Bazı hikâyeler vardır, ilk cümlesiyle bile sizi içine çeker. Bazılarıysa karakterleriyle, atmosferiyle, sonundaki tokat gibi gerçekle… “Fare Kapanı” işte tam olarak bu türden bir eser. Agatha Christie’nin yazdığı, hem roman hem tiyatro formatında izleyiciyle buluşan bu yapıt, polisiye türüne meraklı olanların mutlaka tanışması gereken bir kapalı oda klasiğidir.
İngiltere kırsalında, kardan kapanmış bir pansiyon... Dış dünya ile tüm bağları kopmuş bir grup yabancı... Ve içlerinden birinin katil olduğuna dair gelen ürkütücü bir haber. Christie, bu dar alanda karakterlerin psikolojik çatışmalarını, birbirlerine olan güvensizliklerini ustalıkla işler. Karakterlerin her biri kendi geçmişiyle yüzleşirken, seyirci ya da okuyucu da “Acaba katil kim?” sorusunun pençesine düşer. Cevap ise, Agatha Christie’nin şaşırtma ustalığı sayesinde tahminlerin çok ötesindedir.
Tiyatro sahnesinde “Fare Kapanı” izlemek ise bambaşka bir deneyim. Minimal dekor, karakterlerin her mimiğini görmemizi sağlayan sahne yapısı ve art arda gelen sürprizlerle seyirci, adeta olayların içine çekilir. Oyunun sonunda gelen o meşhur rica “katili kimseye söylemeyin” hâlâ izlemeyenler var.
“Fare Kapanı”, sadece bir polisiye değil; aynı zamanda insan doğasının karanlık köşelerine bir yolculuktur. Kimin ne sakladığını, görünüşlerin ne kadar aldatıcı olabileceğini, geçmişin peşinizi nasıl bırakmadığını hatırlatır. Sırlarla çevrili karakterler arasında her bir diyalog, okuru biraz daha şüpheye sürükler.
Birbirine yabancı insanların, kapalı bir mekânda giderek artan bir baskı altında nasıl dönüştüğünü izlemek, Christie’nin satır aralarında insan psikolojisini ne denli iyi çözdüğünü gösterir. “Fare Kapanı”, hâlâ dünyanın en uzun süre sahnelenen tiyatro oyunu olma unvanını taşırken, bu başarıyı sadece zekice kurgusuna değil, evrensel olarak hepimize dokunan korkulara da borçlu.
Agatha Christie’nin zamansız zekâsı, “Fare Kapanı”nda öyle güzel çalışır ki, hikâyenin üzerinden yıllar geçse de, atmosferi ve etkisi hâlâ taptazedir. Polisiye seviyorsanız, bu kapanın içine girmeden geçmeyin derim.
Esen kalın.