık bölgemde ve yurt haberlerinden edindiğim kanı;

-Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meclis çoğunluğu da muhalefet ittifaklarında..

Bu satırlar okunduğunda sonuç belli olacak!..

***

Sandık Bölgem ve yurt haberleri” demişken…

Ihlamurkent mahallesi Ahmet Hamdi Bayraktar Okulu’nda kullandım oyumu, 17 yıldır da orada kullanırım. Söylemeliyim ki;

-Böylesine bir yoğun ilgi görmedim!..

Koridorun sonunda 3 sandık vardı ve sandıkların konulduğu odadan koridorun sonunu üç sıra kuyruk… kabaca söylersem her kuyruk 40-50 kişiden oluşuyordu. Oyumu verip çıktığımda da aynen devam ediyordu bekleyen seçmen sayısı..

Bahçeye çıktığımda da öyle. Yakınlarının koltuğunda sandıklara ulaşmaya çalışan iki yaşlı kadın, bir de koltuk değnekli adam gördüm ki;

-Her birini alkışlamadan geçmedim yanlarından!

Bu dar çerçeveli gözlemimden doğan kanaatim o ki, seçime katılım yüzde 90’a yaklaşacak…

-Baharlara vesile olmuştur umarım!..