Sakarya gazetesinden Hakkı Sağlam…

Son günlerde bir takıntı yaptı galiba işi gücü bıraktı, Gökhan Yıldırım’a ziyarete gelen kim varsa haklarında yazı yazıp, bu kişilerin, Medya 26 Grup’un önünden geçmemeleri için elinden geleni yapıyor!

Sebebi çok açık!

Medya 26 Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yıldırım’ın, bir hastanedeki rüşvet soruşturması kapsamında “Rüşvet vermeye aracılık etme” suçlamasıyla ifadesi alındı. Soruşturma hakkında gizlilik kararı olduğu için ayrıntı veremiyoruz, ancak bizim “yargılama sürecine” duyduğumuz bu saygılı tutum, sanki bir şeyleri gizliyormuşuz izlenimi yaratmak için birilerine fırsat veriyor!

Gökhan Yıldırım, ifade vermek için Emniyet’e gidince, Sakarya gazetesi ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, kimler tarafından kandırıldılarsa, başladılar, “Gökhan Yıldırım, gümüş kaçakçılığından tutuklandı” diye haber yazıp paylaşım yaptılar. İtiraz ettik. Tekzip metni yolladık. Suç duyurusunda bulunduk tabii ki…

Yılmaz Karaca kapı kapı dolaşıp, “Bakın, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Demek ki yargılanıyor” diye konuşmaya başladı. Sakarya gazetesi de yaptığı yalan yanlış haberi, internet sitesinde değiştirerek, sanki iftira atmamış taklidi yapmaya başladı.

Hakkı Sağlam geçenlerde bir yazı yazıp “Bir hastanedeki 28 sanıklı davanın haberini bir tek biz yaptık” dedi, pişkin pişkin!

Oysa Sakarya gazetesi o soruşturma ile ilgili haber yapan gazete değildi! O gazete, “gümüş kaçakçılığı” soruşturması adı altında bir soruşturma uydurup, sanki Gökhan Yıldırım o soruşturmanın içindeymiş gibi haber yapmıştı. Rüşvet soruşturma haberini yapan tek gazete Anadolu Gazetesiydi ve o gazete de soruşturmadaki “gizlilik kararına” saygı göstererek yaptı haberini. O haberi yapan Anadolu gazetesinin bu tavrını, “gazetecilik ilkelerine uyduğunu” düşünerek hiçbir zaman eleştirmedik.

Eğer Sakarya gazetesi ve Yılmaz Karaca, gerçekte olanları yazsalardı, kendilerine de en küçük laf etmezdik, en küçük bir sitemimiz olmazdı!

Oysa Hakkı Sağlam ve Yılmaz Karaca, iftira attı, yalan söyledi…

Şimdi de bu iftiralara muhatap kaldığı için Gökhan Yıldırım’a, “dayanışma ve destek” ziyaretinde bulunan kim varsa ya gidip yüzlerine konuşuyor ya da köşelerinden yazı döşeniyorlar!

Hakkı Sağlam hakkında bir de Gökhan Yıldırım’ı tehdit ettiği için suç duyurusunda bulunduk ya sanırım o konuda da “incinmiş” olacak ki, isim vermeden, “neden bir işadamına ziyaret gerçekleştiriyorsunuz, ya suçlu çıkarsa” diye yazı yazıp duruyor…

Ayşe Ünlüce, Kazım Kurt ve İbrahim Arslan’a sözüm ona baskı yaparak Gökhan Yıldırım’ı yalnızlaştırma taktiği uyguluyor! Başka ziyarete gelmek isteyen varsa onları da fikirlerinden caydırma derdindeler galiba!..

Savcı, Gökhan Yıldırım’a bir suçlamada bulunuyor: Bir doktora, bir yakınıyla ilgilenilmesi için rüşvet vermeye aracılık etmek…

Gökhan Yıldırım da bu suçlamayı kabul etmiyor…

Her yargılamada olduğu gibi hâkim, iki tarafı da dinleyecek ve kararını açıklayacak. Bu karar açıklanıncaya kadar, masumiyet karinesi gereği suçsuzdur; herkes bilir…

Ancak, Gökhan Yıldırım’a bugüne kadar ziyarete gelen AK Parti, CHP’li ya da partisiz yüzlerce kişinin sözleri ve yaptıkları açıklamalar asla bu dava ile ilgili değil. Herkes, “Gökhan Yıldırım hakkında uydurulan yalanlara, atılan iftiralara” tepki gösteriyor. Dedim ya Sakarya gazetesi ve sözde Federasyon Başkanı Yılmaz Karaca, iftira atmayı tercih etmeyip doğru düzgün gazetecilik yapsalardı, eminim hiç kimse de Gökhan Yıldırım’a “dayanışma ziyareti” yapmayı aklına bile getirmezdi.

Hakkı Sağlam bir de diyor ki: “O işadamı AK Parti il yöneticisi, neden CHP’li iki belediye başkanı ile milletvekili gidiyor ziyarete de AK Parti’den kimse gitmiyor!”

Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci’yi ya başkandan saymıyor ya da Sivrihisar ilçesini, kendisinin radarına girecek kadar önemli bir ilçe olarak kabul etmiyor!

Ayrıca Hakkı Sağlam ve gazetesi, galiba kendilerine her ziyaret edeni ya da telefon açanı gazetelerine yazıyorlar ki bizim de sadece ziyaretimize gelen kişilerin “üç kişi” olduğunu sanıyorlar!

Hakkı Sağlam merak etmesin, AK Partililer, Gökhan Yıldırım Emniyet’teyken de sonrasında da hem aradı hem de geldi, sağ olsunlar…

Bu ziyaret ve destekleri “Zaten yapılması, verilmesi normal” olarak gördüğümüz için haberleştirmedik. Oysa kendilerinin lanse ettiği gibi “Bir Akp yöneticisi, gümüş kaçakçısı çıktı” yalanına CHP’lilerin bile inanmadığını görmeleri için Ayşe Ünlüce, İbrahim Arslan ve Kazım Kurt’un ziyaretleri ve açıklamalarını haberleştirdik.

Yoksa kıskandılar mı!

“Ben banka atm’si tekmelediğim için, şu sebeple bu sebeple birçok kez emniyete çağrıldım. Bana o zaman partililerim bir kez bile ziyarete gelmedi. Şimdi neden bir Akp’liye gidiyorlar” diye mi düşündü!

Yanlış düşünüyor, kıskanmasın!

Bu şehrin hepsi birbirinden değerli seçilmişleri, iftiraya uğrayan, hakkında yalan haber yapılan kim olursa olsun onun yanında yer alır. Merak etmesinler! Biz, hiç kimse için yalan yazmayız, iftira atmayız. Ancak bir gün birileri Hakkı Sağlam hakkında, onun başkaları hakkında yaptığı gibi iftira, yalan dolu haber yaparsa emin olsun Gökhan Yıldırım ve ben de kendisine “dayanışma” ziyareti yaparız…

Oturup Gökhan Yıldırım’a ziyarete gelen ve gelecek kişileri korkutmaya çalışmaktansa yaptığı haberciliği gözden geçirsin!

“Birisi hakkında iftira haber yaparsam demek bu şehirde ne kadar güzel insan varsa kalkıp, kendisine ‘dayanışma ziyareti’ yapıyor. Ben de bundan sonra kimse hakkında iftira atmayayım” diye düşünsün…

Aksi gibi davranıp yazılar yazmaya devam ederse, “İncinmişsin Hakkı Sağlam” derler!