esogü hastanesi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ile ilgili ciddi iddialar ortaya atılmış, fakat üniversite yönetimi bu iddialara karşılık uzun süre sessiz kalmayı tercih etmişti. Sonunda bir açıklama yapıldı ve tüm iddialara toplu biçimde yanıt verildi. Söz konusu yanıtların doyurucu olmadığını söylemek zorundayım.

*

Benim burada özellikle dikkatimi çeken, tıp fakültesi hastanesinin depreme dayanıklı olup olmadığına ilişkin açıklama bölümü.

Şimdi sıkı durum, size oldukça garabet bir şey söyleyeceğim: Hastane binasının sağlam olup olmadığını kimse bilmiyor!

*

Yıllardır yazarız, çalışan personel şikayetçi olur, üniversitedeki yöneticiler bile en sorunlu binanın hastane olduğunu söyler durur. Ancak gelin görün ki, koskoca üniversitenin imkanlarına rağmen, hastane binasında herhangi inceleme yapılmamış. Bu kabul edilebilir bir durum değil.

*

Dünkü yazımda şunu vurgulamıştım: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Eskişehir İl Müdürlüğü kamu binalarının stoku konusunda bugüne kadar ne yaptı? Görüldüğü üzere hiçbir şey yapmamış! Zira çalışma yapıldığına dair herhangi bir duyuru ortada yok. Tabii dert siyaset yapmaksa, elbette devlet işi yapmaya fırsat bulunamaz!

*

Her neyse…

*

ESOGÜ yönetimi, tıp fakültesi hastanesiyle ilgili gerekli deprem performans analiz çalışmasını başlatacağını ifade etmiş, kentsel dönüşüm ve yapı stoku konularına pek ilgi duymayan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’yle de temasta olduklarını söylemiş.

Umuyorum ve diliyorum Büyük Eskişehir Depremi’ne kadar binanın incelemesi yapılır!




Mustafa Elagöz seçim tarihine ilişkin ne diyor?

Deprem felaketiyle beraber seçimlerin ertelenebileceği yönünde bir tartışma konusu gündemi meşgul ediyor. Her ne kadar “14 Mayıs’ta, en geç 18 Haziran’da seçimler yapılır” kanaati olsa da, seçimlerin ertelenme ihtimaline karşı da siyaset yapanlar önlem almaya çalışıyorlar.

*

Bu noktada, ES TV ekranlarında sohbet ettiğimiz Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz’ün görüşlerine başvurduk.

Diyor ki Elagöz:

ANAYASADA İKİ SEÇİM SEÇENEĞİ VAR

“Anayasamızda sadece savaş halinde seçimlerin erteleneceği hüküm altına alınmış. Savaş halinde olmadığımıza göre normalde seçimin zamanında yapılması gerekir. Yaşanan depremden dolayı ciddi bir sıkıntı var. Burada ne yapılabilir? Cumhurbaşkanı karar alabilir. Meclis karar alabilir. Şimdi bir de YSK diye bir şey çıkardılar seçim kararına ilişkin. Ama böyle bir şey anayasada yok. Seçimlerin yapılabilmesi için anayasamızdaki düzenleme açık. Ya Cumhurbaşkanı seçimin yenilenmesine karar verebilir. Ya da meclis seçime karar verir. Ama YSK yok, dolayısıyla YSK nasıl seçimi erteleyecek?

YSK BÖLGEYE NEDEN GİTTİ?

Biz hukuk devleti olmaktan çıktığımız için şu yapılabilir. Hani herkes kafasına göre hukuk yaratıyor ya bizim ülkemizde artık. Şimdi YSK bölgeye gitti. ‘Biz seçim istiyorduk ama YSK iptal etti erteledi’ demek için YSK’yı göndermiş de olabilirler. Mühürsüz oyları geçerli sayan YSK değil miydi? Beş tane pusuladan dördünü geçerli sayıp birini geçersiz sayan bu YSK değil miydi? Kalkıp da anayasayı bir kenara bırakıp YSK seçimleri erteledim diyebilir. Bir hukukçu olarak bunu söylemek hoşuma gitmiyor, rahatsız oluyorum. Biz hukuk devleti olmaktan çıktık. Hukuka uyan hiçbir şey yok bu ülkede. Her an her şey olabilir.”

*

Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz’ün aktardıklarına göre, yasalara uygun hareket edildiği taktirde seçimlerin ertelenmesi mümkün değil. YSK’nın seçim kararı alma yetkisi ise kesinlikle yok. Umuyorum hukuk bu konuda işler ve tartışmaya zemin açmayacak bir seçim tarihi belirlenir.