Koronavirüs salgını devam ederken Eskişehir haftalık vaka artışında ilk 3 şehir arasına girdi. Öte yandan aşılamada ise 7’nci sıradaki yerini koruyor. Aşılama oranı bizden çok daha düşük şehirlerde, vaka artış hızının çok daha düşük olduğunu görüyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Türkiye’nin en düşük aşı ortalamaları varken, haftalık vaka sayılarının çok çok düşük olması dikkat çekici. 18-24 Aralık haftasında Eskişehir’de haftalık yüz binde vaka artış sayısı 427,42 iken Van’da bu sayı 2,09. Doğudaki diğer illerde de sayılar çok düşük. Yani bu işte bir terslik var. Büyük ihtimalle bu bölgelerde insanlar korona da olsalar test yaptırmıyor. Yine de bu Eskişehir’deki sayının niye bu kadar yüksek olduğunu açıklamıyor tabii ki. Gece hayatından kaynaklı desek, Eskişehir dışında da birçok şehrin hareketli bir gece hayatı bulunuyor. Toplu ulaşımdan kaynaklı desek, Eskişehir’den çok daha büyük ve ulaşım sorunu daha fazla olan şehirler var. Çalışma yaşantısı desek, sanayisi Eskişehir’den daha gelişmiş olan birçok şehir bulunuyor. Haliyle buralarda daha fazla insan çalışıyor. Aklıma gelen tek sebep ise Eskişehir’e çevre illerden gelen kişi sayısının çok fazla olması. Özellikle hafta sonunda kente birçok insan geliyor. Bu insanların gelmesi ile bulaş hızı da artıyor olabilir. İşte bu nedenlerden dolayı bence Eskişehir özelinde bir çalışma gerçekleştirilmeli ve bu artışın nedeni saptanmalı. Ona göre de yerel bazda bir önlem alınmalı.


ZAMLAR GERİ ÇEKİLMELİ

İnsanlar bir yandan pandeminin getirdiği sıkıntılarla uğraşırken, diğer yandan da hayat pahalılığından bezmiş durumda. 1 Ocak’ta yayınlanan köşemde yeni yılın zamlarla geldiğini ve yapılacak zamları yazmıştım. O yazımdaki zamların üzerine bir de yeni yılın ilk dakikalarından itibaren elektriğe yüzde 50 ile 125 arasında doğalgaza ise yüzde 25 oranında zam yapıldı. Maaşlarını henüz zamlı almayacak olan vatandaşlar bu ayı nasıl çıkaracaklarını kara kara düşünüyor. Özellikle kış aylarında ısınma vatandaşların üzerine büyük bir yük olarak geliyor. Türk-İş Aralık 2021 için açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 13 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 72 TL oldu. Bunun içinde 1 Ocak’ta yapılan zamlar yok. Asgari ücret tahminimizden çok hızlı bir şekilde açlık sınırının altında kalacak gibi görünüyor. Her geçen gün fakirleşiyoruz, artık buna bir dur demek gerekiyor. Bu konuda hükümet tarafından acil önlemler alınmalı. Doğalgaza ve elektriğe yapılan zamlar geri çekilmeli hatta alınan KDV yüzde 1’e düşürülmeli.


ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ YEMEK

Pandemi, zamlar, hayat pahalılığı derken öğrenciler için de bir iki cümle söyleyelim. Eskişehir’deki vaka artışları nedeniyle öğrencilerin uzaktan eğitim gibi bir talebi var. Duyduğuma göre ESTÜ uzaktan eğitime geçmiş. Anadolu Üniversitesi’nde de bazı fakülteler uzaktan eğitime geçmiş. Sınavlar yüz yüze olacakmış. YÖK’ten yapılan son açıklamaya göre ise şehirlerde üniversiteler, ellerindeki verilere bakarak valilikler ve diğer ilgili birimler ile yapacakları istişareler sonucu uzaktan eğitim kararı alabilecek. Yakın zamanda üniversitelerde final sınavları yapılacak ve tatil başlayacak. Tatil dönüşüne kadar üniversiteler verileri değerlendirip, ikinci dönem için nasıl bir yol izleyeceklerine karar vermeli. Öte yandan hayat pahalılığı da öğrencileri çok etkilemiş durumda. Burada da Tepebaşı Belediyesi elini taşın altına koydu ve üniversite öğrencileri için güzel bir uygulama başlattı. 2 Eylül Gençlik Merkezi’nde ve Zişan Kızılcıklı Belde Evi’nde 3 Ocak tarihinden itibaren öğrencilere ücretsiz akşam yemeği verilmeye başlandı. Üniversitelerde öğrencilerin ucuza yemek yeme imkanları da var ama durumu iyice kötüye giden öğrenciler için ücretsiz yemek olanağı sunulması da çok güzel bir uygulama oldu.