Gerçekte başlığı “dördüncü kez Eskişehir’de” mi yazmalıydım!

Okurlarımın hoşgörüsüne sığınarak belirtmeliyim ki, bu köşede üçüncü kez “Görkemli Hatıralar”ı konu almaktayım. Ne ki konu Eskişehir,  hatıralar da bir yönüyle bu güzel kent ile ilgili olunca…

Dördüncü kez, hatırlatmasını bir sıralayalım. İlki yine Odunpazarı ilçemizin bir tarihi yapısından yayınlandı, Kurşunlu Külliyesi’nde. Kovit salgınına denk geldiğinden, ayrıca hatıraların, anıların, anılanların görece “zayıf” kalmasından sönük geçmişti.

İkincisi Büyükşehir’in davetlisi olarak Yılmaz Hoca’mızın (Büyükerşen)  katılımıyla bir hayli canlı ve hareketliydi. Üstelik de Hoca’nın ilk gençlik arkadaşı, ünlü sinema sanatçısı Cüneyt Arkın’ın vefatının hemen ertesine denk gelişi nedeniyle. Sanırım genç kuşaklar, Arkın’ın Eskişehirli hemşerimiz ve de gerçek adının “Fahrettin Cüreklibatur” olduğunu Yılmaz Hoca’nın anlatımlarından öğrenmiş olmalı.

Üçüncüsü ise Tepebaşı ilçemizde Başkan Ahmet Ataç’ın ev sahipliğinde gerçekleşti ki, o da oldukça hareketli, anılar-hatıralarla doyurucu bir program olmuştu.



İki anma, Ecevit ve Avcıoğlu

Halk TV’de Serhan Asker’in, haftanın Cumartesi ve Pazar sabahlarını kapatan Görkemli Hatırlar yayını, canlı olarak önceki gün yine Odunpazarı’nda gerçekleşti. Ev sahibi ikinci kez Başkan Kazım Kurt olarak. Ayrıca, sanırım ilk kez Odunpazarı’nın tarihi dokusunun bir parçası olan dar ve kısa bir sokağındaki  canlı yayında.

Bunun nedeni güzel bir rastlantıdır;

“-Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi’nin açılışı, Başkan Kurt’un bu sonuncu kültür hamlesin sokağın hemen başında yer almasıdır.”

Kazım bey, ilçede 26 kütüphane bulunduğunu söylerken, tek örnek olarak ünlü şair ve düşün insanı “Ataol Behramoğlu Kütüphanesini” gösterecekti. Yanı sıra sokağın diğer başında ise açılış hazırlıkları tamamlanmak üzere olan Devrim Erbil Sanat Galerisi bulunuyordu.

Yayının hatıralara konu edilecek iki anması vardı.

“-Kütüphaneye adı verilen Doğan Avcıoğlu ve Türk siyaset tarihinde iz bırakan başbakanlardan, ölümünün 16 yılında Bülent Ecevit…”



Şair Ecevit, Yazar  Avcıoğlu

Konu siyaset ve kültür olunca yayının iki siyasetçi konuğu da, yine bir dönem siyasetinin iki önemli ismi;

“-Ercan Karakaş ve Uluç Gürkan.”

Önce Doğan Avcıoğlu anlatıldı. Pek çok eseri arasında en ünlüsü olan kitabına değinildi;

“Türkiye’nin düzeni. Dünü, Bugünü, Yarını.”

Avcıoğlu’nun ilk baskısı 1968’de yapılan bu kitabı. Hem sağ, hem sol kesimde çok yankı buldu. Ertesi yıl Yunus Nadi ödülüne değer bulundu.

1961 Anayasası’nın hazırlanışında da görev alan Doğan Avcıoğlu, adını çıkardığı ve yönettiği “Yön Dergisi” ile duyurdu. Ercan Karakaş 1960’lara damgasını vuran Yön’ü  şöyle özetledi;

“Siyasi tarihimize ve ekonomimize yön vermeye çalışan bir yayın”

Başkan Kazım Kurt’ da bütün eserleri ve edindiği kitapların yer aldığı kütüphaneden başta araştırmacıların yararlanacağını söyledi.

***

Merhum Bülent Ecevit de siyasi ve şair kimliği ile anlatıldı. Uluç Gürkan, Ecevit’in Tagor’dan esinlendiğini söyleyince ben de, merhumun Sanskiritçe’den çevirdiği bir şiirindeki şu dizeyi hatırlayıverdim;

“-Kin, insan yüreğine en ağır yüktür. “

Ecevit, 80 faşist darbesi sonrası çıkardığı dergi nedeniyle cezaevi tehdidi altındadır. Bunu sorarlar kendisine;

“-Ben dışarıda tutsak olmaktansa, içeride (cezaevinde) özgür olmayı tercih ederim.”

Bülent beyle ilgili bu anekdot da Uluç Gürkan’a aitti…



Berkay diye bir çocuk!

Yayının sanatçısı da “Serenad Bağcan” idi. Ali İsmail’in anıldığı bölümde seslendirdiği “Mağusa Limanı” türküsü dramatik anlardan biriydi.

Yayının kısa süreli “Sürpriz konuğu ise Berkay’dı. “Kimdir Berkay?” diye ben de hatırlamaya çalıştım. Yayında kendisi olunca hatırladım o çocuğu!..

“Mitingin ardından 3 kilometre kadar koştum otobüsün peşinden. Bağırıyordum ‘Ekrem abi, her şey çok güzel olacak’ diye. O anda aklıma geliveren bu sözcükler,  Başkan Ekrem İmamoğlu’nun seçim sloganı oldu.”

Berkay, özel olarak getirilmemişti. Zira kendisi 2 yıldır Eskişehirli imiş!...

-Anadolu Üniversitesi’nin İşletme Bölümü öğrencisi olarak.

Berkay çocuk şimdi 1.90 boylarında. 19’unda bir delikanlı!..

Yolu açık olsun, bütün gençler gibi…