Türkiye’nin kanayan yaralarından biri kadın cinayetleri. Her yıl binlerce kadın şiddet görüyor, tacize uğruyor, yüzlerce kadın ise öldürülüyor. Peki bu cinayetler neden önlenemiyor? Aslında İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun gereklilikleri yerine getirildiği takdir de kadın cinayetlerinin de önüne geçilebilir. Yaşanan cinayetlerin birçoğu anlık olarak gerçekleşmiyor. Kadınlar önce tehdit ediliyor, ardından şiddet görüyor ve tüm bunların ardından öldürülüyor. Eskişehir’de eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan, tam 23 kez suç duyurusunda bulunmuş. Yasalar gerektiği şekilde uygulansa belki şu an aramızda olacaktı. Ayşe Tuba Arslan gibi birçok kadın da suç duyurusunda bulunduktan sonra öldürüldü. Kadınlar sadece suç duyurusunda bulunmanın işe yaramadığını görerek, kendilerine yapılan tehditleri, tacizleri özellikle Twitter’da duyurarak kamuoyu oluşturuyor. Binlerce insanın desteğini aldıklarında ise tacizcilere, şiddet uygulayanlara gereken işlemler yapılıyor. Bu sonuç da bize gösteriyor ki kadın cinayetlerinin önlenememesinin altında bir ihmal yatıyor. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne rağmen her yıl yüzlerce kadın cinayeti yaşanırken, bu sözleşmeyi iptal etmek istemenin de hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Kadına şiddete karşı mücadele veren sivil toplum örgütlerinin ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ çağrısını ben de buradan dile getirerek, meclisteki milletvekilleri başta olmaz üzere tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi’ne bağlı kalmaya davet ediyorum. Kadına şiddete karşı mücadele eden örgütlerden söz açılmışken de onların verdiği mücadelenin bir sonucu olarak artık katillere iyi hal indirimi uygulanmıyor. Her davayı öyle bir sahipleniyorlar, öyle bir kamuoyu oluşturuyorlar ki; eskisi gibi mahkemeye kravatla geldiği için iyi hal indirimi uygulansın durumunu tamamen ortadan kaldırıyorlar. Dayanışmalarının her geçen gün büyüyerek artması ve daha fazla kadının sesi olmaları dileğiyle.

HAYVAN HAKLARI YASASI ARTIK ÇIKMALI

Ülkemizin diğer bir kanayan yarası ise maalesef hayvan hakları. Sivil toplum örgütleri, hayvanları koruma dernekleri, hayvanseverler ve toplumun daha birçok kesimi yıllardır Hayvan Hakları Yasası çıksın diye uğraşıyor. Mevcut yasada hayvanlar bir canlı değil eşya gibi görülüyor. Bunun sonucunda da birkaç gün önce bir insan demeye dilimin varmadığı bir yaratığın yaptığı gibi bir köpeğe tecavüz edip öldürenler aramızda dolaşıyor. Yasada yapılacak değişiklik bu gibi olayların önüne geçilmesini sağlayacak. Hayvanları öldürenler, şiddet uygulayanlar, tecavüz edenler de hak ettikleri cezaları alacak. Gel gelelim aslında tüm siyasi partiler bu yasanın değişmesi için uzlaştı ancak bir türlü TBMM gündemine gelmiyor. Daha çok hayvanın canı yanmadan bir an önce bu yasa TBMM’de gündeme alınmalı ve değişiklikler yapılmalı. Hayvanlara işkence eden, şiddet uygulayan bu yaratıklar da hak ettikleri cezaları artık almalı.