Genelde büyüklerimizden çok duyarız bu sözü. Çoğunlukla Kurban ve Ramazan bayramlarında eski günlerine duydukları özlemi anlatırlar bu sözleriyle. Ben de bu kez Türk milletinin en büyük zaferi olan 30 Ağustos Zafer Bayramı için kullanmak istedim bu sözü.

İçişleri Bakanlığı pandemi nedeniyle Zafer Bayramı kutlamalarına kısıtlama getirdi. Bu nedenle kutlamalar çok sınırlı olacak. Hatta o kadar sınırlı olacak ki Vilayet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakmak dışında bir program olmayacak.

Oysaki kısıtlama olmasa Vilayet Meydanı’nda başlayan kutlamalar Atatürk Bulvarı’na taşar, orada resmi geçit töreni yapılırdı. Ardından spor salonunda kutlamalar gerçekleştirilen gösterilerle devam ederdi. Akşam ise Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Zafer Alayı ile Porsuk Çayı’nda oldukça görkemli bir kutlama yapılırdı.

Yakın zamanda çok büyük etkinlikler de düzenlendi esasında ama 30 Ağustos Zafer Bayramı için İçişleri Bakanlığı’nın takdiri bu yönde olmuş. Biz yine bulunduğumuz her yerde kısıtlamaya rağmen bayraklarımızla coşkulu bir şekilde bayramı kutlayacağız.

Bu pandemi de elbet bitecek. Eh o zaman da sokaklara dökülerek kutlayamadığımız bu bayramın da acısını çıkaracak şekilde görkemli bir kutlama yaparız. En kısa sürede o eski bayramların geri gelmesi dileğiyle tüm milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım.