Çevremdeki AK Partililerle sohbet edince sanki CHP'nin bir sonraki seçimde yüzde 75 ile iktidar olacağı hissine kapılıyorum. Birçok AK Partili tanıdığım, "Ben her zaman Reis'e oy vereceğim, bir sonraki seçimde yine AK Parti'ye oy vereceğim (en umutsuzu MHP diyor) ama açık söyleyeyim CHP bu kez seçimi çok rahat kazanır" diyor. Biraz sohbet edince anlıyorsunuz ki, bunları söyleyen AK Partililer, CHP'nin yaptığı algı çalışmasına yenik düşüyor ve açık söylemek gerekirse "gaza geliyor" maalesef...
Tablo öyle değil, hem de hiç değil oysa...
Çevremde havayı iyi koklayan ne kadar AK Partili varsa hatta 2023 seçiminden önce az da olsa karamsar olan bu AK Partililerin tamamı, "Reis bu seçimde kendi rekorunu kırar" diye konuşuyor...
İlk gruptaki AK Partililer için "Kardeşim biz Eskişehir'de yaşıyoruz, bu şehirde CHP'liler çoğunlukta. Sokakta karşılaştığın her beş Eskişehirli'nin 3'ü zaten CHP'li. Durum normal" diyebilirsiniz, ancak bahsettiğim karamsarlık bu tablonun da ötesinde. AK Partililerin çoğu, kendisi ve çevresinin oy verme tercihi değişmese de neredeyse AK Partililerin yarısının "bu kez" CHP'ye oy vereceğini zannediyor!
Bunun iki sebebi var, birincisi CHP'nin yürüttüğü, "Battık, bittik, bırakın geçinmeyi insanlar açlıktan ölüyor" algı çalışması, ikincisi de, eski Millet İttifakı seçmeninin büyük kısmının CHP'ye kaymasından hareketle, "Bakın, Cumhur İttifakı bitti, herkes bize yöneldi" algı çalışması...
İkisi de doğru değil, ikisi de algı çalışması...
***
Bizim kuşak, İsmet İnönü'nün 2. Dünya Savaşı sırasında yanına gelen bir çocuğun, "Açım paşam açım" demesi üzerine verdiği söylenen yanıtla büyütüldük: "Seni aç bıraktım, ama babasız bırakmadım..."
Siz bakmayın CHP'lilerin konuyu sürekli başka yerlere getirmesine, İsrail'in İran'a saldırdığı zaman Türkiye'de yaşayan hiç kimse "İsrail daha sonra Türkiye'ye saldıracak ve biz İran'dan daha kötü oluruz, her şehrimizi yıkıp bizi mahvederler" demedi. AK Partilisi de demedi, MHP'lisi de CHP'lisi de hatta DEM'lisi bile demedi. Herkes, hemen herkes "Adamlar bazı şeyleri yanlış yapıyor, ama savunma sanayisiyle başardıkları, gerçekten insanlara güven veriyor" dedi...
Darbe girişimi, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, büyük deprem derken ülkemizde yaşanacak büyük işsizlik krizini engellemek için ekonomide aldığımız kararlar sonrasında bugün çalışmak isteyen herkes için iş var çok şükür. Ancak bu politikalar enflasyonun yükselmesine neden oldu ve muhalefetin, bir süre yaşadığımız hayat pahalılığını hâlâ yaşıyormuşuz gibi göstermelerine vesile oldu!
Olması gerekenden yüzde 70 daha fazla emekli sayımızın olması nedeniyle emeklilerin büyük sıkıntı çektiği, geçinmekte zorlandığı muhakkak. Ancak emekliler dışında hiç kimse 10 yıl önceki yaşantısından daha iyi ya da daha kötü değil şu anda...
Emeklilerin yaşadığı sıkıntıyı gidermenin de adil ve rasyonel bir çözümü var aslında: Yaş farkı ödemesi.
65 yaşını geçmiş emeklilerle 43 yaşındaki emekliye aynı maaşı vermezsin bu sorun da ortadan kalkmış olur. Neyse konumuz bu değil, çok anlattım daha önce...
AK Partili emekliler son yerel seçimde yaşadıklarını anlatmak için tavır gösterdi haklı olarak ve bence ekonomiyi yönetenler de batının dayatmacı hayranlarının sözlerine bakmayı keserlerse bu sorun da çözülecektir...
***
Gelelim konunun özüne...
AK Parti'nin tabanına ve AK Parti seçmenine sesleniyorum!..
Kaldırın başınızı, gögsünüzü kabartarak gezmeye başlayın...
"Ay canım özel okullar ne kadar pahalı oldu" diyenlere, siz, hiç çekinmeden, "Ben iki çocuğumu mahallemdeki devlet okullarında okuttum. Üçüncüsünü de okutuyorum. Hem devletim son bir yılda Eskişehir'e 15 okul kazandırdı, yeni okullar şıkır şıkır. Sen kendi derdine yan" deyin...
"Ay ben kendim için değil, asgari ücret alan için üzülüyorum" diyenlere, siz, hiç çekinmeden, "Ben yıllardır asgari ücretle çocuk büyütüyorum. Dün de hayat pahalıydı benim için bugün de aynı oranda pahalı. Asgari ücretlinin ev sahibi olması imkansızdı, Reis yaşattı bunu. Bir gün yine oralara geliriz inşallah" deyin...
"Ay ben kendim için söylemiyorum, ben kiraz alıyorum da emekli nasıl alsın, tane ile satılıyor" diyenlere, siz, hiç çekinmeden, "Ben yıllardır kiraz falan hepsini tadımlık yiyordum. Benim için 150 lira da pahalı 750 lira da. Sen kendi derdine yan, ben yıllarca kilolarca kiraz yediğim için oy vermiyordum AK Parti'ye, sen benim neden oy verdiğimi öğren önce" deyin...
Devletimiz yıllardır, çocuklar babasız kalmasın diye hazırlık yapıyor, bir gün yaşanacağı belli olan büyük savaş için...
Devletimiz 250 bin konut yaptı 2,5 yılda. Bu yılın sonunda 450 bin konut teslim edecek depremzedelere. Bana söyler misiniz dünya üzerindeki hangi devlet yapabilir bunu ya da yapar?
İsrail'in başındaki faşist-soykırımcı, "Kimse korkmasın, Osmanlı yeniden gelmez" diye açıklama yaparken, ülkemizi yönetenlerin seviyemizi ne kadar yükselttiğini itiraf etmiş oluyor aslında...
Siz bakmayın "oyumuz yüzde 40'ları geçti" diyenlere, onlar şu anda, "yüzde 67 oy ile geliyor" dedikleri kişiye küfretmek, tehdit etmekle meşgul...
Kaldır başını AK Partili...
Kaldır başını; sana en yakın AK Parti binasına git ve "Bana iş verin, çalışmak, devletime sahip çıkmak istiyorum. Ülkemden, cumhurbaşkanımdan, partimden Allah razı olsun. Hepsiyle gurur duyuyorum. Ben ülkemi de seviyorum, bayrağımı da seviyorum, dünya üzerindeki Müslümanlara sahip çıkan Recep Tayyip Erdoğan'ı da seviyorum. Ülkem için çalışmak istiyorum" de!..
Az kaldı çünkü, o, devletimiz için çok, ama çok önemli seçime az kaldı...
Yine kazanacağız, ama bari bu kez, "Ben kazanacağımızı söylemiştim" sözünü, seçimden sonra değil seçimden önce söyle...