Afetler sadece binaları yıkmıyor. İnsanları da içten içe sarsıyor. Kalbinde acı taşıyan birini gözle göremezsiniz ama o yıkım, bazen bir ömür devam eder. Böyle dönemlerde en savunmasız olduğumuz anda, sessizce hayatımıza sızan başka bir tehlike var: bağımlılık. İşte tam da bu yüzden, geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de yapılan toplantı, sadece bir proje açılışı değil; toplumun geleceğini ilgilendiren hayati bir adımdı.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün koordinasyonunda hayata geçirilen, Türkiye Ulusal Ajansı destekli “Kriz ve Afet Zamanlarında Bağımlılıkla Mücadelede Kamu-STK İş Birliği” projesi, tam da bu noktaya parmak basıyor. Açılışta konuşan Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un sözleri dikkat çekiciydi: “Afet veya kriz durumlarında bireyler daha kırılgan hale gelmekte ve bu süreçte bağımlılıkla mücadele çalışmaları daha fazla özen gerektirmektedir.” Evet, acının pençesindeki insan, kaçış yolları arıyor. Bu bazen madde oluyor, bazen ekran ışığında oynanan kumar oluyor. Ne yazık ki herkesin cebinde artık bir kumarhane taşıdığı bu dönemde, mesele her zamankinden daha karmaşık.
Sayın Aksoy’un da vurguladığı gibi, bu mücadele sadece devlet kurumlarının değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu. Özellikle kadınlara yönelik yürütülen bilinçlendirme çalışmaları, bu konuda atılan doğru adımlardan biri. Çünkü bağımlılık sadece bireyi yıkmıyor; ailesini, çevresini, toplumun tüm yapısını da çökertiyor.
Toplantıda bir diğer önemli konuşmayı ise AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan yaptı. Gürcan, “Bağımlılık, yalnızca bireyi değil bir milleti topyekun felakete sürükleyebilir” diyerek konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Kriz dönemlerinde gençlerin boşlukta kaldığını, çaresizlik içinde bağımlılığa yöneldiğini belirtti. Bu, göz ardı edilecek bir uyarı değil. Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra, gençlerin yaşadığı travmaların birçok farklı yolla dışa vurduğunu hepimiz gördük.
Geçtiğimiz günlerde bir uzman, yasal olmayan online bahis sitelerine dikkat çekti ve ortaokul çağında kumar bağımlılığı olan danışanları olduğunu söyledi. Yasal olmayan bahis siteleri bir tık uzağımızda. Denetimler yetersiz. Ulaşmak bu kadar kolayken, mücadele de bir o kadar zorlaşıyor. Bu yüzden denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunluluk.
Eğitim, bu noktada elimizdeki en güçlü araç. Gençlerimizi bağımlılıktan korumak istiyorsak, onları yalnızca maddeye karşı değil, boşluğa ve umutsuzluğa karşı da donatmalıyız. Çünkü bağımlılığın temelinde çoğu zaman yalnızlık, değersizlik hissi ve bir çıkışsızlık hali yatıyor.
Proje kapsamında Hırvatistan ve Kuzey Makedonya’nın deneyimlerinden faydalanılması, uluslararası boyutta güçlü bir iş birliğinin kapısını aralıyor. Bu iş birliği sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda ortak bir toplumsal bilinç inşası anlamına geliyor.
Bugün atılan bu adım, yarınlarımız için bir umut ışığı olabilir. Yeter ki bu mücadelede samimi olalım. Yeter ki sadece konuşmakla kalmayıp sahada da var olalım. Çünkü bağımlılıkla mücadele, bir gün değil, her gün verilmesi gereken bir savaş.
Ve unutmayalım; bağımlılıkla savaşmak, yalnızca bireyin değil, bir toplumun kendini yeniden ayağa kaldırma mücadelesidir.