Eskişehir’in tarihi semti; Odunpazarı  yıkık dökük evleri, daracık sokakları bir gün ülkemizin gezilip görülecek ve sanat merkezi olacağını kimsenin yaklına gelmezdi. Bugün otobüsler dolusu insanlar gezmeye görmeye geliyor. Sokaklarında Karikatür Müzesinden, Çağdaş Cam Sanatları Müzesine, Osman Yaşar Tanaçan Fotoğraf Müzesinden Odunpazarı Modern Müzeye, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykel Müzesinden Türk Hamamı müzesine, Ataol Behramoğlu Kitaplığından Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi Müzesine  kadar bir çok müzeleri var. Bunların dışındaOdunpazarı Uluslararası AhşapFestivalinden, Uluslararası Seramik Pişirim Festivaline, Uluslarararfestivası Cam Festivaline kadar uluslararası festivallerin düzenlendiği yer. Eskişehir’de düzenlenen diğer sinemadan şiire, çocuk tiyatrosuna kadar uluslararasıetkinlikleri de katarsak ülkemizde sanatın yoğun yaşandığı, dünya sanatçılarının birinin gelip birinin gittiği dünyanın sanat merkezlerinden birine dönüştüğünü görürüz.

cam fst
 

     Geçtiğimiz hafta Anadolu Üniversitemizdeki Cam Bölümünde  cam sanatlarının konuşulduğu, atölye çalışmalarının yapıldığı “Camgeran 2022” adıyla  Uluslararası Cam Sempozyumu yapıldı.Aynı günlerde de Odunpazarı’ndaOdunpazarıBelediyesi’nin  8 yıl önce “Camın Büyüsü” adıyla başlattığı ve bugün 8.sini gerçekleştirdiği Uluslararası Cam Festivali var. 2 Kasım’dan 5 Kasım’a kadar her gün,  cam sanatçıları İngiltere’den BethanyWood, Almanya’dan VivianeStroede, Türkiye’den Agah Barış Can Aksakal, Egemen Kemal Vuruşan, Kaan Çil ve Serbay Doru atölye çalışması yaparak eserler meydana getirdiler ve bu eserler 6 Kasım 2022 günü Odunpazarı Belediyesi’nin Vişnelik semtindeki Çağdaş Sanatlar Galerisinde sergini açtı.

cm fset
 

     UNESCO 2022 yılını “cam yılı” ilan etmesiyle yıl içersinde, bir birini takip eden yoğun şekilde cam sanatları sergilerine sahit oluyoruz. Bu sadece Eskişehi’'de değil, başta İstanbul olmak üzere, tüm dünya da cam sanatlarının sergilerinin açıldığını, sempozyumlarının yapıldığını görüyoruz. Bu da son yıllarda cam sanatlarının ve sanatçılarının tanınmasında önemli oldu.

    Bildiğiniz gibi cam binlerce yıldır insan yaşamında odasına ışığın girmesinden su içtiği bardağa kadar önemli yere sahiptir. Aynı zamanda  sanatta da yer aldığını, örneğin 3-4 cm boyutundaki gözyaşı şişelerinin tasarımlarında olduğunu arkeoloji müzelerinde görüyoruz. Cam sanatı bütün medeniyetlerde olduğu gibi Selçuklu döneminde gelişmeye başlayarak Osmanlı döneminde  Beykoz işleriyle Türk Cam Sanatı haline gelmiş, “Çeşm-i Bülbül” gibi en nadide ve ince işlere ulaşmıştı. Bugün cam sanatçılarımız  çağdaş sanatlarda ve yorumlarda da ülkemizin yüzünü güldürecek seviyede önemli eserler vermektedir.

Kenti kent yapan sanattır.

Bir yerin kent olup olmadığına, orada her akşam perdelerini açan tiyatroların bulunup bulunmadığıyla, tiyatroların sahnelediği oyunların yazarlarıyla. Müziğin her türünde konserlerin yaşanıp yaşanmadığıyla. Sergilerin açılıp açılmadığıyla, sanatın yoğun yaşandığı yerlerde yaşayan sanatçıların sergilerinin gelip gelmediğiyle. Sadece resim sergileri değil; heykel, fotoğraf,karikatür, afiş gibi sanatın diğer alanlarından da sergilerinin dengeli açılıp açılmadığıyla. Yazarların şairlerin yetişip yetişmediyler, çağdaş edebiyatın  şiirleriyle, öyküleriyle, romanlarıyla ulusal, uluslararası edibiyatçılarla kaynaştıran edebiyat etkinlikleri yapılıp yapılmadığıyla. Edebiyatçıların ve diğer sanatlardaki sanatçıları buluşturacak, hatta ulusal düzeyde  dergilerin yayınlanıp yayınlanmadığıyla. Daha önce yaşamış sanatçıların anılıp tekrar tanıtılıp tanıtılmadığıyla. Sanat sinemasına ayrıcalık verilip verilmediyle. Festivallerin müzelerin düzenlenip düzenlenmediğiyle. Sanat etkinliklerinin  çok küçük ücretlerle yapılıp, sponsorluğun olup olmadığıyla. Kütüphanelerin abone oldukları süreli yayınların sayısı ve çeşitliliğiyle. Sanat kurslarının düzenlenip düzenlenmediği ve kurslarda tekniğin yanında sanat kültürünün verilip verilmediyle. Kentin sanat ödüllerinin düzenlenip düzenlenmediğiyle olasıdır.

    Kentte yaşayanlar her gün gidecekleri bir tiyatro, bir konser, bir şiir dinletisi, bir sergi ister. Bunun da aile ekonomisini etkilememesini ister.Gelişmiş ülkelerde öğrencilerden ve yaşlılardan ücret alınmıyor.

    Kentte çağdaş yaşamı yaratmak ve geliştirmek için önce sanatın yaygınlaştırılması, etkinliklerin yaygınlaşması ve herkesin katılımını sağlamak gerekiyor. Sanatın lüks olmadığı gösterilmesi gerekiyor. “İnsanımız ilgisiz” demek mazeret değildir. Yaratıcılar insanın ilgisini çekerler, yeter ki onlara uygun ortam yaratılsın…